Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Türkiye geç kaldığı faiz indirimine önden yüklemeli şekilde sert başladı. 4.5 yıl aradan sonra yüzde 4.25 faiz düşüren TCMB bu anlamda dünyada da başı çekti.

        -Faiz kararında dikkat çekilen dünyadaki faiz indiriminde düğüm bu hafta çözülüyor. Küresel piyasalara yüksek etkisi nedeniyle artık bu hafta bütün dikkatler ABD merkez bankası FED’in kararına çevrildi.

        -ABD Başkanı Trump’ın da büyük baskı kurduğu FED’den ağırlıklı beklenti çeyrek puanlık indirime gitmesi.

        -Yarım puana varan indirim ise biraz sürpriz olacak ve ilk başta piyasalara doping etkisi yapsa da, sonrasında “Nerede, ne kötü gidiyor” endişesine yol açabilir ve tartışma başlatabilir. FED’in kararı 31 Temmuz Çarşamba akşamı açıklanacak. -Haziran sonunda G20 Zirvesi’ndeki görüşmelerle ABD-Çin ticaret görüşmelerinin yeniden başlatılmasının kararlaştırılması küresel piyasalara yaz ortasında doping etkisi yapmıştı.

        DIŞ VE İÇ RÜZGAR DA BİZDEN YANA

        -Türkiye piyasaları ise hem küresel piyasalardaki pozitif gelişmelerden hem de aynı zirvede Trump ile Erdoğan görüşmesinden yaptırım kararının hemen çıkmayacağı mesajının gelmesiyle duble pozitif etkilenmişti. Türkiye piyasaları gelişmekte olan piyasalardan pozitif ayrışmıştı.

        -Temmuz sonunda eğer dışarıdaki rüzgarı destekleyecek bir faiz indirimi ve açıklaması gelirse, içerideki pozitif rüzgar da buna katılabilir. Bu anlamda geçen yılki ağustos ayı cehenneminin ardından bu ağustosta rahat bir ay yaşayabiliriz.

        KADEMELİ VE USTURUPLU İNDİRİM GÜVENCESİ

        -İçerideki pozitif gelişmelerden biri faiz indiriminin önden yüklemeli şekilde başlaması. Koşullarda dramatik değişmeler olmazsa, bu indirimin devamı da gelecek.

        -Nasıl geleceğini de geçen Cuma günü Cumhurbaşkanı Erdoğanyıl sonuna kadar kademeli” olarak açıkladı. Devamında “Bunu usturuplu şekilde indireceğiz” demesi de, faiz düşüşünde ölçülü hareket edileceği, kantarın topunun kaçırılmayacağı, gelişmelerin dikkate alınacağı konusunda güvence verdi.

        BİR GÜN GECİKMEYLE DÜĞÜN BAYRAM

        -Piyasa beklentisiyle uyumlu bu söylem sonrasında faiz düşüşüne asıl pozitif tepki Cuma günü verildi.

        -Söylem öncesi 6.6850 olan dolar/TL kuru 5.6200’ye geriledi. 2 Yıl gösterge tahvil faizi yüzde 17.25’ten yüzde 16.35’e indi ve bir günde 90 baz puan geriledi. 10 Yıllık tahvil faizi de yüzde 15.96’dan yüzde 15.47’ye düştü ve 49 baz puan indi.

        -Cuma günkü pozitif tepkide Trump’ın açıklamaları da belli bir rol oynadı. ABD Başkanı Trump “S400 konusunda Türkiye’yi suçlamıyorum” dedi. Suçlamıyorsa yaptırımlara da direnecek demektir.

        TL’Yİ DESTEKLEYEN GELİŞMELER

        1-ABD’den S400 yaptırımının gelmeyişi çok önemli pozitif bir gelişme.

        2-FED’in para politikasında U dönüşü yapması ve faiz düşürecek olması TL’yi destekliyor, doların TL karşısında düşmesine yol açıyor.

        3-Enflasyon düşüyor ve önümüzdeki aylarda baz etkisinden dolayı sert bir şekilde gerileyecek. Enflasyon- devalüasyon sarmalını herkes biliyor. Enflasyonda tersine sarıyorsak, benzer bir gelişmenin de kurda yaşanması normaldir.

        4-Mevsimsel olarak döviz gelirlerinin turizm kaynaklı fazla, döviz giderlerinin de dış borç ödemesi kaynaklı az olduğu bir dönemden geçiyoruz. Kur üzerine buradan bir baskı gelmiyor.

        5-Bu sene 18 yıl aradan sonra cari dengede açıktan fazlaya dönüyoruz. 2001 krizi sonrası ilk kez aylarca devam edecek bir yıllık bazda cari fazla verilecek. Buradan yaklaşık 50 milyar dolarlık dış kaynak ihtiyacını ve finansmanı azaltmış durumda.

        6-Şirketlerin dövizdeki açık pozisyonları son bir yılda 35 milyar dolar azaldı ve 188 milyar dolara indi. Hatta bir yıl ve daha kısa vadede net bazda döviz pozisyon açıkları olmadığı gibi, 9 milyar dolarlık fazlalıkları var. Yani kısa vadede dış borç ödeme kaynaklı olarak şirketlerin döviz piyasasına gelmesine gerek yok.

        7-Yurtiçi yerleşiklerin de döviz varlıkları rekor düzeyde. Şirket ve kurumların dahil yurtiçi yerleşiklerin döviz mevduatı 19 Temmuz’la biten haftada 186.66 milyar dolara ulaştı. Buna karşılık bireylerin döviz borcu bulunmuyor. Dolayısıyla bu kanattan dövize bir doygunluğun olması lazım. Dövize ekstra bir talep gelebilmesi için de, atmosferin daha kötüye gitmesi, beklentilerin daha bozulması gerekiyor. Ancak ortada da öyle bir görüntü ve hava yok. Hatta şirketler ihtiyaçları için ay sonları kısmen döviz bozdurma yoluna bile gidiyor.

        8-Yabancıların Türkiye piyasalarından ve döviz piyasasından önemli oranda çekilmesi de, yine spekülatif hareketleri minimum düzeye indiren gelişmelerden biri. Yabancıların kısa vadeli sermaye yatırımları yani sıcak para 68 milyar dolarla son 10 yılın en düşük düzeyinde.

        9-Her şeye rağmen yine de döviz piyasasında dalgalanma yaratacak iç veya dış işlemler olduğunda ise kamu bankaları nöbetçi durumunda. Genelde sattıklarını ve çok az da olsa aldıklarını duyuyoruz. Böyle bir mekanizma da geçen yılki şoktan sonra oluşturuldu.

        10-Faizin düşüş dönemlerinde genelde TL araçlara yatırım ve mevduat yapma isteği artar. Çünkü kalkan bir trene başta atlamak hemen herkese para kazandırır. Bu nedenle döviz kuru da geriler. Yüksek faizi yakalayıp parayı daha uzun vadeli bağlama isteği ve eylemi, parayı dövize gitmekten alıkoyar. Bedeli ise hemen her zaman istasyona varmakta veya son duraklarda trene binenler öder.

        FAİZ AŞAĞI, VARLIK VE ALTIN FİYATLARI YUKARI

        -Geçen hafta yakalanan pozitif dalga sürdürülebilir mi? Sürdürmesi iç ve dış gelişmelere bağlı.

        -ABD’den Türkiye’ye yaptırım kararı gelmez ya da Kongre’den karar gelse de Trump tarafından ertelenirse risklerden en önemlisi teğet geçer.

        -Bunun yanında küresel çapta faiz indirimleri kervanına FED de katılır ve bu durumu devam ettirirse dünyada varlık fiyatları, dolayısıyla altın da artabilir. Gelişmekte olan ülkelere sermaye girişi de hızlanabilir.

        DİĞER FAİZLERİ DE DÜŞÜRÜR

        -Yurtiçinde ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kendi söylemine uyarak faiz indirimde ipin ucunu kaçırmayacağını, sınırları zorlasa bile döviz kurunu azdırmamak adına işi dozunda bırakacağını varsayıyoruz.

        -Sonuçta politika faizi indirimleri diğer faizlere de sirayet edecek. Merkez Bankası faizinden kredi faizine, devlet iç borçlanma faizinden mevduat faizlerine kadar indirimler aynı oranlarda olmasa görülecek.

        -Nitekim ikinci el piyasada borçlanma faizlerindeki düşüşü görüyoruz. Geçen hafta gösterge tahvil faizi yüzde 1.33 geriledi.

        -TL ticari kredi faizi bankaların ortalaması bazında haziran sonunda yüzde 27.31 iken 19 Temmuz’da yüzde 24.05’e indi. Başlayan bir iniş var. Geçen haftanın indirimini de bu hafta göreceğiz. Merkez Bankası politika faizinin yarısına yakın bir indirimi kredi faizlerinde görebiliriz.

        -Yine mevduatta bütün vadelerin ve bankaların ortalaması olarak faiz haziran sonunda 22.90’dan 19 Temmuz’da 21.69’a geriledi. Buradaki azalma da yüzde 1.21 düzeyinde. Buradaki düşüşün enflasyona paralel gideceğini tahmin ediyoruz.

        Diğer Yazılar