Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Tubitak Ansiklopedi Bilgi Nedir?

        Bilgi, özne (suje)-nesne (obje) ilişkisinden kaynaklanan bir üründür. Özne, pedagojik bağlamda, zihni, duyuşsal ve psikomotor yetilere sahip insanı; nesne ise öznenin bütün yetilerini kullanarak bilmeye yöneldiği var olanı ifade eder. İnsanın hem bilgi yetileri hem de bilmeye yöneldiği var olanlar büyük bir çeşitlilik gösterir; buna bağlı olarak da pek çok bilgi türünden söz edilebilir. Türkçede bilgi ile ilişkili malûmat, enformasyon, marifet, ilim, hikmet, irfan gibi başka kavramlar da vardır. İnsanın bilme yetileri dikkate alınarak duyusal, tecrübi, sezgisel, akli, çıkarımsal bilgi; insanın bilmeye yöneldiği sahalar ve bu sahalara ilişkin var olanlar, nitelikleri ve ilişkileri dikkate alınarak gündelik, felsefi, dini, sanatsal, bilimsel bilgi gibi türlerden bahsedilebilir.

        Bu bilgi türlerinin birçoğu, özel zihinsel süreci ve performansı gerektirir. Pedagojik bağlamda bilgi terimi, öğrenme, araştırma, problem çözme, yöntemli düşünme, çalışma, tekrar etme gibi performans gerektiren diğer kavramlarla birlikte kullanılır. Kastedilen şey, kimi alanlarda çalışılır, belli prosedürler izlenir ve başarılı olunursa bir şeyi bilme durumuna ulaşılabileceğidir. Fakat bilgi üretmeye dönük çabalar her zaman başarıya ulaşmayabilir. Bazen araştırma, kuşku, sanı, inanç gibi farklı bilişsel durumlarla da sonuçlanabilir. Bu yüzden, epistemoloji ve eğitim felsefesi içinde bilme durumunu diğer zihinsel durumlardan ayırmaya dönük güçlü bir çabayla karşılaşılır. Bu çaba, özde "bilgi" ile "bilgi olmayan"ı ayırmaya dönüktür.

        Herhangi bir iddia ya da önermenin bilgi sayılabilmesi için üç temel nitelik gerekir. Bunların ilki, ileri sürülen iddianın ya da önermenin doğru olmasıdır. Söz konusu doğruluk, sadece özsel çelişki ile yadsınabilecek mantık ve matematikteki zorunlu doğruluk değil; aynı zamanda deneysel alana ilişkin olgusal doğruluktur. İkincisi inanmadır. İddiada bulunan kişinin o şeyin öyle olduğu konusunda inancı olmalıdır. Üçüncüsü, gerekçelendirme/kanıtlama/belgelemedir. Bilgi iddiasında bulunan kişi, iddiasını doğrulayacak yeterli kanıtlara/gerekçelere/belgelere sahip olmalıdır.

        Sistemli ve programlı bir etkinlik olarak eğitim-öğretimde, birtakım beceri ve değerlerin yanında, doğrulanmış, literatüre geçmiş, kitabi hale gelmiş bilgilerin, teorik ve pratik sahada problem çözmede işlevsel olanlarının köklü bir yer edindiği görülür. Kuşkusuz eğitim-öğretim bununla sınırlı değildir; aynı zamanda bilgi üretim sürecinin de destekleyicisidir. Bu bakımdan eğitim-öğretim, var olan bilgileri özümsetmenin yanında, bilgi üretim yöntemlerini de önceler; bununla da kalmaz, bilginin uygulama alanına taşınmasına önayak olur. Bu durumda, bilgi açısından eğitim-öğretim süreci üç işlevi yerine getirir: Bilginin özümsenmesi/içselleştirilmesi, bilginin üretilmesi ve bilginin tatbiki. Bu üç işlev, eğitim-öğretimde bilginin hem süreç hem de ürün olduğuna işaret eder. Felsefi olarak, doğrulanmış/gerekçelendirilmiş/belgelenmiş inanç olan bilginin, eğitim-öğretim sürecinde öğrenilen, üretilen ve uygulanan bir ürün olduğu söylenebilir.

        YAZAR

        Hasan Aydın