CHP'nin dönüşüm stratejisi
Ana muhalefet partisi CHP, yerel seçim öncesinde ekonomiyi İstanbul’da masaya yatırdı. Parti ekonomi kurmaylarının konuşmacı olduğu toplantıda DPT eski müsteşarı milletvekili İlhan Kesici ekonominin üzerinde karabulutların yoğunlaştığını savunarak “Krizden ancak büyük bir uzlaşmayla çıkılabilir. Hem içeriyle hem dışarıyla çok büyük bir milli mutabakat yaklaşımı ile mümkün” dedi. Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ise krize karşı önlem olarak CHP’nin Dönüşüm Stratejisini açıkladı.
“Üreten, çalışan, hakça paylaşan Türkiye” konulu CHP Ekonomi Masası toplantısında panelleri Enis Berberoğlu yönetti. Ekonomi Masası üyeleri Faik Öztrak, İlhan Kesici, Fethi Açıkel, Orhan Sarıbal, Osman Çetin Budak, Bülent Kuşoğlu, Lale Karabıyık, Veli Ağbaba, Abdüllatif Şener, Aykut Erdoğdu ve Mehmet Akif Hamzaçebi de toplantıya konuşmacı olacak katıldı.
Panellerin sonunda konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu yaşanan ekonomik krizin reel sektör kaynaklı olduğunu ve daha da derinleşeceğini söyledi. CHP’nin hazırladığı dönüşüm stratejisinin krize çözüm olacağını savunan Kemal Kılıçdaroğlu stratejinin ana hatlarını şöyle açıkladı:
1- Hukukun üstünlüğünü, can ve mal güvenliğini sağlamak zorundayız. Dünyaya güven vermek için bu şarttır. Tek adam rejimlerinde ise bu olmaz. Siyasi partiler devleti yönetmek için iktidara gelirler, devlet olmak için gelmezler.
2- Dönüşüm stratejisinin ikinci ayağı üreten Türkiye’dir. Zaman içinde Türkiye üretimden koparıldı. Bu durum egemen güçlerin ülke üzerinde daha fazla söz sahibi olmasına yol açar. Tarımdan sanayiye, ara malından sanata ve üniversitede fikirlere kadar Türkiye üretmeli. Bunun için de özgürlüklerin olması şarttır.
3- Üçüncü ayak güçlü bir sosyal devlettir. Barış ve huzur içinde yaşamanın ön koşulu güçlü sosyal devlettir. Türkiye 1974 yılında ILO ile “Aile Yardımları Sigortası” anlaşması imzaladı. Sosyal devlette, devletin vatandaşa yaptığı yardım bir haktır, lütuf değildir. Şimdiye kadar vatandaş bunu böyle anlamasın diye aile yardım sigortası hayata geçirilmedi. Keşke sendikaların, emeklilik derneklerinin ve emeklilikte yaşa takılanların gündeminde bu konu olsa.
4- Bütün bunların sürdürülebilir olması da çok önemlidir. Sürdürülebilirlik için sürekli değişim gereklidir. Bunu sağlamanın yolu da değişimleri sürekli yenilemekten geçiyor. Ama üniversiteler bilgi üretemiyor ki.
- Dış politikayı barış eksenli değil de kavga eksenli yapamazsınız. Yaparsanız 3.5 milyon Suriyeliyiburaya getirmek zorunda kalırsınız.
- Gelir dağılımı bozuktur ve bölgesel dağılım da dengesizdir. Üreten Türkiye’yi yeniden inşa ederken büyüme de kapsayıcı olmalıdır.
- Var olan iktidar Türkiye’yi krizden çıkartamaz. Türkiye daha büyük sorunlarla karşı karşıya kalacak. Biz yolu gösteriyoruz ama kafaları başka yerde. Yetkiyi tek kişide toplarsanız sorunları çözemezsiniz. Kriz derinleşerek devam edecek. Ama bu tablo bizi umutsuzluğa yöneltmesin. Bu krizi yenecek bilgi ve birikimiz var.”
