İsabet kriteri
Siyasette uygun beyan zamanı denilen bir “isabet kriteri” vardır.Yani, zamanlama hatası işlememek için, son derece dikkatli ve özenli davranılması gereğine işaret eder.Bu hatayı, sıradan siyaset meraklıları işleyebilir. Böylece “kof” oldukları kolayca teşhir edilir.
Beklenen “hikmeti ve ehemmiyeti” üstlenecek ve görevi yerine getirecek ehliyette olup olmadığına bakılır.
Eğer bu niteliklerle donanmış değilse, siyasette kendisinden ustalık beklemek de abes olur. Çünkü bu nitelik eksikliği her fırsatın kaçırılmasına yol açar.
Siyasetimiz bu türde hata örneklerinin yüzlercesini yaşadı. Hala istenilen maharete kavuşulması sağlanamadı.
Hele bir ihtimal, bu şöhretli eşhasın kendisi de bu önemli görevin alternatif isimlerinden ve/veya taliplerinden biri ise, görüş beyan etmenin anlamı ve önemi olağanüstü hız ve önem kazanır.
***
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, Ödemiş Barosu Başkanlığı’nın düzenlediği bir anma toplantısında, ülkenin siyasal portresini çizerken, siyaset kalitesinin eksikliğini gündeme getiriyor.
Fazla uzun açıklamalara gerek görmeden, hemen durum değerlendirmesi yaparak, derhal hüküm cümlesini ileri sürüp, fevkalade önemi haiz bir açıklamada bulunuyor.
Yani ne diyor?
Özet olarak diyor ki, “Memleketin siyasetinde, politik şahsiyetiyle güven veren tek kişi vardır. O da iktidarın başında olan Tayyip Bey’dir. Ve bir ilahi ahengi temsil etmektedir.”
***
Konuşması sırasında ilave açıklamalarda da bulunuyor, “Türkiye’nin çok, ama çok ciddi muhalefet sorunu vardır. Hali hazırda iktidara alternatif olmayı düşünen bir siyasi partinin varlığına inanmıyorum” diyor.
Herhangi bir, alternatif lider ihtimalinden ve isminden söz etmiyor. Çünkü ülkeyi siyaset yönetimi açısından, son derece kısır çekişmeler içinde görüyor.
Sonra sözlerine, geniş kapsamlı siyaset içerikleri kazandırmak için, daha tehlikeli bir hususu gündeme getiriyor.
Örneğin, geçtiğimiz genel seçimlerde böyle bir ümit ışığı arandığını, ama bir sonuç sağlanamadığını belirtiyor.
Genel seçimlerde bir alternatif ortaya çıkmasını istediğini belirten Feyzioğlu, “Türkiye’nin iktidar olsun olmasın alternatiflere ihtiyacı vardır. Fakat şu anki ortamda bunu göremiyorum” diyor.
Ülkemizde siyaset planlama ve uygulama bahsinde, Tayyip Bey’den başka hiçbir alternatif göremediğini belirten Metin Feyzioğlu’nun yakın geçmişteki siyasi konumlamasını lütfen hatırlamaya çalışın.
Örneğin aklınıza Danıştay açılış toplantısını getirin.
Orada Tayyip Bey’le hangi bahislerde takıştığını hatırlayın. Sözlerini ve tavırlarını anımsayın. Sonra bu son sözlerindeki isabeti gözden geçirin...
Ne denli şaşırtıcı olduğunu hemen fark edeceksiniz...
O toplantıda Feyzioğlu’nun, kendisinin zımni tariflerde ortaya atılan lider insan görüntüsü verdiğini, hafızalarınızda tazeleyin... Önünde seçimler vardı ve kendinde bu ihtimali gerçekleştirmeyi amaçlıyordu.
Yani siyasetteki, liderlik makamının isteklisi olarak iz bırakıyor, izlenim yaratıyordu.
***
Bugün artık, kendisi dahil kimseyi, Tayyip Bey karşısında alternatif göremeyen bir Feyzioğlu fizyonomisi var.
Ve bu fizyonomiden bir lider çıkar mı acaba diye düşünmenin zamanıdır?
Hakikaten zamanıdır.
Çünkü bundan sonra bu eşhasın kelamından ve bu ihtimalden böyle bir ihtimal ve mana çıkar mı şeklinde dinlenecektir...
