Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Ankara’da gazetecilerle bir araya gelen Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak ekonomik gündeme ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu. Önce piyasa eğilimiyle ilgili alıntı yapalım.

        -“FED’in aldığı son kararlar bizim için şanstır. Aralık ve ocak ayındaki kararlar 2008 finansal krizinin tamamen bertaraf edildiği iddiasını çürütmüştür.

        - Türkiye’nin küresel finansal likiditeden aldığı pay aslında çok düşüktür. Özellikle son dönemde bu oran iyice küçülmüştür. Bizdeki fiyatların cazibesi de ortaya çıkınca bizim için artık yön aşağıya değil yukarıyadır.

        - Hazine borçlanmasında amacımız faize düşük ödeme yapmak, yatırıma daha fazla kaynak aktarabilmektir. Piyasa ile kavga etmeyiz ama anahtarı da piyasaya vermeyiz... Bazı uyanık oyuncular şikayet edebilir ama biz yolumuza devam edeceğiz... 2019’un tamamında çok aktif bir hazine borçlanma stratejisi olacak. Herkes buna hazırlıklı olsun.”

        GIDA TERÖRÜ VEYA GIDAYLA SOYGUN

        - Bakan Albayrak ocak ayında yüzde 30’u bulan taze meyve ve sebze fiyat artışı için de “gıda terörü” ifadesini kullandı ve belediyelerin tanzim satışlara başlayacağını açıkladı.

        - Gıda fiyat artışlarında üretim tarafında sorun az, asıl sorumlu veya sorunlu olan taraf ticaret kesimi. 2018 itibariyle son 10 yıllık fiyat artışı üreticide yüzde 120 olurken, tüketicide yüzde 181’e vardı. Sebze grubu fiyat artışı da yüzde 274 olarak gerçekleşti. Fiyatların arttığı asıl kısım üretici sonrasındaki ticaret kısmında.

        - Dolayısıyla üretici ile tüketici arasındaki zinciri azaltacak önlemler aynı zamanda fiyatları da düşürücü etki yapacak. Zaten Bakan’ın açıklamaları sonrasında bazı şehirlerdeki hallere baskın yapılarak fiyat denetimleri yapıldığı haberleri geldi. Bu tür polisiye önlemlerin etkisi elbette sınırlı ve geçici olur.

        KALICI ÇÖZÜM YAPI DEĞİŞİKLİĞİNDE

        - Kalıcı çözümü ise yapısal değişiklik yaratacak önlemler olacaktır. Bu açıdan ticaret zincirinin azaltılması ve daha kısa alternatif bir dağıtım kanalı yaratılması fiyatlar üzerinde etkili olabilir. Zincirin halkaları ne kadar azaltılırsa tarla ile sofra arasındaki makas da o ölçüde azalır.

        - Bunun için büyük kentlerde işin içine ilçe belediyelerinin girmesi ve meyve sebze tanzim satışlarına yer tahsis etmeleri gerekir.

        - İlçe bazında yapılacak tanzim satışlar fiyata duyarlı tüketiciler için çekim merkezi olabileceği gibi, düşük baz oluşturarak market fiyatlarını da aşağı çekebilirler.

        TAŞIMA SUYLA DEĞİRMEN DÖNDÜRMEK BURAYA KADAR

        - Ancak bu düşüş de bir yere kadar olabilir. Çünkü meyve ve özellikle de sebze uzak diyarlarda üretilip uzun bir yolculuktan sonra tüketim merkezlerine ulaşıyorsa, böyle bir ticaretin maliyeti de yüksektir. Büyük kentlerin çevresinde ve yakınında üretimin yolları aranmalı ve bulunmalı.

        - Daha açıkçası geçmişte böyle bir yapı doğal olarak vardı. İstanbul’un sebzesi ağırlıklı olarak İstanbul’un etrafından karşılanıyordu. Şimdi ise Ege ve Akdeniz Bölgesi’nden taşımayla karşılanıyor. Hızlı kentleşme ile tarım arazileri daralınca bu üretim de giderek azaldı.

        ÇİFTE PLANLAMAYA GEÇİŞ YAPILMALI

        - Anlaşılan tarımda kalıcı çözüm için alternatif dağıtım kanalının kurulması yani tanzim satışların devreye girmesi yanında diğer önlemleri da almak gerekiyor. Bunların başında da üretimin planlanması geliyor. Yani eksiğimiz olan ürünlerin teşvikle üretiminin artırılması, fazlası olan ürünlerin aşağıya çekilmesi, üretim gücünün etkin bir şekilde kullanılmasını beraberinde getirecek.

        - Ayrıca da, çiftçinin bir yıl yüksek fiyat, sonraki yıl düşük fiyatla karşılaşmasını önleyecek ve geliri de istikrarlı olacak. Planlama aynı zamanda üretim dalgalanmalarını ve beraberinde fiyat dalgalanmalarını da azaltabilecek.

        - Ancak sadece üretim planlaması yetmeyecek, ülke bazında üretimin yapılacağı alanların veya coğrafyanın da planlanması gerekecek.En azından uzak diyarlardan taşıma işini azaltmak istiyorsak başka çaremiz de yok.

        - Yani tarımda tam serbestlik ve plansızlık döneminden planlı döneme geçmemiz gerekiyor. Bu planlamayı da hem ürün bazında hem de coğrafi olarak iki aşamalı şekilde yapmalıyız.

        Diğer Yazılar