Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Parlamento disiplini, çaresiz siyasette, ibret aramanın telaşı içinde sağa sola koşup duruyor...

        Bu manzaranın Türk dilindeki yeri, “çaresizlik içinde bocalamaktır...”

        Neden bocalıyor?

        Bocalıyor; çünkü bu çaresizlik halini kendisi yarattı...

        Bu çaresizliğin hüküm cümlesi şudur: İşlevini bilmediğiniz eylemin yükü ağır olur. Bocalamanın giderek ağırlaşması bundandır.

        *

        AKP tek başına iktidar olmak istiyordu.

        Bunun için seçim hükümeti kurmayı amaçladı. Uyguladığı kurnaz stratejinin temel amacı bu idi.

        AKP siyaset kurmaylarının ve pek tabii ki, kurmay başkanının stratejisi, bugün telaşını fark ettiğimiz siyaset modelini yarattı.

        Şimdi kulislerde sadece bu konu konuşuluyor.

        *

        Seçim diye, diye öyle bir noktaya geldik ki, ekonominin içindeki sıkıntıyı dillendirecek kimseler ortalıkta görünmez oldular...

        Ağzını açıp konuşan yok?

        İlgili ve sorumlu çevrelerden ses çıkmıyor...

        Nerede o debdebeli TOBB?

        Ve hele o munis tabiatlı TOBB Başkanı nerede? Ekonominin bu hazin manzarasında tek kelime söylemiyor.

        Ya TÜSİAD nerede?

        Hele ki MÜSİAD nerede? Günlerce yaptığı sağcı koalisyon telkinlerini hatırlayanlar, gülmemek için kendilerini zor tutuyorlardır...

        Sonu “SİAD” ile biten o ünlü il ve ilçe sanayici ve işadamı dernekleri nerede?

        Ya işçi sendikaları? (Bunun yanına tam beş tane soru işareti koyabilirsiniz...)

        *

        Hepsi ürkek ve hayretli manzarada ve sütre gerisinde siyasi asabiyetin sükûnet bulmasını bekliyor...

        Sütre, hücum için fırsat ararken gizlendiğimiz siper anlamına gelir.

        Kurnazlık sütresine gizlenenlerin hepsinin yüreğinde korku var: Ağızlarını bile açamıyorlar...

        Televizyonlarda iktisat bahisleri diye nihayet bulmayan o ünlü, anlı şanlı ve uzun metrajlı, bol profesörlü iktisatçılık matinelerinin uzmanları nerede?

        *

        Yüksek fiyat ve yüksek faiz nedeniyle inşaat sektöründe bir kriz yaşanacağı endişesi ekonomiyi sarstı.

        Son on yıl içinde ekonomide fiyatlar tam dört kat arttı. Hane halkının borç oranındaki artış, yüzde elli düzeyinde...

        Döviz fiyatlarındaki çok hızlı ve kalıcı değer artışı, bu şaşırtıcı ekonomik silkelenmeyi felaket haline getirecek görüntüsü veriyor.

        Çaresizleşen alım gücünün daralttığı bir ekonomik sıkıntı yaşanacak...

        Gördünüz işte, çaresizlik içindeyiz.

        Gördünüz işte, çaresiz siyasetten ibret alınamıyor...

        *

        Bu konumdaki siyasi parti portrelerinin telkin ettiği fırsatlara göre başbakan Davutoğlu; HDP’den Celal Doğan, Mithat Sancar, Ayhan Bilgen, Leyla Zana’ya bakanlık teklif edecekmiş.

        CHP’den Deniz Baykal, İlhan Kesici, Engin Altay da kabinede bakanlık için ismi geçen milletvekilleri olmuşlar... İşin dedikodusu böyle... MHP’den Meclis’e gelmiş, ama yeniden aday yapılmama ihtimali olup partiye küsebilecek isimlerden bakan arandığı dedikodusu dolaşıyor.

        MHP’den Meral Akşener ile Oktay Vural’ın, Davutoğlu’nun tercihleri olarak tezahür ettiği söyleniyor...

        *

        Yani sizin anlayacağınız; şenlikli bir geçiş dönemi hükümeti yaşayacağız. Davutoğlu ne yaparsa yapsın dayanıklı bir hükümet alternatifi yaratmakta çok zorlanacak...

        Çünkü çaresiz siyasetten ibret alınmaz...

        Diğer Yazılar