Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Anasayfa Özel İçerikler Abdurrahman Yıldırım Bütçeye son anda transfer darbesi

        Geçen yılın bütçesi milli gelirin yüzde 5.4’ü kadar açık vererek kapandı. Bu oranla 2003 sonrasının en yüksek açığı verildi, kriz yılı 2009 bile geride kaldı.

        Hazine nakit dengesi 625.5 milyar liralık açıkla kapanmışken Bütçede açık 1 trilyon 375 milyar liraya çıktı. İlk kez nakit denge ile bütçe dengesi arasında böylesine büyük fark oluştu.

        ➔Biri nakit kasa hesabı diğeri defter kaydı, muhasebe işlemi gibi düşünülürse ortada gerçekte 625.5 milyarın üstünde açık olmadığı varsayılabilir.

        ➔Buna rağmen yüksek bir açık rakamı ortaya çıkmışsa bir sonraki yıla aktarma yapıldığı akla gelir. Nitekim aralık ayında beklenmedik rekor düzeydeki artışın önemli kısmının sermaye transferi olduğu görülüyor. Sermaye aktarımının da AFAD’a yapıldığı söyleniyor.

        2024’E TRANSFER Mİ EDİLDİ?

        ➔Nitekim bütçe giderleri arasında sermaye transferleri kalemi için yıllık bazda 521 milyar lira ödenek konmuşken sadece aralıkta 639.4 milyar liralık aktarım yapıldı.

        ➔Tek aylık 639.4 milyarlık transferle birlikte yılın tamamında 858.1 milyar liraya ulaşıldı.

        ➔2022 yılında 48.8 milyar lira olan sermaye transferleri böylece 2023’te yüzde 1.675 veya 16 kat artış kaydetti.

        ➔Bunun gerçekte harcaması ise 2024’de gerçekleşebilir. Yani transfer bir yıldan diğerine de olabiliyor.

        ➔Eğer bütçede öngörüldüğü gibi, açık bu yıl da milli gelirin yüzde 6.4 gibi bir oranda olacaksa hükümet büyük ölçekli bir harcama olanağına kavuşmuş demektir. Bunu artık yılın başında mı, yoksa başka bir dönemde mi yapar, hükümet karar verir.

        HARCAMALARDA %125 BÜYÜME

        ➔Bütçenin giderlerine bakınca tam olarak kamu kesimi harcamalarının yüksekliği görülüyor. Çünkü enflasyonun yüzde 65 olduğu bir yılda faiz hariç giderler yüzde 124.6 arttı.

        ➔Enflasyonu ikiye katlayan bir artış söz konusu. Bunun içinde deprem bölgesi için ayrılan ödenek yanında seçim harcamaları da çok etkili.

        ➔Nitekim bütçenin en büyük gider kalemi cari transferler 1 trilyon 126 milyardan 2 trilyon 374 milyar liraya çıktı ve yüzde 110.7 arttı.

        ➔İkinci büyük gider kalemi personel harcamaları. 615 milyar liradan 1 trilyon 325 milyar liraya çıkan personel giderlerindeki artış yüzde 115.3 düzeyinde. Gerçekleşen enflasyonun 50 puan üstünde.

        ➔Kamuda çalışanlar enflasyonun üstünde böyle bir maaş artışı almadı. Ama kamuda çalışanların sayısı arttığından bu rakama çıkıldı. Kamu çalışanlarının sayısı EYT ile emekliye ayrılmalara karşılık ilk kez 5.1 milyon kişiye çıktı.

        VERGİ GELİRLERİ %91 ARTTI

        ➔Bütçedeki rekor açığa rağmen gelir tarafındaki performansı da hiç fena değil.

        ➔Çünkü Türkiye’de vergiler dolaylı şekilde tüketimden toplanıyor. 2023 de tüketim açısından güçlü bir yıldı. Negatif faiz karşında tasarruf sahiplerine gidecek alternatif alan bırakılmayınca mecburen tüketime yöneldiler.

        ➔Tüketim de KDV, OTV artışı demek. Fiyatlar da yükselince vergi gelirleri yüzde 91.2 arttı ve enflasyonun 26 puan üzerine çıktı.

        ➔Enflasyonun da etkisiyle devletin vergi gelirleri sıçrarken harcamaları çok daha fazla arttığından bütçe açığı son 20 yılın en yükseğine çıktı. Devletin faiz dışında bu boyutta harcama yaptığına ilk kez şahit olduk.

        BÜTÇEDE AÇIĞIN YÜKÜ ENFLASYON VE BORÇ

        ➔Yüksek bütçe açıklarının bize hediyesi ise milli gelirin yüzde 5.4’ü kadar kamusal borç artışı ve yükselen enflasyon oldu.

        ➔Kamu faiz dışı harcamaları enflasyonun iki katına çıkarmasaydı acaba yıl sonu enflasyon oranı yüzde 65’e çıkacak mıydı?

        ➔Temmuz ayındaki vergi artışları ki, aylık enflasyonu çift haneli rakamlara yaklaştırdı, gerekli olacak mıydı?