Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Tubitak Ansiklopedi Cahiliye Nedir?

        Arapçada bilgisizlik, gerçeği tanımama gibi anlamlara gelen "cehl" kelimesinden türemiş bir kavramdır. Klasik kaynaklardaki kullanımlarda sözlük anlamı olarak daha ziyade "ilm"in zıddı olan "bilgisizlik" öne çıkarılmış ise de modern araştırmaların birçoğunda "sukûnet, bağışlama, yumuşak huyluluk, itidal, ahlak ve karakter sağlamlığı vs." manasındaki hilim (hilm) kelimesinin karşıtı olduğu ifade edilmektedir. Buna göre cahil kimse, azgın, arzularının esiri, vahşi, şiddet taraftarı ve aceleci bir karaktere sahip, yani "barbar" demektir ve klasik kaynaklarda bu anlamda da kullanılmıştır. Terim olarak cahiliye, İslam'dan önce Araplar'ın dini ve sosyal hayata hakim olan batıl inanç, tutum ve davranışlarını ifade eder. Cahiliye, Cahiliye çağı veya dönemi ile temelde İslam öncesi dönem kastedilmekle birlikte aynı olumsuz özellikleri taşıyan her toplum ve dönemin de cahiliye kapsamında değerlendirildiği anlaşılmaktadır.

        Kur'an-ı Kerim'de "cahiliye" kelimesi dört yerde geçmektedir. Medine döneminde inen bu ayetlerde Uhud savaşı sürecinde bazı münafıkların "cahiliye düşüncesine" kapılarak Allah hakkında yanlış şeyler düşünmeye başladıkları belirtilmekte (Al-i İmran 3/154), Hz. Peygamber'in hanımlarının Cahiliye adetinde olduğu gibi açılıp saçılmamaları emredilmekte (Ahzab 33/33), Hudeybiye antlaşması sırasında müşriklerin Cahiliye taassubu (hamiyyetü'l-cahiliyye) neticesinde Müslümanlara kin, nefret ve kibirle karşı çıktıkları ifade edilmekte (Fetih 48/26) ve Cahiliye devrinin haksız ve zalim yönetim ve hukuk anlayışı tenkit edilmektedir (Maide 5/50).

        Cahiliye döneminin ne zaman başladığı ve sona erdiği konusunda farklı görüşler vardır. Başlangıcının tayini hususunda tartışmanın ana dayanak noktası Ahzab sûresinin 33. ayetindeki "ilk cahiliye" ifadesidir. Buna bağlı olarak bazıları cahiliyeyi, ilk ve ikinci olmak üzere iki ayrı kategoride değerlendirmişlerdir: İlk cahiliye dönemi için Adem-Nûh veya Adem-İbrahim ya da Mûsa-İsa arası gibi değişik zaman dilimleri ileri sürülmüştür. İkinci cahiliye devri ise Hz. İsa ile Hz. Muhammed (s.a.v.) arasında geçen dönem veya İslam'ın doğuşundan az önceki yani, 5. yüzyıldan Hz. Peygamber'in İslam dinini tebliğ etmeye başlamasına kadar geçen zaman dilimidir. Cahiliye dönemi 610 yılında Hz. Muhammed'in (s.a.v.) peygamber olması, yani vahyin nazil olmaya başlaması ile sona ermiştir. Ancak bu dönemin Cahiliye zihniyetinin merkezi haline gelen Mekke'nin fethiyle (h. 8/ m. 630) sona erdiğini ileri sürenler de vardır.

        Cahiliye kavramı temelde İslam öncesi dönemi ve Araplar'ın bu dönemdeki zihniyet yapısını, değer yargılarını ve anlayışlarını ifade etmekle birlikte Hz. Peygamber Cahiliye'ye geçmişte kalan bir dönem olarak bakmamış, aksine bu zihniyetin tekrar ortaya çıkabileceği endişesiyle uyarılarda bulunmuştur. Nitekim Medine'de bir Yahudinin kışkırtmasıyla Evs ve Hazrec kabilesi mensuplarının eski düşmanlıklarını hatırlayarak çatışmanın eşiğine gelmesi üzerine Hz. Peygamber derhal müdahale etmiş ve şöyle sitemde bulunmuştur: "Ey Müslümanlar! Allah'tan korkun. Ben aranızda bulunuyorken, Allah sizi İslam'a kavuşturmuş, onunla şereflendirmiş, Cahiliye zihniyetinden kurtarmış, küfürden uzaklaştırmış ve sizi birbirinize dost kılmışken nasıl oluyor da yine Cahiliye davasıyla birbirinize düşebiliyorsunuz!" (İbn Hişam, I, 555-556). Ensar ve muhacirler arasında meydana gelen benzer bir tartışmada tarafların "Yetişin ey Ensar!", "Yetişin ey Muhacirler!" şeklinde Cahiliye'deki gibi yardım çağrısında bulunması üzerine Hz. Peygamber şöyle demiştir: "Şu Cahiliye çağrısını bırakınız. O ne kötü bir şeydir!" (Buhari, "Menakıb", 8). Hz. Peygamber, bir tartışma sırasında Bilal-i Habeşi'ye "kara kadının oğlu" diye hakaret eden Ebû Zer el-Gifari'ye kızmış ve "Onu annesinin renginden dolayı ayıpladın, öyle mi? Demek ki sen, kendisinde hala Cahiliye ahlakı kalmış bir kimsesin!" diyerek azarlamıştı (Buhari, "İman", 22). Yine o "Cahiliye davasıyla hak iddia eden kimse bizden değildir" (Buhari, "Cenaiz", 39) buyurarak bir kimsenin hasmına karşı Cahiliye döneminde adet olduğu üzere kendi kabilesi mensuplarından yardım istemesini ve kabile mensuplarının da haklı veya haksız, zalim veya mazlum olduğuna bakmadan kabile asabiyetine dayalı olarak onun tarafında yer almalarını büyük günah saymıştır.

        Genel olarak bakıldığında Cahiliye denilen İslam öncesi dönemde Arap toplumunda putperestlik (şirk), sosyal adaletsizlik ve ahlaki çöküntü hakimdi. Zengin ve güçlüler fakir ve zayıflara haksızlık etmekten çekinmezdi. Kan bağına dayalı kabile taassubu, kibir ve üstünlük iddiaları, kabileler arası savaşlar, kan davaları, içki, kumar, fuhuş, riba (faiz), yağmacılık ve çapulculuk yaygındı. İslam dini inanç, ibadet, muamelat (sosyal münasebetler) ve ahlak alanında getirdiği ilke ve hükümlerle bu tür Cahiliye örf, adet, anlayış ve uygulamalarını ortadan kaldırmayı hedeflemiştir. Bununla birlikte Hz. Peygamber'in Cahiliye devri Arapları'nın kültürel yapısını, değerlerini ve anlayışlarını tamamen reddetmediği, İslam'ın temel hükümlerine aykırı olmayan bazı hususları kabul ettiği görülmektedir. Mesela, o bir sahabiye şöyle demiştir: "Ey Saib! Cahiliye çağında yaptığın faziletli şeylere İslam devrinde de devam et; misafiri ağırla, yetime ikram et ve komşuna iyi davran" (Ahmed b. Hanbel, Müsned, III, 425). "İnsanların Cahiliye devrinde hayırlı olanları İslam devrinde de hayırlıdır" (Buhari, "Enbiya", 8; "Menakıb", 1) hadisi de aynı anlayışa işaret etmektedir.

        YAZAR

        Mahmut Kelpetin

        KAYNAK

        • Alûsi, Mahmûd Şükri. Bulûgu'l-ereb fi maÊ¿rifeti ahvali'l-Ê¿Arab. Yay. Haz. M. Behcet el-Eseri. Kahire: el-Mektebetü'l-Ehliyye, 1342/1924.
        • Cahız, el-Beyan ve't-tebyin, Yay. Haz. Muhammed Abdüsselam Harûn. Kahire: Mektebetü'l-Hanci, 1388/1968.
        • Cevad Ali. el-Mufassal fi tarihi'l-'Arab kable'l-İslam. Beyrut: Daru'l-İlmi li'l-Melayin, 1976.
        • Çağrıcı, Mustafa. Kur'an'ın Geliş Ortamında Ahlak ve İnsan İlişkileri. İstanbul: Kuramer, 2017.
        • D̲j̲āhiliyya, EI2 (İng.), II, 383-384.
        • Fayda, Mustafa. "Cahiliye." Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi VII içinde. İstanbul: Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, 1993. 17-19.
        • Izutsu, Toshihiko. God And Man In The Quran. 223-235. Tokyo: Shuail Acdamy 2008.
        • İsfahani, Ragıb. el-Müfredat fi garibiʼl-Kurʼan. Yay. Haz. Muhammed Keylani, Kahire: Mustafa el-Babi el-Halebi, 1961.
        • İbn Hişam. es-Siretü'n-Nebeviyye, Yay. Haz. Mustafa es-Sekka vd. Kahire, 1355/1956.
        • Karaman, Hayreddin vd. Kur'an Yolu: Türkçe Meal ve Tefsir. Ankara: Diyanet İşleri Başkanlığı, 2014.
        • Tülücü, Süleyman. "Cahiliyye Kelimesinin Mana ve Menşei." Atatürk Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Dergisi (İİFD), Sayı:4 (1980): 279-285.