Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Türkiye’nin en eski kamu destekli tiyatrosu, İstanbul Şehir Tiyatroları’dır. Kuruluşundaki ismi Darülbedayi idi...

        Tiyatro sanatımızın dev kuruluşuydu.

        1914 yılında dönemin belediye başkanı Doktor Cemil Topuzlu tarafından kurulmuştu. Şehzadebaşı’ndaki Letafet Apartmanı’nda faaliyet geçirilen tiyatronun adı “Konservatuvar” olarak belirlenmişti.

        Namık Kemal’in oğlu Ali Ekrem Bey, adının “Darülbedai” olmasını önerdi. Öneri kabul edildi ve Osmanlı kültürünün ve daha sonra cumhuriyet döneminin en önemli sanat kurumları arasında yer aldı.

        Daha sonra Tepebaşı’ndaki, yan yana “dram” ve “komedi” tiyatrosu adıyla anılan binalarda yıllarca Türk çağdaş tiyatrosunun gelişmesi, olgunlaşması ve eğitim veren etkin kurum karakteri kazanması, başlı başına bir tarih serüvenidir.

        Darülbedai’de tiyatro bölümünde okutulan derslerden bazılarının isimlerini sıralamak istiyorum. Tiyatro Bölümü için kıraat (okuma), telaffuz (söyleyiş), tecvid (tonlama), aruz, edebiyat tarihi, haile (trajedi), drama, mudhike (komedi), raks (dans), adab-ı muaşeret (görgü), eskrim gibi dersler kondu.

        ***

        Şu son cümle bile bu sanat kurumunun ne kadar önemli tarih ve sanat değerleri taşıdığını anlatmaya yeterlidir.

        Peki, durum gerçekten böyle mi?

        Hayır!

        Bugün tam yüz yıllık geçmişe sahip bu çok önemli sanat varlığının değerlerinden söz ederken ayıp içinde kıvrandıran sonuçlarla karşı karşıyayız...

        Darülbedai’nin arşivi habis ellerce talan edilmiş. Buna açıkça Türk tiyatro tarihinin çalınması olarak bakabiliriz.

        Belgeler, kostümler, sahne aksesuarları, çalışma grafikleri, dekor hazırlıkları, ışıklandırma araç ve gereçleri ve çok sayıda oynanmış eserlerin asılları bugün artık arşiv envanterinde yok.

        1930’lardan kalma nadir Osmanlı el yazmaları, Osmanlıca oyun metinleri, yerli ve yabancı kitaplar, dergiler, afişler, fotoğraf albümleri, piyes metinleri yok olan envanterin en önemli başlıklarını oluşturuyor...

        ***

        Bu olay, Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Erhan Yazıcıoğlu ile Kütüphane Müdürü Enis Kayhan tarafından da doğrulandı. Yazıcıoğlu, göreve geldiğinde arşivin talan edildiğinin tespit edildiğini, arşivi toparlamak amacıyla da arşivi kapattıklarını açıkladı.

        Yüz yıllık sanat kurumunun yaklaşık yüz bin materyalden oluşan arşivinin üçte birinin ortadan “kaybolduğu” belirlenmiş. Bu kayboldu sözcüğünü daha akla yakın bir deyimle değiştirirsek “çalındığı” söylenebilir...

        ***

        Türkiye; geçmişini çalan ve çalınmış geçmişi, daha sonra satan ve arkasından da eyvah yok oldu diye dövünen ülkedir...

        Diğer Yazılar