Olağanüstü rutin bir testosteron öyküsü
Okuyunca inanamayacağınızı, “Bu kadarı da olur mu?” diyeceğinizi bildiğimden bu gerçek olayı bizzat şahit olan bir arkadaşımdan duydum.
Fenerbahçe camiası içinde bu arkadaşlar.
Bir mizah yazarı açısından istikrarlı şekilde eşi bulunmaz bir konu kaynağı olan Ertuğrul Özkök, Fenerbahçeli bir arkadaşıyla seyahate çıkmış.
Erkekler bir araya gelince ne konuşurlar biliyorsunuz, onlar da standartlara, geleneklere tamamen uymuşlar.
Arkadaşı, Özkök’e “Biliyor musun bir hap keşfettim, testosteron düzeyimi inanılmaz yükseltti, şu an 250 civarındayım” demiş.
Özkök, “Ben eğer bir hap alacaksam testosteron düzeyimi düşürecek bir hap almalıyım” demiş.
Benimki biraz daha düşerse eksi düzeylere geçeceğimden, yani bir tür ucubeye dönüşeceğimden ilgimi çekti konu tabii ki.
Şimdi sıkı durun, bundan sonrası bilimkurgu filmi gibi. Özkök kendi testosteron düzeyinin 625 olduğunu iddia etmiş.
Bence bir erkeğin bu kadar fazla testosteronla dolu olması, onu ya seri katil yapar ya da aklını kaçırtır.
Gerçi Özkök aklını kaçırma kriterine uyuyor ama bu işin bir de kadınlara yönelik tehdit boyutu da var tabii.
Ben bugün misak-ı milli sınırları içinde yaşayan bir kadın olsam, bu kadar fazla testosteronu 69 yaşında vücudunda barındıran bir adamın etrafta serbestçe dolaşabildiği bir ülkeden hemen kaçardım.
Arkadaşlar palavra savurduğunu söyleyip ona inanmamışlar.
İddialara filan girmişler; o da doktorunu arayıp son raporları göndermesini istemiş.
Gelince de “Özür dilerim arkadaşlar hata yapmışım” demiş; çünkü testosteron düzey 625 değil 623’müş.
“Böyle şey olmaz” diye iddiaya giren arkadaş da bir şişe kaliteli bir şarap almak zorunda kalmış.
“Bir şişe şaraptan ne olur?” demeyin; şarabın fiyatı benim toplam yıllık maaşım kadar.
Şimdi Fenerbahçe, Ertuğrul Özkök için sırtında 623 yazılı bir forma hazırlıyormuş.
Dikkat, şimdiden herkesi uyarıyorum...
Normal şartlar altında tecrit edilmesi gereken Ertuğrul Özkök, galiba sahaya da inmeye niyetli.
Özellikle kadınlar, “Sen ne şeker amcasın” filan diyerek sakın ha yanına yaklaşmasınlar. Çünkü o düzeydeki testosteronun adama ne yaptıracağı pek belli değil.
(Not: Araştırdım ve sonunda o formanın bir fotoğrafını bulabildim. Bana inanmıyorsanız fotoğrafı gördükten sonra inanacaksınız.)
RÖGAR KAPAĞI
Hırsızlar şehirdeki rögar kapaklarına dadanmışlar.
Çaldıklarını en fazla 10 liradan satıyorlarmış.
Bir hesap yaptım, eğer ben yaklaşık 3 bin adet rögar kapağı çalabilirsem durumumu biraz düzeltebiliyorum.
Umarım Nişantaşı’nda bu kadar rögar kapağı mevcuttur.
Çünkü başka semtlerde dolaşmaktan pek hoşlanmıyorum da...
TRUMP'IN İLK DIŞ GEZİSİ
İddiaya giriyorum, Başkan Trump ilk yurtdışı gezisini önümüzdeki günlerde Filipinler’e yapacak.
Çünkü Kâinat Güzeli Yarışması orada yapıldı.
Yani finalistler hâlâ Filipinler’de.
Trump bu konularda uzman bir kişi olarak sonuçları bizzat denetlemek isteyecektir.
OTONOMAKİ
Japonya’da yeni bir trend başlamış.
Özellikle sırt ağrıları olan insanları bebek gibi sıkıca kundaklayıp bir süre öyle tutuyorlarmış.
Yeni yöntemin işe yaradığı söyleniyor.
Benim de sırt ağrılarım var.
Bu yöntemi de denerim.
Ama sadece minik bir şartım olacak.
Eğer beni aynı kundağın içine Gigi Hadid’le birlikte sıkıca kundaklarsanız bu yöntemi denemeye hazırım.
Testosteron düzeyim eksiye yaklaşmaya yakın dedimse de bu kundaktan sonra düzeyin Özkök’ünkine yaklaşacağına inanıyorum.
Belki o zaman Galatasaray da bana bir forma hazırlar.
Özkök’le sahada maç bile yaparız, kimbilir.
