Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        SURİYE'nin attığı adımların arka planında büyük bir komplonun olduğu ve bunda İsrail'in de büyük rolü bulunduğu iddia edildi.

        Ben Wall Street Journal Gazetesi gibi namertlik yapmayacağım ve bu iddiayı adı verilmeyen kaynaklara bağlamayacağım. Benim giriş cümlesinde aldığım iddia, zaman zaman konuştuğum haber analizlerime yardımcı olan "Bir Bilen" dostumdan başkası değil.

        Onu daha önce tanıtamamış olduklarıma yazının selameti için bu noktada tanıtmalıyım ki yazıdan kendi yorumunuzu doğru yapın.

        BİR BİLEN BUDUR

        Bir Bilen dostum uzun yıllar Amerikan yönetimlerinde bürokrat olarak çalıştı. Washington'da "istihbaratçı çevreleri" olarak bilinen çevreyle daima iç içededir. Hatta o çevrede çok saygı görür, eskiden yaptığı söylenen bazı işler yüzünden. Ben Washington'dayken işle fazla alakadar olmamamı ve onunla yediğim yemeklerde bile işle ilgili sorular sormamamı ilginç bularak hoşlanan Bir Bilen ile arkadaş olduk.

        O başta bir şart koşmuştu; ondan Amerika'nın çıkarlarını zedeleyebilecek bir haber istemeyecektim, sadece aklımda bir konu varsa onu yazmadan önce konuyu geliştirmek ve büyük yanlışları ayıklamak için ona her zaman sorabilecektim ve ayrıca ismini hiçbir zaman açıklamayacaktım.

        Her gazetecinin yapacağını yaptım ve bu şartları kabul ettim. Öne sürülen bu koşulların hiç bozulmayacağını ona yıllardır gösterdim.

        BUNLARI BİLİN Kİ

        Ona telefonu açan hep ben olmadım ama şimdi olduğu gibi o, benim analizde sıkıştığımı düşününce bana açar ve fikirlerini gönüllü iletir. Bunu da keyifle hep kabul ettim.

        Ben bu açıklamayı onunla ilgili her yazıdan önce yapıyorum ki okuyan herkes değerlendirmesini kaynağın kişiliğini göz önüne alarak yapsın.

        "Kritik kararlar çoktan alındı ve gizleniyor. Bu yüzden Suriye'nin uçak düşürme eylemi kimseye sürpriz olmadı" diye başladı telefondaki konuşmasına Amerika'dan arayan dostum "Bir Bilen".

        DÜZEN KOYUCULAR

        Ona göre güç dengeleri bu kadar fazla oynamış olan ve yakın gelecek hakkında bile fazla tahmin yapılamadığı bir belirsizlik ortamında dengeleri daha da bozacak sürprizlere hiç kimse izin vermeyecekti.

        Düzen koyucular bir karar almışlardı ve bu kararın içinde İsrail'in rolü hayli fazlaydı.

        İSRAİL'İN ROLÜ

        İsrail, Suriye'de rejimin değişmesini çok istiyor ve ayrıca yeni Suriye'nin İran'la da aralarının bozulacağı yolunda tahminler yapıyor. Bu yüzden Türkiye'nin Suriye'de rejim değişikliğine gidecek bir atılım yapması en çok İsrail tarafından destekleniyor.

        Anlayacağınız "Bir Bilen"e göre perde arkasında alınan gizli kararlarda İsrail ile arası çok kötüymüş gibi görünüm veren Türkiye, aslında İsrail'le aynı hedefler uğruna paralel hareket etmekte. Burada dikkat ederseniz Bir Bilen henüz ortak hareket için gerekli adımların atılmadığını söylüyor ve sadece aynı hedefe yönelik paralel hareketten bahsediyor. Onun dünyasında bazen kelimelerin nasıl kullanıldığı hayati önem kazanırlar.

        DÜĞMEYE BASILDI

        Bir Bilen uçak düşürülme olayında bazı belirsizliklerin olduğunu ve ileride bu konuya İsrail'in de bir şekilde bulaştığı ortaya çıkarsa fazla şaşırmayacağını söyledi.

        Düzen kurucuların başlıca hedeflerinin orta vadede Suriye ve İran'ı pasifize etmek olduğunu söyleyen Bir Bilen, "İsteyen buna bir komplo teorisi desin, bu iş için düzen kurucular düğmeye bastılar" dedi. Ona göre bu süreçte Türkiye ile İsrail'in çıkarları aynıydı ve süreç sonunda iki ülke arasında ilginç gelişmeler olacaktı.

        MEKSİKA'YI İYİ BİLİRİM

        Bir Bilen, Meksika'daki görüşmeleri işi bilen kaynaklardan çok yakından takip ettiğini söyledi.

        Ve orada Başbakan Erdoğan'ın Obama ve Putin ile yaptığı görüşmelerin basına yansıdığından çok daha önemli olduğunu söyledi ve o görüşmelerin de global düzen koyucuların çalışmalarının önemli bir aşaması olduğunu ekledi.

        Kısa vadede bölgemizde önemli oynamalar olacak, sosyal ve siyasi depremler gerçekleştirilecek ve düzen kurucuların global yeni düzen sisteminin oluşmasının önünde iki önemli engel olarak gördükleri İran ve Suriye bu süreç içinde pasifize edilecek.

        Bunda ön planda rol oynayan Türkiye, orta ve uzun dönemde bölgenin merkez, lider ülkesi olarak rol oynamaya başlayacak. Bu sonucu İsrail de destekliyor ve daha sonra Türkiye'nin merkez ülkelere layık silah gücüne kavuşması sürecine İsrail de katkıda bulunacak.

        İşte büyük oyunun planı bu.

        Bir Bilen'in anlatıklarını tabii ki gündelik gelişmeleri takip ederek çıkarmamız mümkün değil. Ona göre bazen öyle bir gelişme olabiliyor ki sanki her şey bu anlatıklarının tamamen tersiymiş gibi izlenime kapılabiliyorsunuz. Ancak perde arkalarında alınan gizli kararlar işte böyledir. Özellikle global düzen koyucuların kararları iç tutarlılığa sahip olsalar bile bazen insanı şaşırtan gelişmelere de izin verirler Bir Bilen dostuma göre.

        Bunları duymadan birkaç gün önce ben oynanan büyük oyundan bahseden bir yazı yazmıştım. Onu içgüdülerimle, bilgiye dayalı tahminlerle yazmıştım. Ancak şimdi Bir Bilen'i dinledikten sonra oynanan oyunun benim sandığımdan da daha büyük olduğuna karar verdim

        Ve Türkiye bu büyük oyunun tam da göbeğinde bulunuyor.

        Allah yardımcımız olsun.....

        Başbakan'ın 'Namert' dediği gazete

        AMERİKA'da iki gazeteyi Yahudi lobisinin izni olmadan satın almanın imkânı yoktur. Bunlardan bir tanesi zaten Yahudilerin sahip olduğu New York Times, diğeri de Yahudi mali ve bankacılık çevrelerinin direkt kontrolünde olan ve Başbakan'ın namert dediği Wall Street Journal'dir.

        Murdoch'tan önce bu gazeteyi Bancroft Ailesi elinde tutuyordu. Wall Street Journal adından da anlaşılacağı üzere o caddede bulunan borsanın direkt bülteni gibidir.

        Gazeteyi kontrol eden aile, Wall Street borsası şirketinin de sahibiydi. Bu yüzden Yahudi etkinliği iki gazetede çok fazladır. Bu gazete de Yahudilerin izni olmadan Murdoch gibi bir patrona satılamazdı.

        Murdoch bu yüzden satın alma işini bitirmeden önce çok fazla anlaşma yaptı ve Yahudi çevrelerini gazetenin ileride izleyeceği politika açısından ikna etti.

        O çevreler de birçok üyeden oluşan Bancroft Ailesi'nin hisse sahibi kişileri arasında para gücüyle ve iş bağlantılarıyla görüş ayrılığı çıkardılar ve sonunda Murdoch'un gazeteyi satın almasına yol açtılar.

        Bu yüzden Murdoch gazetesinde hem eski ilişkileri hem de mali çıkarları nedeniyle Yahudileri kızdıracak haber yaptıramaz ve İsrail'in çıkarlarını koruyan haberler çıkmasına dikkat eder.

        Sahipleri Yahudi olan New York Times Gazetesi'nde de durum böyledir ve sonuç itibarıyla ABD'nin ve dünyanın en etkin iki gazetesinde İsrail'in çıkarları aktif biçimde korunur.

        Bu yüzden Suriye hakkında da İsrail'in çıkarlarını düşünerek yayın yapan gazetelerde Suriye ve Türkiye hakkında çıkan tüm haberleri bu bağlamda değerlendirmek gerekiyor.

        İlk yazımda Bir Bilen'in anlattıklarını ayrıca bu gazeteler hakkında değerlendirme yaparken de hatırlarsanız çok da iyi olur.

        Diğer Yazılar