Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Yıl sonuna doğru küresel ekonomiyi ve piyasaları 2020 yılında etkileyecek yoğun gelişmelerin yaşandığı bir haftayı geride bıraktık.

        Hemen belirtelim ki, yılın sonuna doğru küresel ekonomi ve piyasalar için belirsizlikler ve riskler daha azaldı.

        Para politikaları da yurtiçi ve yurt dışında ekonomiyi ve piyasaları destekleyici yönde olmaya devam edecek.

        TİCARET SAVAŞINA 2020 MOLASI

        -En başta ABD-Çin ticaret görüşmelerinde birinci faz anlaşmaya varıldı. Yeni yıl ticaret savaşı düşük yoğunlukla geçmeye aday. Çünkü savaşı körükleyen ABD’nin başkanı yeni yılda kasım ayında yapılacak seçimlere odaklanacak. Gemiyi sarsmaması lazım ki, ekonomi iyi gitsin ve seçmenden azami oyu alabilsin.

        -Bu açıdan ticaret savaşlarının ikinci raunda gelecek yılın sonunda ve 2021’e ertelenmiş olabilir. Dünya savaşı unutmayacak ama biraz soluklanacak. Risk iştahı toparlanabilecek.

        AB VE İNGİLTERE DE DALGALAR SÜRECEK

        -İkinci önemli gelişme İngiltere’deki seçimleri ABD’den ayrılık yanlısı Muhafazakar Parti’nin net bir sonuçla kazanmasıydı. 31 Ocak’a kadar artık Brexit gerçekleşecek. İngiltere yoluna Avrupa pazarının dışında devam edecek.

        -İngiltere uluslararası anlaşmaları tek başına yeniden yapacak. Merkez olma özelliği de azalacak. Şirketler merkezlerini Londra ve İngiltere dışına taşımaya devam edecekler.

        -Dünyanın 5. Büyük ekonomisinin ayrılmasıyla AB küçülecek. İngiltere ile başlayan ayrılığı başka bir ülke izleyebilir. İşin sonunda AB dağılmaya veya Kuzey- Güney diye iki bloka ayrılmaya doğru gidebilir.

        BREXİT’İN TÜRKİYE’YLE İLGİSİ YÜKSEK

        -Brexit sonrası İngiltere ile Türkiye de yeni bir serbest ticaret anlaşması imzalamaları gerekiyor. Ama Brexit ile anlaşma arasında geçecek sürede Türk ihraç ürünlerinin gümrük vergileri normale dönecek ve yükselecek.

        -İngiltere Türkiye’nin ikinci büyük ihracat pazarı. Gümrük Birliği olmaz ve yerini yeni ticaret anlaşması almazsa Türkiye’nin yıllık kaybı 3-4 milyar dolar arası hesaplandı. Hesabı yapan Ticaret Bakanlığı.

        ANLAŞMA ÖNCELİĞİ AB’NİN

        - Ancak Brexit sonrası hemen İngiltere ile anlaşma olamayacak. Çünkü öncelikle İngiltere’nin AB ile bir ekonomik ve ticari anlaşması gerekecek. Türkiye ile anlaşma, bu anlaşmasının üzerine kurulacak. Olayın Türkiye’yi ilgilendiren bir yönü bu.

        -İngiltere-AB arasındaki anlaşmasının Türkiye’yi ilgilendiren ikinci yönü ise kurulacak mekanizmanın, tam üyelik yolunda ilerlenememesi halinde Türkiye için de bir baz olması.

        PARA POLİTİKALARI DESTEKLEYİCİ

        -Geçen haftanın gelişmeleri arasında merkez bankalarının yılın son toplantılarını yapması ve yeni yıla ilişkin izleyecekleri yolu tarif etmeleri de bulunuyor.

        -ABD merkez bankası FED üç faiz indirimi sonrası durdu. 2020 yılında büyük olasılıkla faizlere dokunmayacak. ABD ekonomisi iyi, faizleri düşürmesi gerekmiyor.

        -Ancak seçim öncesi, siyasi tartışmaların odağına girmemek için artırımdan da mümkün olduğunca kaçınacak. Seçimin geçmesini bekleyecek. Buna karşılık parasal genişleme sürüyor.

        -Avrupa Merkez Bankası’ndan da 2022’ye kadar faiz artırımı yok, parasal genişleme de sürüyor. Düşük büyümeye ve düşük enflasyona devam edilecek.

        FAİZDE İŞ İNCE AYARA KALDI

        -Dünyanın en yüksek faizlerinden birini veren Türkiye’de indirimlerin büyük kısmı önden yüklemeli olarak tamamlandı. Son olarak 2 puan indirimle yüzde 12’ye gelindi.

        -Gelecek yıla ise faizlerin indirilmesi yönünde küçük marjlar ve adımlar kaldı. Enflasyon düştükçe gelebilecek faiz indirimlerinin toplamı 3 puan dolayında olabilir. Eğer yüzde 8.5 enflasyon hedefi aşağı yönde aşılırsa indirimin boyutu 4 puana kadar çıkabilir.

        -Ancak bütün bir yıl yapılabilecek faiz indiriminin toplamı bu yıl bir kerede yapılan indirimler kadar olacak. Faizde kalın ayar dönemi bitti, sırada ince ayar var.

        -Para politikaları içeride de, dışarıda da belirsizlikleri oldukça az, ekonomik büyümeyi teşvik edici, risk iştahını destekleyici yönde olmaya devam edecek.

        CDS ORANLARI 300’ÜN ALTINDA

        -Türkiye’de ekonominin büyümeye geçmesi yurt dışı belirsizliklerin azalmasıyla birleşince, varlık fiyatlarında toparlanmayı beraberinde getirdi.

        -Bitişikte görülebileceği gibi, Türkiye’nin riski giderek azalıyor. CDS oranları bu yıl ikinci kez 300 puanın altına ve yılın da en düşüğüne indi. Aslında son 1.5 yılın en düşük düzeyine indi. Türkiye 5 yıllık CDS’leri en son Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin kurulduğu gün olan 9 Temmuz 2018’de 279.81 idi. O tarihten bu yana en düşük düzey 13 Aralık Cuma günü 290.93 ile görüldü.

        - CDS oranı aralık ayının ilk yarısında yüzde 9.7 azaldı. Son iki ayda da yüzde 29.6 geriledi. Mayıs ayında 521.60 ile yılın tepe noktasına çıkan CDS oranlarının o tarihten bu yana azalması yüzde 44’ü buldu.

        -Son 1.5 yıllık dönemde ise kur şokunun tepe noktasını bulduğu 13 Ağustos 2018’de CDS’ler de gün içinde 598.75 ile en yükseğe çıktı.

        VARLIK FİYATLARI MAKASI AZALIYOR

        -Strateji ve Bütçe Başkanlığı’nın bitişikteki grafiklerinde görüldüğü gibi, Türkiye riskinin azalmasıyla diğer ülkelerle olan makas da daralıyor. CDS oranları birbirine yaklaşıyor.

        -Benzer bir durum faiz oranlarında yaşanıyor. Borsa ise son dönemdeki çıkışı ile farkı kapatıyor.

        -Yeni yılda da büyümenin sürmesi ve ABD ile ilişkilerin dramatik şekilde bozulmaması halinde, Türkiye ile gelişmekte olan ülke varlıkları makasının azalmaya devam edeceğini tahmin ediyoruz.

        Diğer Yazılar