Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Bu başlık ilk bakışta yanıltıcı olabilir.

        Bu yazıyı şöhretli siyaset anketçisi Adil Gür’ün bir çalışmasının sonuçlarını inceleyerek ve kullandığı mantığın disiplinine katılarak ulaştım.

        AK Parti, seçim sonuçlarının milletvekilliği dağılımında, sayısalların marjinalliğini fark etmedi. Bunu fark eden, A&G şirketinin sahibi ve sorumlu yöneticisi Adil Gür oldu.

        Çünkü AK Parti önemli sayıda milletvekilliğini bu marjinal oylar nedeniyle başka partilere kaptırmıştı...

        *

        Aynı durumda CHP’deki marjinal oylar, (yani 100 ile 150 oy farkı) nedeniyle, kazanabilecekleri milletvekilliklerini, (kendi konumlarına yakın partilere) kaptırmışlar görünüyor...

        Bu tür kadrolara parti içinde “Marjinal milletvekilliği” olarak bakılabilir...

        O halde bu seçimde AK Parti ile CHP marjinal milletvekilliği konumunda bulunan (ve/veya bu yüzden kayba uğrayan) illerdeki seçim propagandalarında ciddi bir yoğunlaşma yapmak durumunda olacaklardır...

        *

        Adil Gür, yayınladığı tahmin sonuçlarında; AKP’nin yüzde 44 oranında oy alarak, marjinal milletvekilliklerine ihtiyacı olmadığını ima ediyor; ama bu savını kanıtlayacak sayısal destekler getirmiyor...

        Çünkü akıllı davranıyor: Yani hedef işaret edip, gayreti siyasetçi takdirine bırakıyor.

        Buna siyasette, “risksiz akıl göstermek” deniyor...

        Örneğin diyor ki, “Tuğrul Türkeş’in kabinede yer alması MHP’nin seçim stratejisini bozdu. Bu olay da MHP’ye giden oyların AKP’ye dönüşünü kolaylaştıracaktır...”

        Marjinal birkaç yüz oy nedeniyle milletvekilliği kaybeden AKP ise, iyi bir strateji ile bu oylarını geri alarak sayısal neticeyi lehine çevirebilir mi?

        Bu olay, ilk kez bu seçimde uygulanacağı için nasıl bir sonuç yaratacağını tahminde zorlanabiliriz.

        Ama CHP bu konuda daha ikna edici bir teklif getirmezse, seçim sonuçlarının değişmesi mümkün olabilir mi?

        Evet olabilir!

        Tayyip Bey, Meclis’e gelmiş dört partiyi, bu seçimde ikiye indirmeyi deneyecektir. Çok değil, yakında MHP ile HDP’yi saf dışı bırakmayı hedefleyen bir siyaset uygulayacaktır.

        Türkeş olayı ile MHP’nin köken değerlerini gündelik siyaset gevezeliği haline getirmeye çalıştı. Kısmen başarılı da oldu. Bu yöntemin genişletilmiş versiyonunu seçimlerde uygulayacağı, kesin beklentidir.

        HDP’nin durumu henüz netleşmemiş görünüyor. Şehitlerimizin sayıları arttıkça eskiden MHP’ye gittiği varsayılan oyların, bu defa AKP’ye gideceği beklentisi yaygınlaştırılıyor...

        Neden CHP, şimdiden bu oylara talip olduğunun ciddiyetini duyurmayı ve bu oyları toplamayı düşünmüyor...

        Öcalan’ın yakalanması Mesut Yılmaz stratejisi ve uygulamasının sonucuydu. Ama işin siyasal nimetine soyunamadı. Fırsatı ganimet bilen Ecevit, bu fırsatın peşine düştü ve birinci parti oldu.

        Yaklaşık yüzde 24 oy aldı. Üç yıl sonra bu oylar yüzde 2’ye düşmüştü.

        *

        AK Parti her ile özel strateji uygulayarak marjinalleri geri almayı deneyecektir. Adil Gür’ün bu yöndeki telkinini cazip bulacaktır.

        Aynı şekilde, CHP de marjinal oy sandığından, kendisine saadet gecesi için oy aktarmanın siyasetinde (inisiyatifinde) olacaktır.

        Bu aşamada en fazla haklı olduğu husus budur.

        Biraz daha toplumsallık, biraz daha siyasi isabet tercihi (kurnazlık), bir ölçüde de insanların kötü olmadığını gösteren manzara sergilerse, marjinalde kaybedilen milletvekilliklerinin önemli bölümünü geri alabilir...

        *

        Sanki iki partili bir seçime gidiyor gibiyiz...

        Üstelik oy dağılımı bir öncekini değiştirmeyecek gibi görünüyor...

        Diğer Yazılar