Geldi geçti galiba
Akil insanlar toplantısını bir “rüzgardır gelir, geçer sanmıştık”. Yanılmışız...
Başlangıçta Başbakan Tayyip Bey için düşünülmüş bir kamuoyu etkileme yöntemiydi. Ülkenin çok değişik dallarında isimleri bilinen bir kadrodan seçilmiş kişilerin etkinliğini kullanacaktık.
Bu kadrodan ne ölçüde yararlanıldığını bilmiyoruz.
Şimdi tekrarlarsak faydalı olabilir mi?
Sanırım olmaz...
Neden?
Çünkü bu model Tayyip Bey için üretilmişti. Şimdi Davutoğlu için tekrarlanması aynı etkinliği sağlar mı?
İktidar kanadı etkinlik varsayımında olmalı ki, toplantı tekrarlandı.
Ama eski itibarı görmedi.
Çünkü prömiyerde rol alanlar, şimdi matine gösterilerinde bulunmanın, hiçbir faydası olmadığını gördüler ve bu toplantıyı katılmaya değer bulmadılar...
***
Başbakan yaptığı açıklamada “akiller toplantısının konjonktürel olmadığını, bunun çok derin içeriklerle sık sık yapılmasının gerektiğini ifade etmiş.
Ama hiçbir katılımcı neden böyle düşündüğünün açıklamasını istememiş.
Başbakan diyor ki, “bu toplantıyı başbakan olduğum için önemsediğimi sanmayın, sadece bir akademisyen olsaydım bile bu toplantıya ihtiyaç duyardım.
Bu konuşma, namlı bir kadroya yapılmış iltifat konuşması olarak değerlendirilebilir.
***
Başbakanın yaptığı konuşmayı, “kelimesi kelimesine, virgülüne ve noktasına dokunmadan italik olarak aşağıda dikkatinize sunuyorum.
Başbakan diyor ki:
*Önümüzde iki alternatif var. Ya barışçıl ve karşılıklı saygıya dayalı esaslarla bu toprakları birleştirici bir yol seçeceğiz ki bizim tercihimiz budur. Ya da yayılmacı, sekter ve modern görünümlü ama aslında gayet arkaik, aşiretçi baas ideolojisiyle veya benzeri ideolojilerle, görüntü itibariyle Marksizmle bezenmiş ama gerçekte arkaik ideolojilerle, çoğulcu yapılara karşı savaş ilan eden ya da bazen dini, İslami görünümlü arkaik yapılarla çoğulcu yapılara savaş ilan eden terör veya radikal grupların tesiri altında kalacağız. İşte tam da akil adamlar, akil insanlar heyetinin misyonu burada özel önem taşıyor.”
Evet, sevgili okuyucularım, başbakanın neden akiller kadrosunu topladığını ve bunun konjonktürel olmadığını eminim kesinlikle anladınız...
Başbakan bu konuşmayı akiller heyetine aynaya bakmadan yaptı...
Şüphesiz inanıyorum ki Tayyip Bey, aynalı konuşmalarının hiçbirinde böyle şeyler söylemezdi...
***
Akiller gösterisi başladığında IŞİD yoktu. Şimdi en büyük belalarımızın başında bu geliyor.
Tayyip Bey, “PYD ile PKK arasında zerre kadar fark yok, ikisi de terörist” diyor.
Buna karşılık Amerika Dışişleri sözcüleri; çok uzun süredir biz PYD ile temas halindeydik ve sırf Türkiye alınmasın diye görüşmelerimizi gizli tuttuk” diyorlar...
Yani Amerika’nın arkamızdan iş çevirdiği bir düzende biz akillere “arkaiklik” üzerine diskur çekiyoruz...
