Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        FED Başkanı Jerome Powell Kongre’de yaptığı sunumda ekonomik gidişin iyi olduğunu, enflasyonu yüzde 2’de tutmaya çalışacaklarını ve kademeli faiz artışlarının süreceğini söyledi. FED’in haziran ayındaki artırımla birlikte ulaştığı politika faiz düzeyi yüzde 1.75-2.00 bandı. Bu yıl iki artırım daha bekleniyor. Kademeli artırım denilen de, bir toplantıda artırıp birinde durmak. Sistem böyle devam ederse FED faiz artırımlarını 2019’da tamamlar. Yüzde 2.5’in üzerine yüzde 4 artırımla yüzde 1 daha geldiğinde yüzde 3.5’e çıkılır.

        Devamı var mı yok mu, gelişmelere bağlı. Şimdilik ufukta en uzakta görülen oran bu.

        -ABD’deki faiz artırımı dolar yoluyla tüm dünyaya yayılıyor. Ticarette dolar kullanılması, dolar üzerinden borçlanılması, hesap ve kitapların, bilançoların dolarla yapılması yayılmanın mecraları ve yolları.

        LIBOR DÜNYAYA BİR, TÜRKİYE’YE İKİ

        -ABD dışındaki şirketler, bankalar ve devletler de dolarla borçlanırken Libor artı oranıyla borçlanırlar. Yani ülke, sektör veya şirket riski Libor oranının üzerine eklenir. Libor bankaların para alış verişinde birbirine uyguladığı temel faiz oranı. Risk priminin de eklenmesiyle Libor faizi Türkiye için en az iki katına ve daha üzerine çıkar.

        -Libor oranı küresel kriz boyunca yerlerde süründü. Çünkü onun da bağlı olduğu doların faizi yüzde 0-0.25 bandına çekilmiş, gerçekleşmeler iki rakamın ortası bir yerde yüzde 0.10-0.15 gibi olmuştu. Bu nedenle farklı vadelerdeki Libor faizleri küresel kriz öncesinde yüzde 5’in üzerinde seyrederken 2014 sonuna doğru yüzde 0.30’lara kadar indi.

        BOL PARA VE DÜŞÜK FAİZİN SONU

        -Bol para ve tarihin en düşük faiz oranları ile her ülke, her şirket borçlandı. Çünkü sadece dört büyük merkez bankasının piyasalara verdiği likidite 3.5 trilyon dolardan 15.5 trilyon dolara yükseldi.

        İşte krizden çıkılmasıyla ABD faizleri normale çekmeye başladı ve yükseltti, piyasalara sürdüğü dolar likiditesini geri çekmeye başladı ve böyle bir dönemi sonlandırıyor. Kriz öncesi yüzde 5’in üzerinde seyreden dolar Libor faiz oranları Kasım 2014’de yüzde 0.31’e kadar geriledikten sonra Temmuz 2018 itibariyle yüzde 2.50 dolayına yükseldi.

        IMF, LIBOR’U YÜZDE 3.5 BEKLİYOR

        -ABD faiz artırımlarına ve dünyadaki likiditenin geri çekilmesine paralel Libor faiz oranlarında artış bekleniyor. Libor tahminlerini Dünya Ekonomik Görünüm raporuyla yayımlayan IMF de umut vermiyor. Çünkü IMF 6 aylık dolar Libor faizini bu yıl için ortalama yüzde 2.6 düzeyinde tahmin etti. Ekonomik Görünüm raporunu Temmuz itibariyle revize eden IMF, 2019 yılı aynı vadeli Libor tahminini ortalama yüzde 3.5’a çıkardı. 0.9 puanlık veya yüzde 34.6’lık bir artış söz konusu.

        200 MİLYAR DOLARI ÇEVİRECEĞİZ

        -Yaklaşık bir puanlık artış 100 milyon dolarlık borçlanmada 1 milyon dolar faiz artışı eder. Diyelim ki ekonominin çarklarını çevirmek için gelecek yıl net bazda 20 milyar dolarlık dış borçlanmaya gittik. İlk başta bir puanlık artıştan ekstra olarak 200 milyon dolarlık faiz yükü getirir gibi görünür. Halbuki yük bununla sınırlı değil. Çünkü borçlanmayı net artış olarak koyduk. 20 milyar doların yanında bir yıl içinde 185 milyar dolarlık borcu geri ödeyeceğiz, yani bu kadar borcu yeni faizlerden çevireceğiz. 200 milyar doları yeni faiz oranları üzerinden çevirdiğimizde 2 milyar dolarlık faiz yükü eder.

        -Ucuz ve bol para döneminde kolay borçlanmaya ve düşük faize alıştıktan sonra önümüzdeki dönemin en büyük zorluklarından biri de yüksek faize alışmak olacak. Hem özel sektörde hem de devlette. Bütçede faiz yükü yeniden artmaya başladı bile. Faizde iç şoku yaşadık ama dışarıdan gelen etki henüz sonlanmadı.

        Ne yapalım mecburuz, bedava parayı kimse kimseye vermiyor.

        Diğer Yazılar