Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Salamworld'ün 2011'de tanıtılmasıyla başlayan "İnternetin helali haramı olur mu" şeklindeki tartışmalar süre dursun biz bunun gerçekte sadece bir iş olduğuna odaklanalım.

        İnternetin aslında gerçek hayatın dijital yansıması olduğunu düşünürsek, Salamworld ve benzeri oluşumların da aynı gerçek hayattaki gibi bazı talepleri karşılamak üzere hayata geçirilmesi oldukça doğal.

        Sonuçta bugün "helal" ürün marketinin ne kadar kazançlı bir gelir kapısı olduğu yadsınamaz bir gerçek. burada bir fırsatçılıktan bahsetmiyorum, tam tersi yapılanı çok başarılı bulduğumu belirtmek istiyorum.

        Dünyada 1.7 milyar Müslüman yaşıyor ve onların çoğu da, inançları ile kullandıkları ürün yaşadıkları hayat ararsında bir paralellik olmasını istiyorlar. en basiti yedikleri yemeğin helal olmasını "talep ediyorlar". sonuçta ortada bu şekilde bir "helal" hayat talebi varken bu ihtiyacı karşılayacak ürünü arz etmek de akıllıca bir iş yatırımıdır.

        Salamworld'ün ortaklarından Abdulvahid Niyazov dünkü basın toplantısında ve daha önceki röportajlarında toplam 300 milyon internet kullanıcı olduğundan bahsediyor; ben bu rakamın çok daha fazla olduğunu düşünüyorum. Sonuçta dediğim gibi dünyada 1.7 milyar Müslüman var ve bunun yarısı 25 yaş ve altı kişilerden oluşuyor. Bu rakamlar bir yana sadece Facebook'un 800 milyon kullanıcı var, dolayısıyla Müslüman internet kullanıcısına ait rakamın çok daha yukarıda olması ciddi bir olasılık. Sonuçta bu rakamı elde etmek için yapılacak olan araştırma ve anketlere cevap verecek kişilerin yaşadığı ülkelerdeki baskı ve sansür ortamlarını da göz önünde bulundurunca elde edilen sonucun ne kadar sağlıklı olduğu tartışılır.

        TÜRKİYE İÇİN BİR KAZANÇ KAPISI

        Salamworld en önemli özelliklerinden biri aslında şirketin Türkiye'de açılmış olması. İstanbul Ticaret Odası (İTO) kayıtlarına göre 24 Ağustos 2011'de kurulmuş olan şirketin kazanacağı her kuruş bu ülkeye vergi getirecek.

        Yetkililerin farklı mecralarda pek çok kez dile getirdikleri şikayeti olan internet devlerinin Türkiye'den iyi kazançlar elde edip bunun karşılığını vermemesi Salamworld'de söz konusu olmayacak. Bugün Google, Facebook gibi devler Türkiye'den özellikle reklam alanında çok büyük kazançlar elde ediyorlar ama sıra bu kazancın vergisini vermeye gelince burada gerçek bir ofisleri, kayıtlı şirketleri olmadığı için ortalığı bir sessizlik kaplıyor.

        Salamworld'le ilgili yaptığım araştırmada elde ettiklerim aslında oldukça ilginç. Şirketin 4 ülkeden 7 ortağı bulunuyor. Şu anda şirketin bir nevi yüzü olmuş olan Abdulvahid Niyazov aslında yüzde 1 hisseyle ortak. Şirketin ana ortağı Salamworld Corp. ve onunla ilgili bilgiler şimdilik gizemini koruyor. Şirket kurulduktan birkaç ay sonra 50 milyon dolarlık bir yatırım yapılmış ve buna 50 milyon dolar daha eklenmek isteniyor. bu amaçla Niyazov ve ekibi Müslüman ülkelere seyahatler ve ziyaretler düzenleyip özellikle Arap yatırımcıları çekmek istiyorlar.

        HELAL FACEBOOK BİR PR SÖYLEMİ

        Daha önceki bir röportajında "Biz Obama projesi değil, ümmet projesiyiz" diyen Niyazov aslında belli ki iyi bir PR'cı. Sonuçta bu duygusal bir oluşum değil ciddi bir iş projesi. Kendisinin de belirttiği gibi hedefleri 1 milyar dolar ciro elde eden büyük bir global firma olmak. bu amaçla da ilk kısa dönem hedeflerini tespit etmişler: 3 yıl içinde 10 milyonu Türkiye'den olmak üzere 50 milyonluk üye sayısına ulaşmak.

        Diğer Yazılar