Deprem gibi olay
Büyük fırtınaların, depremlerin, yıldırımların, tsunamilerin en çok yaşatıldığı siyaset zeminlerinin başında galiba Türkiye geliyor.
Ve böyle karma karışık bir olay dizisi içinde her seferinde öne çıkan bir parti var: Adı, CHP...
Bana bir gün gösteriniz ki, CHP için felaket macerası anlatılmasın. Basında CHP için felaket haberleri dolaştırılmasın. Televizyonlarda bu tür haberlere yer verilmesin...
İşin abartısından medet umanların yarattığı mübalağayı da dikkate alırsanız, akla gelen her soruyu dürüstçe, cesurca ve gerçekçi bir meslek ahlakıyla cevaplamanız gerekir.
O zaman soralım: CHP’nn başına gelen felaketlerin hepsi, rakiplerinin kurnaz, hatta hileli tavırlarının sonucu mudur?
Bu tür olayların basında böylesine abartılı ve biraz da müphem bir tebessümle yer almasının gerisinde bizzat CHP’lilerin hatası hiç yok mudur?
***
Son olay, Antalya’da yaşanan hazin manzarayla kamuoyuna yansıyor...
Bu, aynı zamanda ayıp bir manzara...
CHP’in Gazi Paşa ilçesinin verdiği cumhuriyet yemeğinde Deniz Bey de hazır bulunmuş. Bu arada, bir konuşma yapmak üzere kendisini kürsüye davet etmişler...
Deniz Bey kürsüdeki seyyar mikrofonu alıp salonun belli ki dans pisti olan boşluğundan dolaşarak konuşmasını yapmaya başlamış.
Kürsünün dibine konulmuş 50x70 cm boyutlarında, camlı, çerçeveli bir Kemal Kılıçdaroğlu fotoğrafı var...
Bu manzaranın akıllı uslu, vicdanlı ve izanlı CHP’lileri rahatsız etmemesi düşünülebilir mi?
Elbette ki bir rahatsızlık yaratacaktır; nitekim yarattı...
Basında ve televizyonlarda yer alan böyle bir haberin kaçınılmaz ayıbı, her izleyiciyi ve okuyucuyu etkileyecektir; nitekim etkiledi...
CHP’liler içlerindeki asabiyeti gizlerken bile, bu utanç manzarasının acısı yüzlerine yansıdı.
Diğer partilerin mensupları ise, kasıklarını tutup, işi abartarak yansıtıp bir istihza zemini yaratacaklardır. Nitekim yarattılar...
***
Bu manzarayı CHP’liler yaratmışlar. En uygun yer olarak kürsünün dibini bulmuşlar. Böylece Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun herkes tarafından bu manzarada görülmesini istemişler.
Buraya kadar düşünceler dengeli ve isabetli.
Ama araya Deniz Beyin konuşması girince, kürsü ve genel başkan fotoğrafının yarattığı nazik kompozisyon bu gülünç durumu yaratmış.
Deniz Bey’in bir kastı olabileceğine ihtimal dahi vermem. Ama eğer fotoğrafı gördüyse, konuşmasını kesip çerçeveyi yerden alıp kürsü üzerine koymasının ne kadar etkili bir jest olacağını düşünebiliyor musunuz?
Hele bir de siyasi zekâ gösterip, “genel başkanın fotoğrafı yerde iken konuşmayı hicap sayarım. Onun layık olduğu seviyeye yükseltildiği zemnde konuşmaktan gurur duyarım deseydi, o salonu nasıl alkışlarla inletirdi düşünebiliyor musunuz?
Siyasette basiret, aynı zamanda zarafettir...
CHP sorununu kendisi yaratınca kötü anlamda daha fazla etkili oluyor...
