Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Anasayfa Özel İçerikler Güntay Şimşek THY yeni bir şirket kuruyor, yolcu başına 35 dolardan fazlasını hedefliyor

        Türk Hava Yolları Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı Ahmet Bolat ile İstanbul’dan Seul’e giderken uçakta konuştuk. THY’nin yüzde 75-80 seviyesinde olan transit yolcu sayısını yüzde 25-30 oranında tersine çevirerek Türkiye ekonomisine daha fazla katkı vermek istediklerine dikkat çeken Bolat, bu amaçla Amerika’dan sonra Uzakdoğu için de tanıtım ve etkinlik faaliyetleri düzenlediklerini belirtti. THY geçen yıl yolcu başına 35 dolar kâr etmiş, hedef Türkiye’ye daha fazla direkt yolcu getirerek yolcu başına düşen kârlılığı artırmak.

        THY, yakında “Door to Door Cargo / Kapıdan Kapıya Kargo” şirketi kuracak. Böylece taşıyıcılıktan, dağıtıma geçerek KOBİ’lerin ürünlerini Avrupa’ya ulaştırmalarına destek olunacak. Turkish Cargo da yakında ayrı bir şirket olmaya hazırlanıyor. Bu sene THY yüzde 17 kapasite artırmış ve geçen yıl gibi iyi bir kâr bekliyor.

        THY’nin Uzakdoğu’da 4 ülkeyi kapsayan tanıtım turu ve etkinlikler kapsamında G. Kore ve Japonya bölümünde ben de Ahmet Bolat’a eşlik ettim. THY Yönetim Kurulu Başkanı, ekibiyle birlikte bizden sonra Singapur ve Avustralya’daki programlara katılmak için yoluna devam etti. İlginç denecek bir zamanda ve yaz tatili sezonun yoğun olduğu bir dönemde bu seyahate neden çıkıldığını ve THY’deki diğer gelişmeleri merak ediyorsanız, Ahmet Bolat’ın açıklamaları şöyle;

        Transit yolcuyu tersine çevirmek istiyoruz

        “THY Genel Kurula gidiyor. Herkesin tatil yaptığı, dinlendiği bir zamanda biz neden G. Kore, Japonya, Singapur ve Avustralya’ya gidiyoruz? Neden gidiyoruz, çünkü bu uçağın yüzde 75-80’i transit yolcu. Avrupa’nın birçok noktasından ülkelerine gidiyorlar. Bu yolcuların Türkiye’ye hiçbir katkısı yok, THY’ye katkısı da az. Uçakların belli bir ekonomisi var. Bizim amacımız bu yüzde 80 transit yolcuyu tersine çevirmek. Yani yüzde 20-25-30 transit olsun, yüzde 70’i ülkemize gelsin. Mesela G. Kore bazında THY’nin yolcu durumuna baktığımızda ilk zamanlar Kore’den Türkiye’ye gelen yolcu sayısı yılda 220 bine kadar çıkmış. Geçen yıl 90 bine gelmiş. Japonya ise yılda 200 bine kadar çıkmış, geçen yıl 30 binde kalmış. Yine G. Kore ve Japonya gibi milli geliri çok yüksek olan Singapur’dan yılda 30 bin turist gelmiş.

        Bu 3 ülke ve Çin’in deniz-kum-güneş gibi turisti yok. Bu ülkelerin en önemli özelliği kültür ve tarihe merak salmaları. Buradan gelen turistlerin böyle bir özelliği var ve kişi başına 3 bin dolardan fazla para harcıyorlar. Geçen yıl 52 milyon turist geldi, 42 milyar dolar para bıraktı. Halbuki bizim hedef olarak seçtiğimiz Batı’da ABD ve Kanada Doğu’da Singapur, G.Kore, Çin, Japonya, Tayvan, Malezya, Endonezya ve Avustralya’dan her birinden birer milyon gelse ve her bir turist 3 bin dolar bıraksa 30 milyar dolar eder. Yani 10 milyon turistten 30 milyar dolar hedefimiz olmalı. Biz de Turizm Geliştirme Ajansı ve Turizm Bakanlığı ile bu konuda çalışıyoruz. Biz gelmeden birkaç gün önce bu 3 ülkede Türkiye reklamları çıktı. Biz de zaten buralara gittiğimizde THY’yi değil Türkiye’yi anlatmaya çalışıyoruz.

        Göbeklitepe’yi dünyaya anlatıyoruz

        Türkiye, yüzyıllardır 3 kadim dinin mensuplarının kardeş kardeş yaşadığı bir coğrafya olmuş. Biz eskiden gittiğimiz her yerde bunu anlatıyorduk. Bu senenin başından beri yeni bir şey daha anlatıyoruz. İnsanlar nerden geldiğini çok merak ediyor. Soyu, kökleri nerden gelmiş? Bunu bilemiyoruz. Ama bildiğimiz çok önemli bir şey var; Medeniyetin kökü, başlangıcı Türkiye’de olmuş. Taştan Tepelerde olmuş. Göbeklitepe ile başlayan keşiflerle Milattan Önce (M.Ö) 12 bin yıl önce insanlık, o mağarada avlanan vahşi kabul ettiğimiz insanlık, bir anda Şanlıurfa’da medeniyeti oluşturmaya başlıyor. Taşları yontuyorlar, oyuyorlar, dümdüz yapıyorlar. Üstlerinde 16 tona kadar ulaşabilecek kaideler oluşturuyorlar. Bunların üstüne sanat eserleri, iletişim yapmak için birtakım işaretler koyuyorlar. Daha da önemlisi oturup bir şeyleri konuşmak için de meclis gibi yapmışlar. Türkiye’nin Meclisi gibi yuvarlak yapmışlar. Biz de bunları bu ülkelerde bilimsel çalışmalar ışığında anlatmak için hocalarımızı götürüyoruz. Buralar Efes’teki gibi yıkık harabeler değiller. Bütünüyle saklanmış. Avrupa’ya bu kültürün geçmesi ise 6 bin yıllarında olmuş. Biz insanlara piramitlerden 7 bin yıl önce dediğimizde insanların kafasında bir şey oluşmaya başlıyor. Şimdi bunları anlatıyoruz. THY olarak Taştan Tepelerin restorasyonu ve halka açılması konusunda sponsorluk yapıyoruz. Şu an buralara gelenler yarım saat bakıp gidiyor. Buralarda 2-3 günlük programlar oluşturmaya çalışıyoruz. Mesela buralarda balon kaldırarak çevresinin keşfedilmesini istiyoruz.

        THY ekosistemiyle 144 milyar dolar gelebilir

        Bizim 2033 hedefimiz 56 milyar dolar civarında gelir sağlamak. Ekosistemle bunun 144 milyar dolara çıkmasını hedefliyoruz. Ekosistemde kendi iştirak şirketlerimiz, hizmet ihracatına ve yerel ekonomiye katkımız var. İstanbul’a getirdiğimiz herhangi bir yolcuyu ortalama 2,5 saatte nereye gidecekse bağlayabiliyoruz. Özellikle Asya’da ikinci bantları kuracağız. Mesela bu uçağın (İstanbul-Seul) uçuşu saati de transit yolculara göre ayarlanmış. Ama ikinci bantlarda ise İstanbul’a gelip, İstanbul’dan giden yolcuya göre uçuş düzenlemesi yapacağız. Bir turist İstanbul’da otelde late check out (geç çıkış işlemi) 4-5’te yapmışsa, bu insanın 6-7’deki uçakla ülkesine dönmesi lazım. Bu sebeple ikinci bant uçuşları İstanbul’a direkt gelenlere hitap edecek.

        AnadoluJet Avrupa ve Ortadoğu’ya yayılacak

        AnadoluJet şu anda THY’nin aynı maliyet yapısına sahip. En başta kendi iştirakimiz SunExpress ile kıyaslayıp, onun maliyet yapısına indirmemiz lazım. Ondan sonra maliyet açısından çok başarılı olan Pegasus Havayollarının maliyet yapısına düşürmeyi planlıyoruz. Amacımız bu. AnadoluJet’te 200 uçağa ulaşacak bir yapı öngörüyoruz. Sabiha Gökçen Havalimanı’nda gelişen hava kapasitesinin artmasıyla birlikte de orda bu şirketimizi dolduracağız. Daha çok Sabiha Gökçen ve Ankara merkezli (base) olacak. Mesela bizim hisse fiyatlarımızın artmasının en önemli nedenlerinden bir tanesi de stratejilerimizin artık net olması. AnadoluJet, İstanbul Havalimanı ile Antalya Havalimanı’nda olmayacak. Çünkü SunExpress Antalya’yı dolduracak. Pegasus, SunExpres nasıl ayrı bir şirket olarak uçuyorsa öyle olacak. Yeni logosunu, stratejilerini belirledik. Biraya kadar lansmanını yaparız. Şu an piyasadan harıl harıl uçaklar arıyoruz. AnadoluJet iç hatlardaki maliyetimizi düşürecek, dış hatlarda özellikle Avrupa ve Ortadoğu’da yayılacak. 4-5 seneye kadar da yeni nesil uçakları Boeing MAX ve Airbus NEO’ları olacak. Tek bir marka/model olmayacak.

        600 uçak için süreç devam ediyor

        600 uçağın ihalesi için çalışmalar devam ediyor. Dünyada şu an uçaklara talep var. Üreticiler de uzun yılları doldurmaya çalışıyor. Ama ABD’de 2024’te 3’ncü çeyrekten sonra resesyon olacağı bekleniyor. Fakat biz bir yandan da fırsatları değerlendiriyoruz. Hindistan’da bir şirket battı onun uçaklarını kiralıyoruz. Havayolu işletmeciliği kolay değil. Sivil havacılığın kuruluşundan bugüne kadar bütün havayollarının karını zararını toplasınız sıfırdır. Havacılıkta uçak ve motor üreticileri kazanır. Bir uçağı kiraladıktan sonra 12 yılda ancak bedelini ödeyebiliyoruz. Maliyetlerimiz arasındaki yeri ise yüzde 8 ile 10 arasında.

        Bir yolcudan 35 dolar kazanıyoruz

        Biz çeşitli ülkelerde bu uçakları doldurmak için canla başla çalışıyoruz. Bizim geçen yılki kârımızı taşıdığımız yolcuya böldüğümüzde yolcu başına 35 dolar kâr çıkıyor. ABD’de taşıdığımız ekonomi yolcusunun ikram maliyeti yaklaşık 50 dolar, business class yolcusununki ise 100 küsur dolar. Havacılık böyle bir sektör. Onun için biz Türkiye’ye gelen yolcu sayısını artırdıkça kârlılığımızı da daha fazla artıracağız. Gelecek 10 yılda da hiçbir havayolu bizim kadar farklı noktaya uçamaz. Rakiplerimize bakıyoruz, network havayolu rakiplerimiz İstanbul’un lokasyonundan dolayı bizim uçuş ağımızı yakalayamazlar.

        “Door to Door Kargo” şirketi kuruyoruz

        “Door to Door (Kapıdan Kapıya) Kargo” şirketi kuruyoruz. Türkiye’de üretilen ürünleri en kısa zamanda Avrupa’ya ulaştıracağız. Avrupa’nın bazı şehirlerine günde 5-6 seferimiz var. Amacımız Türkiye’deki üreticilerin, KOBİ’lerin ürünlerini direkt Avrupa’ya götürmek. THY olarak biz sipariş almayacağız. Kapıdan kapıya hizmet vereceğiz. Şu an birileri bana ürünleri getiriyor, ben de götürüyorum. Bundan sonra kapıdan kapıya dağıtımını da yapacağım. Daha sonra da Turkish Cargo’yu ayrı bir şirket haline getireceğiz. Geçen yıl gibi iyi bir kar planlıyoruz. Geçen yıla oranlar yüzde 17 kapasite artırmışız. 2019’un yüzde 10-11 üstüne çıkmışız. Çok iyi bir satış ve pazarlama teşkilatımız var.

        THY Aralık’ta Avustralya uçuşlarına başlıyor

        Singapur üzerinden bağlantılı olarak Avustralya’nın Melbourne şehrine aralık ayında uçmaya başlayacağız. Boeing 777-300ER uçaklarımızla haftada 3 gün ile başlayıp bu uçuşu yapacağız. Direkt uçamamadaki sıkıntı mevcut uçakların teknik olarak yakıt almak için bir ara noktaya inmek zorunda olması. Ama 5 yıl içinde Airbus A350XWB motorda beklenen iyileştirmeyi yaparsa veya Boeing 777-X hazır olursa Avustralya’ya direkt uçabilir hale geleceğiz. Her iki üreticiye de uçuş operasyon için detaylı bilgilerimizi verdik. Teklif ve fiyat bekliyoruz. Ama THY olarak geçmişte olduğu gibi şimdi de hiçbir üreticinin yeni model uçağının ilk kullanıcısı (launch customer) olmayı istemiyoruz. Çünkü olanların başına gelenleri gördük, görüyoruz.