Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Usta yazar Yaşar Kemal zncirlikuyu Mezarlığı'nda defnedildi

        Usta yazar Yaşar Kemal’in cenaze namazı Teşvikiye Camii'nde kılındı. Cenaze namazını, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Meclis Başkanı Cemil Çiçek, bakanlar, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, HDP Eş Başkanı Demirtaş, sanatçılar, edebiyatçılar, gazeteciler ve çok sayıda vatandaş kıldı. Yaşar Kemal'in cenazesi defnedilmek üzere Zincirlikuyu Mezarlığı'na götürüldü. Usta yazarın cenazesi toprağa verildi.

        ALKIŞLARLA UĞURLANDI

        Yaşar Kemal'in cenazesi Teşvikiye Camisi'nden çıkışı sırasında alkışlarla uğurlandı.

        TÖRENE KATILAN İSİMLER

        Bu arada camiye ilk gelenler arasında eski Gaziantep Belediye Başkanı Celal Doğan, CHP Parti Meclis Üyesi Tuncay Özkan, AK Parti İstanbul İl Başkanı Selim Temurci ile eski AK Parti İstanbul İl Başkanı Aziz Babuşcu, teknik direktör Mustafa Denizli, HDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, eski ÖDP Genel Başkanı Ufuk Uras, gazeteciler Muhsin Kızılkaya, Cengiz Çandar ve sanatçılar Rutkay Aziz ile Tarık Akan yer aldı.

        Yaşar Kemal'in tabutunun üzerine üzerinde "Ayşe" yazan bir çelenk yerleştirilirken törene TBMM Başkanı Cemil Çiçek, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türk Silahlı Kuvvetleri, İstanbul Valisi Vasip Şahin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, İsveç Büyükelçiliği ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu çelenk gönderdi.

        Caminin avlusuna girişte cenaze için gelenlerin yakasına Yaşar Kemal'in fotoğrafı takılırken, dileyenler oluşturulan anı defterine de düşüncelerini yazdı.

        TÜRKÇE VE KÜRTÇE DUA EDİLDİ

        Yazarın tabutunun başında bazı vatandaşlar Türkçe ve Kürtçe dua ederken bazıları ise Kur'an-ı Kerim okudu.

        Yaşar Kemal'in manevi oğlu Ahmet Güneştekin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Bugün en zor günümüz, namuslu bir ömür yaşadı. Bize güzel insanlar olmamızı öğretti. Bütün hayatını barışa adadı ve ölümü de barışın en yakın olduğu güne denk geldi, 28 Şubat anlamlı bir gündür, tesadüf değildir. Her zaman barışı göreceğim diyordu bence gördü ve hissetti. Ve bence böyle bir günü seçmiş olması bütün insanlığa bir mesaj verdi. O dev adam bütün ağırlığıyla bugünü seçti" diye konuştu.

        Sanatçı Tarık Akan da Yaşar Kemal'in dahi bir insan olduğunu ifade ederek, "Acımız büyük, olağanüstü bir insandı. Yaşar ağabeyi ölümsüzlüğe uğurluyoruz" dedi.

        BABASI YAŞAR KEMAL DOĞDURUNDA 7 KURBAN KESTİRMİŞ

        Tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden ünlü yazar Yaşar Kemal'in Osmaniye'nin Kadirli ilçesinde yaşayan ve çocukluk yıllarında aynı evde büyüyen amcasının kızı 110 yaşındaki Gülnaz Yaşar Bakırcı, ünlü yazarın doğumunu, çocukluk yıllarını, babasının öldürülmesini ve nasıl yazar olduğunu anlattı.

        Kadirli ilçesinde yaşayan Gülnaz Yaşar Bakırcı, yazar Yaşar Kemal'in amcası Yusuf Yaşar'ın kızı. Yaşar Kemal'in babası Sadık Yaşar'ın Hemite köyünde öldürülmesinden sonra babasının Yaşar Kemal'i alarak kendi evlerine getirdiğini ve ilkokula Kadirli ilçesinde devam ettiğini anlatan Bakırcı, kısıtlı imkanlarla Yaşar Kemal'in okula gittiğini ve ilkokuldan sonra yakınlarından toplanan paralarla da Osmaniye'de eğitim hayatını sürdürdüğünü anlattı.

        Babası Sadık Kemal'in kurban kestirdiğini ve hayvanın derisi yüzülürken bir kaza ile bıçağın Yaşar Kemal'in gözüne değmesi sonucu gözündeki küçülmenin o yıllara ait olduğunu belirten Gülnaz Yaşar Bakırcı, "Kör değildi ama o gözü çok da iyi görmüyordu" dedi.

        Yaşar Kemal ile çocukluk anılarını da anlatan Bakırcı, "Yaşar Kemal'in annesi evlendikten sonra 10 yıl çocuk doğuramadı. 10 yılın ardından Yaşar Kemal doğdu. Sadık amcam Yaşar Kemal doğduğunda 7 tane kurban kestirdi. Daha sonra Hemite köyünde Yaşar Kemal'in babası Sadık Yaşar'ı yanında çalıştığı bir tutması camide öldürdü. Sonra benim babam Yusuf Yaşar, Yaşar Kemal'i alarak bizim eve getirdi. Burada ilkokula yazdırdık. Sonra 5. sınıfı burada bitirdi. Daha sonra sen verdin, ben verdim para Osmaniye'ye iki sene gitti geldi. İki sene sonra şurada bir incir ağacı vardı, kara incir. Onun orada oturur öyle kitap okurdu. Sonra yazar oldu gitti. O yıllarda durumumuz kötüydü. Zor imkanlar altında büyüdü. Küçükken her hizmetini ben gördüm. Bana hep abla başım kaşınıyor, abla karnım aç dediğinde hep ben baktım" şeklinde konuştu.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ