“Dünya mucizelerle dolu bir yer, apartmanlarda üst üste yaşamak, bisikletin iki teker üstünde gitmesi, uçakların uçması değil konması… En büyük mucize yaşlanmak!” diyor Fikri Şemsigil… 58 yıldır her şeyin aynı olmasından dertli, ‘kalplerimizin hayal kırıklıklarıyla dolu olduğu için mucizelere inandığımızı’ düşünen Fikri Bey’in hayatı bir güneş tutulmasıyla alt üst oluyor… Kendisini absürt, komik, çılgın bir ‘mucize’nin ortasında buluveriyor: Ruhu vücuttan vücuda gezmeye başlıyor…
Onur Ünlü’nün 2008 tarihli ‘Güneşin Oğlu’ filminin izlememim üstünden 17 yıl geçtiğini fark ettiğimde çok şaşırdım doğrusu! Ne ara yaşandı onca gün, hafta, ay, yıl… Geriye dönüp baktığımda 6 bin 210 günden hatırladığım hepi topu iki elin parmakları kadar… Filmi izlediğimde annem babam hayattaydı artık yoklar! Kendi başına buyruk aylak bir adamdım 2008’de; bolca hayal kırıklığının yanında mucize gibi bir şey oldu, evlendim…
Şimdi ‘Güneşin Oğlu’ bile değişiyor. Beyazperdeden tiyatro sahnesine taşınıyor. Zorlu PSM prodüksiyonu olarak tiyatro sahnesine uyarlanan ve 5 Aralık’ta seyirciyle buluşacak Güneşin Oğlu’nun yönetmen koltuğunda Onur Ünlü ile birlikte Nagihan Gürkan oturuyor. Oyuncu kadrosu ise tamamen değişmiş. İbrahim Selim, Deniz Celiloğlu, İlayda Alişan, Beyti Engin, Ali Yoğurtcuoğlu, Zeynep Kankonde, Efekan Can, Sergen Özdemir, Ilgaz Kaya ve Selin Beliz Şahan Güneşin Oğlu’nu sahnede yeniden yaratıyor.
Yönetmen Onur Ünlü ile oyunculardan Deniz Ceciloğlu, Beyti Engin ve İbrahim Selim’le oyunu konuşmak için buluştuk. 30’lu yaşlarında 10 günde yazdığı Güneşin Oğlu’na 17 yıl sonra yeniden baktığında nelerin değiştiğini neleri aynı kaldığını anlattı Ünlü… Yaşlanmanın mucize olduğunu düşünüyorlar mı, mucizelere inanıyorlar mı, bir filmi tiyatroya uyarlamanın avantajları ve dezavantajları neler, seyircini aynı öyküyü filmde izlemesiyle sahnede izlemesi arasındaki fark nedir, Fikri Şemsigil gibi ikinci bir hayat yaşama şansları olsa nasıl bir hayat tercih ederlerdi? Hepsini konuştuk. Buyurun iyi seyirler…
