Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Tubitak Ansiklopedi Dış Borç Nedir?

        Dış borç, bir ekonomide borçlu tarafından yerleşik olmayanlara, gelecekte belli tarihlerde anapara ve/veya faiz ödemelerini gerektiren fiili cari borçların ödenmemiş tutarıdır. Başka bir ifade ile dış borç, bir ülkenin borcunun ticari bankalar, diğer hükûmetler veya uluslararası finans kurumları (Uluslararası Para Fonu ve Dünya Bankası gibi) dahil olmak üzere ülke dışındaki alacaklılardan alınan kısmı olarak ifade edilebilir.

        Bir ülkenin dış borçlanmasının üç sebebi vardır: İlki ülkedeki tasarruf-yatırım açığıdır, ikincisi Cari işlemler açığıdır ve sonuncusu da kamu bütçesinin açık veriyor olmasıdır. Ülke üç açığı da aynı anda veriyorsa yani diğer bir deyişle ülke, kabaca yurt dışına sattığından daha fazla mal ve hizmet alıyorsa, kamu giderlerini karşılayacak yeterince gelirleri yoksa ve iç tasarrufları ülkenin iç yatırımlarını karşılayamıyorsa bu durum ülkede "üçüz açıklar" olduğunu gösterir. Dolayısıyla bu açıkların dış ülkelerin tasarrufları yoluyla, diğer bir deyişle dış piyasalardan finanse edilmesi gerekir. Kamu açıkları, ulusal para cinsinden olduğundan, kamu gelirlerini artırmak yoluyla kapatılamıyorsa dış borçlanma dışında iç borçlanma yoluyla da finanse edilebilir. Fakat iç tasarruflar yeterli değilse bu da mümkün olmayabilir. Buna mukabil cari işlemler dengesi açığı, yabancı para cinsinden olduğundan, döviz kazandırıcı faaliyetlerin artırılması suretiyle kapatılamıyorsa veya dövize gereksinimini azaltacak bir önlem olan ülkeler arası ticarette ülkelerin kendi ulusal parasıyla alım satım yapılamıyorsa kamu açığı gibi iç borçlanmayla kapatılamaz; bu durumda dış borçlanmaya gidilmesi elzem olacaktır. Kamu dışarıdan borçlanabileceği gibi özel sektör de aynı şekilde dışarıdan borçlanabilir. O zaman dış borçlar, borçlananlar açısından kamu ve özel diye ikiye ayrılır.

        Dış borçlar, kaynakları yönünden dört yoldan temin edilebilir. Bunlar, devletlerden borçlanma, uluslararası kuruluşlardan borçlanma, özel yabancı bankalardan borçlanma ve dış finansal piyasalardan borçlanmadır. İlk olarak, devletten devlete borç alacak ilişkisi daha çok iki kutuplu soğuk savaş döneminde görülen, merkez batı ülkelerinden çevre ülkelerin kalkınmalarına yönelik olan ve iktisadi amacından çok politik-stratejik ortaklık yanı daha ağır basan bir borçlanma türüdür. İkincisi, Dünya Bankası, IMF, Kalkınma Bankaları gibi uluslararası kuruluşlardan alınan dış borçlar, genellikle ekonomik ve sosyal kalkınma amaçlı olan yatırımlara yönelik proje kredilerinin açılmasıyla alınır. IMF'nin açtığı krediler doğrudan mikro bazlı proje yatırımlarına yönelik olmayıp borç alan ülkelerin içinde bulundukları ödeme krizlerini aşması amacıyla makroekonomik dengelerin yeniden sağlanabilmesi için önerilen bir ekonomik paket eşliğinde verilir. Bu tür borçların verilme amacı borcu alan ülkelerin iktisadi ve sosyal iyileştirmelerine yönelik olacağından borçlar hem daha uzun vadeli olur hem de daha düşük faizle borçlanma söz konusudur. Üçüncüsü, uluslararası ticari bankaların açtıkları kredilerdir. Bu kredilerden finansman açığı olan kamu sektörü yararlanacağı gibi aynı durumda bulunan özel sektör de bu bankalardan borç isteyebilir. Borcu tek bir banka verebileceği gibi birçok banka bir araya gelerek "sendikasyon kredileri" adıyla, çeşitli hükümler çerçevesinde ortak kredi de açabilirler. Dördüncüsü ise özellikle günümüzde borçlanma aracı olarak gittikçe daha fazla kullanılan uluslararası piyasalardan borçlanma olanağıdır. Bu olanaktan hem kamu sektörü hem de özel sektör yararlanır. Kamu sektörü çıkardığı kamu tahvillerini uluslararası sermaye piyasalarına ihraç eder. Aynı şekilde özel sektör de kendi tahvillerini çıkartıp dış piyasalara ihraç edebilir. Bir borç senedi olan tahvilleri alanların, yani finansman açığı bulunan devletler ile özel sektöre borç verenlerin borçlarını zamanında alabileceklerine inanmaları gerekir. Devlet garantili kamu tahvillerinin dış piyasalarda müşteri bulması, tanınmamış bir özel sektör tahvilinin ihraç edildiği dış piyasalarda alıcı bulmasından çok daha kolaydır. Bu son iki borçlanma türünde borcun vadesi ve faizi piyasa koşullarında belirlenir.

        Özetle dış borç, borcu alanın borcu verene gelecekte ödeme sözü verdiği finansal bir yükümlülüktür. Dış borcu alan kişi, şirket ve/veya kurumlar borcun vadesine göre aylık, yıllık dönemler itibarıyla borç faizini ödemekle yükümlü olup vade bitimi sonrasında da anaparayı ödeyeceklerdir. Dış borcun sürdürülebilmesi için borcun vadeleri geldiğinde borç faizlerinin ödenebilmesi gerekir. Eğer faiz ödemeleri aksıyorsa kişi, şirket ve/veya kurumlar piyasadan dış borç bulmakta zorlanırlar. Bu durum da kişilerin, şirketlerin ve ülkelerin dış borç stoklarının artmasına ve en nihayetinde dış borcun sürdürülemez olmasına neden olur. Bu durumun en önemli sebebi alınan borçların iktisadi manada verimli alanlarda kullanılamamış olmasıdır. Bu, yıllık dış borç akımlarının azalmasına sebep olacaktır. Diğer taraftan borçlu ülkenin yüksek hızda büyümesi ve GSYİH'sının yıl içinde artıyor olması sayesinde dış borç faiz ödemeleri zamanında ödeneceğinden ülkenin dış borç stoku artmayacak ve dış borç da sürdürülebilir olacaktır.

        YAZAR

        Mustafa Burak Gürbüz

        KAYNAK

        • Eğilmez, Mahfi. Makro-Ekonomi: Türkiye'den Örneklerle. 7. Baskı. İstanbul: Remzi Kitabevi, 2015.
        • Raffinot, Marc. La dette des tiers-mondes, Paris: Collection Reperes, Editions La Decouverte, 2008.