Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Dün toplanan FED yılın ikinci faiz artırımını yaptı. Artırımlara önümüzdeki dönemde de devam edecek.

        Bugün ise Avrupa Merkez Bankası (ECB) toplanıyor ve parasal genişlemeden sonbaharda çıkıp çıkmayacağı konusunda işaret vermesi bekleniyor. Faiz artırımlarının ise 2019’da gündeme gelmesi bekleniyor.

        - ABD Merkez Bankası’nın parasal genişlemeden çıkışın ilk işaretini vereli 5 yılı buldu. Faizleri artırmaya başladı ve muhtemelen artıracağı oranın yarısına yaklaştı. Piyasa verdiği likiditeyi de geri çekiyor. Şimdiye kadar 180 milyar doları buldu çektiği para. Temmuzdan itibaren ayda 40 milyar, ekimden itibaren 50 milyar dolar olarak çekme işlemi sürecek.

        - Küresel kriz için bir önlem olarak, faizler tarihi düzeylere düşürüldü ve görülmemiş parasal genişlemeye gidildi. Bol ve ucuz para sermaye akımlarının serbestleşmesi sayesinde dünyayı dolaşıp durdu. Kârlı yatırım alanları aradı ve buldu da. Şirket satın alma ve birleşmeler patladı, yüksek kârlılıklara ulaşıldı. Ancak özel sektörün de devletlerin de borç düzeyleri dramatik artış gösterdi.

        - Hareketi başlatan ülke olarak ABD’nin normalleşmeye başlaması ise küresel çapta piyasalarda büyük oynaklığa yol açtı. 22 Mayıs 2013’ten itibaren piyasalardaki yüksek oynaklık bunun sonucu.

        Yapı Kredi Yatırım stratejisti Murat Berk bu konuya dikkat çeken bir analizinde şunları vurguladı:

        - “2008 sonrası merkez bankaları 12 trilyon dolarlık niceliksel gevşeme yani piyasaya para aktarımı yaptılar. Bu da faizlerin düşük kalmasının en önemli sebebiydi. Homer ve New York Üniversitesi profesörü Sylla’nın ‘Faiz Oranlarının Tarihi’ isimli kitabındaki verilere göre 2008 sonrası dönemde faizler son 5 bin senenin en düşük seviyelerini gördü.

        - Fakat 2016 ve 2017’de 4 trilyon dolar olan niceliksel gevşemenin bu sene 400 milyar dolara düşmesi bekleniyor. Bazı ülkelerde borç kamu ve özel arasında yer değiştirdiyse de yok olmadı, aksine artmaya devam etti ve küresel borç tarihi zirvesine ulaştı.”

        - Murat Berk daha sonra Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı’nın (UNCTAD) yıllık Dünya Yatırım Raporu’nda özellikle doğrudan yabancı sermaye girişlerinin yavaşlamakta olduğuna dikkat çekici. Geçen seneki raporda yüzde 2 civarı artış gösteren doğrudan sermaye yatırımları 2017’de, bu beklentinin aksine yüzde 23 daraldı ve 1.43 trilyon dolar olarak gerçekleşti. Bunun ana nedeni uluslararası birleşme ve satın almalarda meydana gelen yüzde 22’lik düşüş. Sıfırdan doğrudan yatırımlar ise 2017’de yüzde 14 azaldı.

        - UNCTAD raporu dünyada artık doğrudan yabancı sermaye çekmenin giderek zorlaştığına işaret ediyor. Çünkü dünya genelinde bol ve ucuz para maksimum düzeyini gördü, parasal gevşemenin sonuna gelindi. Buna paralel olarak şirket kârlarındaki yükselme artık sona eriyor. Bu nedenledir ki, doğrudan yabancı sermaye yatırımları hem azaldı hem de artık daha seçici hale geldi. Bu da yabancı sermaye bağımlısı olan ülkeler için zor bir dönemin başlaması demek.

        ***********

        TÜRKİYE’YE GELEN SERMAYEDE % 38 AZALMA

        - Nitekim Türkiye’ye yönelik doğrudan sermaye girişlerine baktığımızda 2015 yılından bu yana hızlı bir düşüş olduğu görülüyor. Yabancı sermaye yatırımlarından gayrimenkul yatırımlarını düşerek doğrudan yatırımları hesapladık. 2015’te 13.8 milyar dolara çıkan gayrimenkul hariç doğrudan yatırımlar 2016’da 9.4 milyar dolara indi, 2017’de de 6.3 milyar dolara geriledi.

        - 2018 yılının dört aylık döneminde ise gayrimenkul hariç doğrudan yabancı sermaye yatırımı 1.55 milyar dolara indi. Rakam 2017’nin aynı döneminde 2.51 milyar dolardı ve 4 ayda 1 milyar dolarlık azalma gerçekleşti.

        - 2018 yılı 4 aylık döneminin gayrimenkul hariç doğrudan yatırımları geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 38 ile son yılların en büyük oranında azaldı. Doğrudan yatırımlar 2017’de yüzde 33, 2016’da yüzde 32 azalma gösterdi. Sonuçta da iki yıl içinde gayrimenkul hariç net doğrudan yatırımlar 13.8 milyar dolardan 6.3 milyar dolara indi.

        - Doğrudan sermaye yatırımlarının azalmasında Türkiye’nin artan jeopolitik riskleri, düşen kredi notu ve siyasi belirsizlikleri ile makro ekonomik dengelerindeki bozulma kısmen etkili olabilir.

        - Ancak bundan da önemlisi küresel çapta sıcak para diye tanınan kısa vadeli sermaye yatırımları yanında, uzun vadeli ve kalıcı olan doğrudan sermaye yatırımları da, artık geçmiş yıllara göre daha nazlı davranıyor. Gelecek yıllarda da durum pek değişmeyecek, hatta daha zorlaşacak.

        Diğer Yazılar