Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Enflasyon şubat ayından sonra mart ayında da pozitif sürpriz yaptı. Beklenmemesine rağmen gıda fiyatlarındaki düşüşün etkisiyle şubat ayı enflasyonu yüzde 0.04 düştü. Gıda ve alkolsüz içecekler grubu da yüzde 1.53 geriledi. Böylece yılın üç ayında yüzde 1.75 gibi makul düzeyde kalan enflasyonun yıllık düzeyi yüzde 8.78’den 7.46’ya indi.

        - Bu inişte dört faktör etkili oluyor. Bunların başında gıda fiyatlarının, işlenmemiş meyve ve sebzenin pozitif etkisi geliyor.

        - İkinci faktör baz etkisi üzerinden çalışıyor. Geçen yılın mart ayındaki enflasyon yüzde 1.19 idi. Bu yıl yerine yüzde -0.04 girince aradaki fark kadar yıllık enflasyon geriledi. Bu baz etkisi en çok da nisan ayında çalışacak. Çünkü geçen nisan ayındaki rakam yüzde 1.63 ile yılın en yüksek rakamıydı. Dolayısıyla nisanda yıllık enflasyonu yüzde 7’nin altına inmiş görebiliriz. Baz etkisi azalmakla birlikte mayıs ayında çalışabilir.

        - Üçüncü etki döviz kurunun artışından gelen olumsuzluğun bitmesi. Hatta TL’nin değerlenme sürecinin başlaması. Bu süreç şubat ayı ile başladı ama belirginleşmesi mart ayında oldu. Asıl etkisi de nisandan itibaren yaşamaya başlayabilir.

        - Dördüncü faktör ise Rusya’ya gıda ihracatının durması. Yukarıda yer alan tablodan da izlenebileceği gibi domates fiyatları son bir ayda yüzde 16.5, son bir yılda yüzde 21.6 geriledi. Salatalık son bir ayda yüzde 26.9, son bir yılda yüzde 4.1 düştü. Rusya etkisini biraz gecikmeli şekilde yaşıyoruz. Negatif bir gelişmenin böylesi pozitif etkisi olabiliyor. Bunun yanına et, yumurta ve süt ile süt ürünlerindeki düşüşler eklendiğinde gıda ürünlerinde yüzde 1.75’lik aylık düşüşe ulaşılıyor.

        - Kırmızı et fiyatlarında hükümetin aldığı önlemler ve sözlü müdahaleleri ağırdan işliyor ama işe de yarıyor. Çünkü dana eti fiyatları iki aydır üst üste geriliyor. Ocakta kilosu ortalama 38.4 liraya ulaşan et fiyatı şubatta yüzde 1.3 geriledikten sonra martta 2.3’lük bir düşüş daha yaşadı ve 37.0 liraya indi. Böylece son iki ayda et fiyatlarında yüzde 3.6 düşüş yaşandı. Sınırlı bir düşüş ama hiç değilse artış eğilimi sürmüyor. Nitekim gıda fiyatları içindeki ağırlığı bakımından yüksek olan et fiyatlarındaki bu gerileme mart ayı enflasyonunun düşmesine katkı verdi.

        BU TABLO FAİZ DÜŞÜŞÜNÜN DEVAMINI GETİRİR

        Tüketici fiyatı yıllık yüzde 7.46’ya gerilemesine karşılık çekirdek enflasyon hâlâ yüksek düzeyini koruyor. Gerçi burada belli bir düşüş var ama çok az ve daha da önemlisi çekirdeğin de çekirdeği diyebileceğimiz, tamamen para politikasının etkisindeki “I Endeksi” yüzde 9.51 ile TÜFE’nin 2 puan üstünde. Geçen yıla kadar manşet enflasyonun altında seyreden ve öyle de olması gereken çekirdek enflasyon ilk kez ana enflasyonun bu kadar üzerine çıktı. Şubat ayında yüzde 9.72 ile tepe noktasına tırmanan endeksin kur hareketlerine bağlı olarak gerilemesini sürdürmesi beklenir. Çekirdek enflasyonu yükselten ve TÜFE’nin üzerine çıkartan ana etken de kurun düzeyinin yükselmesi. Yoksa talepte canlılık yok.

        Enflasyonda düşüş eğiliminin sürmesi yanında TL’nin değerleme sürecine girmesi ve gelişmekte olan ülkelere sermaye girişlerinin devam etmesi, Merkez Bankası’na faizi düşürmesi için iyi bir fırsat tanıyor. Bu açıdan 20 Nisan’daki Para Politikası Kurulu’nda, o zamana kadar yeni bir kötüleşme ortaya çıkmazsa faiz düşüşünün devamı beklenebilir.

        SONUÇ: “Aynı günde, ne herkes güler, ne herkes ağlar.” Yahudi sözü

        Diğer Yazılar