Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Koronavirüsün kamuoyuna açıklanmasının üzerinden iki ay geçti. Çin’in Vuhan eyaletinde ortaya çıkan virüs iki ayda tüm dünyaya yayıldı. Dünya Sağlık Örgütü tarafından da salgın hastalık olarak tanımlandı. 10 bine yaklaşan ölüme yol açtı. 200 binden fazla insanda görüldü. Sağlık açısından yaşanan büyük korku herhalde 100 yıl önce görülen İspanyol gribinden sonraki en büyük korku olsa gerek.

        FIRTINAYA BALONLA YAKALANDI

        -Aşısı henüz bulunmadığından temel korunma yöntemi virüsü kapmamak üzerine kurulu. Bunun için toplumsal hayata, yolculuk etmeye, çalışmaya, üretmeye ve tüketmeye çok ciddi sınırlamalar getirildi. Ülkeler arasında sınırlar kapatıldı. İnsanlar evlerine kapatıldığı gibi ekonomi de ani duruş yaptı.

        -Küresel piyasalar virüse rekor fiyat düzeylerinden veya fırtınaya balonla yakalandı. Virüs dünyaya yayıldıkça da piyasaların bunalımı arttı.

        -Parasal önlemler ve paketler ardı ardına geldi ama piyasalardaki depresyonu kesmedi. Maliye politikaları ve harcama paketlerinin devreye girmesi ise biraz daha etkili olacağa benziyor.

        Bunun yanında piyasalardaki şişkinliklerin bir bölümü de geri alındı.

        VARLIK FİYATLARI ÜÇTE BİR TRAŞLANDI

        -İki aylık dönemde tahvil, faiz ve altın gibi çok oynak ve karışık seyir içindekileri dışladığımızda finansal varlık fiyatları nereden nereye geldi diye baktığımızda şöyle bir tablo çıkıyor.

        -Dolar değerleniyor. Dolar Endeksi büyük paralara karşı yüzde 4.7 arttı. Gelişen ülke kurları da JP Morgan endeksiyle dolar karşısında son iki ayda yüzde 11.8 değer yitirdi. Dolar ve eurodan oluşan döviz sepeti karşısında TL’nin değer kaybı da yüzde 8.1’de kaldı.

        -Borsalardaki kayıp üçte bir düzeyine vardı. Gelişmiş dünya borsaları da, gelişmekte olan borsalarda MSCI endeksleriyle ortalama bazda yüzde 31 değer yitirdi. Türkiye Borsası’nın kaybı ise yüzde 35 ile biraz daha fazla.

        PETROL FİYATI %61.8 DÜŞTÜ

        -Gelelim teselli bulduğumuz alana. Net bazda ithalatçı olduğumuz emtia fiyatları son iki ayda CRB Endeksi ile yüzde 34 düştü. Bunun bir yararını ithalat faturasını azaltıcı etkisinde görebiliriz. İthal ettiğimiz hammadde ve ara mallarını üçte bir daha düşük fiyatla alabiliriz.

        -Türkiye açısından daha da önemlisi petrol fiyatlarındaki dramatik düşüştür. Petrol fiyatları düşüşte diğer varlık sınıflarını tam olarak katladı. Brent petrol fiyatı 65.2 dolardan 24.5 dolara indi. İki aylık düşüş yüzde 61.8.

        -Fiyat düşüşünde petrolün diğer emtiaları katlaması ise Rusya-S.Arabistan petrol mücadelesinden ve petrol arzının artırılmasından kaynaklanıyor.

        PAKET BÜYÜKLÜĞÜ KADAR KATKI

        -Bu fiyat düzeyinin bir yıllığına kalıcı olması halinde Türkiye tarafına yazacağı kazanç 15.8 milyar dolardır. 15.8 milyar dolar nedir ki diye bakarsak, dün açıklanan 100 milyar liralık ekonomik destek paketinin tam karşılığıdır.

        -Bu tutarın yaklaşık yarısının kur artışlarına gittiğini ve tüketiciye intikal etmediğini varsaysak bile, geriye 50 milyar dolarlık kaynak kalır. Fiyat düşüşlerinden dolayı tüketici de kalacak para da, yeni harcamalara alan açabilir ve ekonomiyi canlandırıcı etki yaratabilir.

        ENFLASYONU DÜŞÜRÜCÜ DESTEK

        -Ayrıca 25 dolarlık petrol fiyatı ile yıllık enerji faturamız 42 milyardan 26 milyar dolara inecek. Cari açık bu tutarda aşağı gelecek.

        - Son günlerde akaryakıttaki fiyat indirimleri peşi sıra geliyor. Bu durum enflasyona da ciddi katkı yapacak. Yıllık ortalama petrol fiyatı 60 dolar yerine 25 dolar olacaksa bunun enflasyonu 1.2 puan düşürücü yönde etki yapacağını hesaplıyoruz. Küresel çapta petrol fiyatlarının TL’nin değer kaybından daha fazla düşmesi halinde böyle bir pozitif etkisi olacak.

        VİRÜS VARSA FİYATI ARTIŞI YOKTUR

        -Peki dün 25 doların da altını görerek 2003 yılı düzeyine kadar inen petrol fiyatlarının yıllık ortalaması 25 dolara inebilir mi? Rusya ile Suudi Arabistan’ın anlaşmazlık durumu sürerse olabilir.

        -Çünkü küresel ekonomi virüs darbesi yedi. Salgında hemen de geçmeyecek ve uzayacak gibi görünüyor. ABD hükümeti için hazırlanan rapor dalgalar halinde 1.5 yıl kadar sürebileceğini öngörüyor.

        -Virüs var, toplumsal yaşam kısıtlı, seyahatler sınırlı, küresel ekonomi daralıyor? Böyle bir ortamda petrol nerede kullanılacak ki? Suudi Arabistan Rusya anlaşmazlığı olmasa da petrol fiyatları düşecekti zaten.

        Diğer Yazılar