Hugo Campo Bloomberg HT'de soruları yanıtladı

Sizin sektörünüzde CEO’lar, CFO’lar, bir çok anketler var.2016 nasıl geçti Türk piyasası için?

2016 bir çok farklılık içeriyordu. Çeyrekten çeyreğe çok fazla dalgalanma vardı. Yılın ilk yarısını nispeten fena olmadığını söyleyebilirim bizim sektörümüz için piyasa daha iyiydi.3'üncü çeyrekte dışsal olaylar nedeniyle çok zor geçen bir çeyrek oldu. 4-5 yıl önceki seviyeye geldik, performansımız düştü. Ancak 4'üncü çeyrek bizim için rekor bir dönem oldu. 3 ay boyunca baskı altında kalan her şey nerdeyse patladı diyebiliriz yıl sonunda. Bir büyüme yılı oldu 2015'e kıyasla 2016.

Peki, sorumlulukları nedir acaba CFO’ların ve aynı zamanda CEO’ların da, değişim zamanlarıyla ilgili neler söyleyebilirsiniz?

Cevap: Değişim zamanlarında, önce CFO’larla başlayayım.Bir CFO’nun daima iyi bir CEO’nun sağ kolu olması lazım. Boş noktaları görmesi lazım.Ve yapının istikrarını analiz etmesi lazım.Ve daima çalışanlarının yanında olması lazım şirketten ziyade. İşte bu dinamik ortamda yeni fırsatları görebilmeleri lazım, firmada neler olup bittiğini görmesi lazım, CEO’nun belki kendi başına göremeyeceği şeyleri gören gözleri ve kulakları olması lazım.

Peki, şuan da içinde yaşadığımız dönemde değişen trendler neler var ve ne gibi zorluklar var yönetimle ilgili?

Bu ülkede şartlar çok dinamik ve çok hızla değişiyor her anlamda bu ülke. Esneklik, ön görebilme gibi konular çok önemli. Ve burada piyasada çok önemli, müşterileri tutabilmek, onlarla daima ilişkide olmak çok önemli bir CEO için her türlü lider için çok önemli.

Biz artık dijital bir çağda yaşıyoruz. Sosyal medya var bir tarafta, bir tarafta çok fazla teknolojik gelişme var robotlar gelişiyor. Peki bunlar acaba çalışma alışkanlıklarını nasıl etkiliyor?

Bunlar çalışanları daha da hızlandırıyor. Onları daha akıllı daha zeki hale geitiriyor eskiye kıyasla benim çalıştığım zamanlara göre. Bu bir yandan çok iyi bir şey ama bir yandan da çok da zorlu. Çünkü bunları yönetmek daha zor, iş dünyasına giren yeni nesilleri yönetmek, onların beklentileriyle ilgilenebilmek çok önemli.Çünkü önceden dünyada olup biteni çok az kişi takip edebiliyordu ama şimdi herkes haberdar dünyada neler olup bittiğinden.

Bu aslında bir yandan iyi bir şey ama bir yandan da kötü bir şey değil mi? Rekabet anlamında ve bu gibi konularda?

Öncelikle beklentiler önemli burada ben çalışanların beklentilerinden bahsetmiştim.Her seviyede onların beklentilerini karşılamak çok önemli.Ve bunları da tabi internetle yapıyorlar.Bir de CEO’lara ve CFO’ların üzerine çok baskı da yaratıyor bu ciddi bir baskı yaratıyor karlılık üzerinde özellikle halka açık şirketler için orta uzun vadede tabii ki paydaşlarını da memnun etmeleri lazım. CEO’ların ve CFO’ların kısa vadeli kısa vadeli kar peşinde koşmamaları lazım.Çünkü bunlar bazen doğru kararlar olmayabiliyor.

Sizce bu daha mı kötüye gidiyor yoksa bir denge görebilecek miyiz bu alanda teknoloji konusunda, daha da mı zorlaşacak sizce?

Evet, zor çünkü şöyle bir kültür var, “şimdi burada istiyorum” tavrı var.Bazı şeyler zaman gerektiriyor CEO’nun ve CFO’nun güvenini kazanması lazım hem paydaşların hem çalışanların,ondan sonra stratejilerini uygulayabilirler ama bir kar baskısı olunca da bu onların işlerini zorlaştırıyor.

Teknoloji hızlandıkça güven de çok önemli bir kavram oluyor çalışanlar ve liderler arasında. Peki, böyle bir ilişkiyi kurmakla ilgili önemli noktalar nedir, çalışanlarla liderler arasında güveni oluşturmak için?

Burada en önemli şey dürüstlük, dürüstlük çok önemli iyi bir liderin en önemli özelliklerinden biri bu. Dürüst bir şekilde ne olacağını ne yapacağını söylemek, açıklamak, arkasındaki insanları da işin içine katmak burada çok net bir yol çizilirse insanlarda bunu takip edebilir aynı zaman da güven olması lazım, onları güçlendirmek, onlara belli bir özgürlük sağlamak, deneme yanılma imkanlarını vermek yani karar alabilecek, hata yapabilecek gücü onlara vermek.

Peki siz genel olarak 2017yi nasıl görüyorsunuz global olarak?

Global olarak derseniz zor bir soru olabilir benim için, daha çok Avrupa pazarını tanıdığım için onla ilgili daha rahat konuşabilirim. Biz Türkiye olarak Avrupa bölgesinin Güney Avrupa kısmında yer alıyoruz ve şuan da son 5-6 yıldır derin bir krizden çıkıyorlar, Güney Avrupa ülkeleri, İspanya,Fransa,Almanya,Belçika hatta Hollanda gibi küçük ülkeler bile bu sıkıntılardan payını aldı ama şimdi toparlıyorlar.

Bu bahsettiğiniz ülkelerde ciddi sorunlarda yaşandı istihdam tarafında değil mi?

Evet özellikle Güney Avrupa bölgesinde İtalya’da, İspanya’da ve Türkiye’de işsizlik oranları %10 civarlarındaydı. İspanya’da bazı alanlarda %25'e kadar çıktı işsizlik oranı. Bu da ciddi bir sorun yaratıyor genç nesiller için. Çünkü biz 20 yıl sonra bizim liderlerimiz, yöneticilerimiz olacak kişileri eğer 25-30 yaşındaki kişileri işsiz görüyorsak bu bir sorun özellikle genç nesil için. Üniversiteden mezun olunca iş fırsatı bulamıyorlar. Ama Türkiye daha farklı.

Nasıl daha farklı? Bizim de genç nüfus işsizliğiyle ilgili sorunumuz var ama daha iyiye gidiyor.

Evet çok daha iyiye gidiyor diğer Güney Avrupa bölgesine göre. Çünkü Türkiye’de burada bir yetenek eksikliği meselesinden bakarsak eğitim alan üniversiteden mezun olan kişilerin dil konusunda ya da Uluslar Arası bir zihniyet konusunda ya yetenekleri varsa iş bulabilirler ve çok da hızlı bir şekilde yükselebilirler. Bazı segmentlerde daha fazla işsizlik olduğu da doğru.

Ama siz şunu söylediniz Avrupa toparlanıyor dediniz acaba bunu biraz daha açabilir misiniz ne demek istediniz?

Avrupa ülkeleri son 2 yılda artık toparlanıyorlar. Page Group olarak biz işe alım firması olduğumuz için çok iyi piyasanın nabzını tutabiliyoruz.Şirketler yeni çalışanlara yatırım yapıyorlar, bu da gerek üretim de olsun gerek satışta olsun yatırımlarını artırdıkları anlamına geliyor bu da piyasanın düzeldiğini ve ekonominin toparlandığını gösteriyor.

Şu anda trend olan şeyler var mı acaba işe alımda yeni trendler neler?

İşe alım piyasası çok ciddi bir değişiklik göstermiyor yıldan yıla. Ancak artık daha fazla firmanın yerel firmalar da olsa daha açık fikirle esnek kişileri aradıklarını biliyoruz. Daha değişen ortamda çalışabilecek işler olması gerek.Çünkü bir anda ortam değişebildiği için bir stratejiden öbürüne hızlıca geçiş yapmak gerekebiliyor.Bazen biz bunları hafife alıyoruz ama bu esneklik aslında çok ender bulunan bir özellik ve bunu gördüm ben uzun yıllar Türkiye’deki çalışmalarımda.

Sosyal medya bu tarz işe alımları nasıl etkiliyor neler değişti, firmalar artık neler arıyor ? Bir CEO'da hangi karakter özellik arıyorlar?

Bir CEO’nun karakter özellikleri dersek bunlar son zamanlar da değişiyor. Çünkü kısa vadede kar etmelerini eskiden düşünüyorlardı ama artık paydaşlar CEO’lara daha net bir yol çizebilen ve bütün şirketi bütün çalışanları içine katabilen bir ceo’ya ortadan uzun vadeyi giden bir süreyi tanıyabiliyorlar sonuç almaları için. Tabi bu her sefer böyle olmuyor evet böyle bir şey de zor. En başarılı firmalara baktığımızda daha uzun süre çalışanlar olduğunu görüyorlar.Biz de bile mesela ceo’muz 10 yıldır çalışıyor.Bunları bizim pazarımızda yapmak kolay değil.Ama böyle bir strateji uygulanırsa mesela bizim İngiltere’deki firmamızı düşünürseniz biz Brexit’i yaşadık ya bu da bir dramdı ve bu yıl yine etkisini gösteriyor.Yani CEO’ların, yatırımcıların güveninin kazanması lazım orta uzun vadeli bir stratejinin getirilerini kazanabilmeleri için.

İletişim burada çok önemli değil mi?

İletişim, esneklik, daima soruna bir çözüm bulmak hatta bunları önceden kestirmek. Çünkü ben yıllar içinde şunu gördüm, bir firma yıldan yıla bir büyüme kaydedebilir evet çalışan sayısı ve karlılık yıldan yıla artabilir ama piyasayı okumak ve öngörebilmek lazım yani %85ine baktığımda böyle bir zihniyeti olduğunu görüyorum. Mesela bir ülke yöneticisi olarak bizim şirketimizde de bunlar var.Bu beklentiyi bu öngörüyü, bu esnekliği göstermek lazım ve üst düzey bir yönetici olmak için de bu özelliklere ihtiyaç var.

Eğer kıyaslayacak olursak işe alım firmalarını global olarak Türk firmalarının burada ithalat ve ihracat durumu nedir CFO işe alım durumlarında? Yani ne kadar işe alım yapılıyor ne kadar Yurtdışına işe alım yapılıyor, burada değişim nasıl oluyor?

Bu diğer piyasalar vasıtasıyla olabiliyor ya da insanları Türkiye’yi getirmek şeklinde olabiliyor. Biraz Türkiye’ye getirme kısmından bahsedelim.Bu aslında daha kolay çünkü Türk yöneticilerinin becerilerine göre yabancıların becerileri bu ülkede çok daha fazla beğeniliyor ve çok kolay bir şekilde burada çalışabiliyorlar.Yurtdışındaki bir Avrupa’daki , Asya’daki bir iş tecrübesinden sonra buraya gelmek bir Türk yetenek için çok kolay.

Bu kolay ama Yurtdışına gitmek daha zor değil mi?

Yurtdışına gitmek biraz daha karmaşık çünkü çok net bir engel var öncelikle dil engeli.Eğer İngilizce konuşulan bir ülkeyse bu tamam çok güzel. Avrupa da evet belki herkes İngilizce konuşuyor ama bir çok ülke de de yerel dillere Fransızca, İtalyanca, almanca, İspanyolcaya da artık ihtiyaç var işte bu yetenek ihracı için ilk engel oluyor, dil engeli ama mesela Almanya’da bir sürü çok iyi almanca konuşan Türk de var böylece bir giriş çıkış olduğunu görebiliyoruz Almanya’yla Türkiye arasında yetenek akışı var. Bizim şu anda Almanya da 220 çalışanımız var Page Group'ta Daha önce söylemiştim burada 85 çalışanımız var ve biz bu arada sinerji oluşturuyoruz ve aramızda bir alış-veriş var bu da çok kolay oluyor.