Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Ağırlıklı olarak mart ortasından bu yana sanayide üretime ara verildi. İnsanlar evlerde ve karantina altında. Mayıs ayının ikinci yarısında normalleşme yolunda adımlar atılıyor. Ancak daha çok da Ramazan Bayramı sonrasına yani haziran ayında işbaşı için hazırlıklar yapılıyor.

        Üretimin durdurulduğu bu dönemde sanayici neyle meşgul? Gelişmeleri nasıl görüyor? Yeni dönemi nasıl okuyor ve nasıl hazırlanıyor? Bütün bunları online yapılan basın toplantısında İstanbul Sanayi Odası Başkanı Erdal Bahçıvan ile konuştuk. Sorularımızı sorduk yanıtlarını aldık. Hemen her şeyin sorgulandığı bir dönemden geçtiğimizi belirten Erdal Bahçıvan koronavirüs sonrasında hiçbir iş kolunun aynı olmayacağını söyledi.

        İSO Başkanı Erdal Bahçıvan’ın önce durum değerlendirmesi, ardından sorulara verdiği yanıtların özeti şöyle:

        BİRÇOK ŞEY TESTTEN GEÇİYOR

        “Korona salgınının üzerimizde yarattığı manevi ve maddi tahribatın büyüklüğünü ve vahametini ileriki yıllar çok daha iyi anlayabileceğiz. İnsanlığın sosyal ve ekonomik tüm hareketlerini kilitleyen bir sürecin içine girdik.

        -Bu süreç, eski sosyal ilişkilerin, eski üretim ve tüketim zincirlerinin ne kadarına ihtiyaç olduğunu, ne kadarına ihtiyaç olmadığını sorgulatıyor bize. Bu süreci, bütün bu soruların yanıtının aranacağı bir tür “yaşama mola” diye de tanımlayabiliriz. Bu molada birçok şey testten geçiyor.

        REKLAM

        -Aslında “yeni normal”in ipuçlarını da son günlerde yavaş yavaş görüyoruz. Yaşamın eskisi gibi olmayacağını şimdiden söylemek mümkün.

        PARADİGMA DEĞİŞİYOR

        - Ekonomide insanları içeriye kapatan, petrolden, sanayi ve tüketime kadar birçok alandaki talebi bıçak gibi kesen bir kriz bu. Ekonominin en önemli kuralının, talebin oluşması olduğunu adeta yaşayarak öğreniyoruz. Talep şalterini bir anda indirdiğinizde neler olduğunu görüyoruz.

        -Şu anda ekonomide kapanan bütün kanallar, dünyanın finansal kurumları tarafından para enjekte edilerek açılmaya çalışılıyor.

        -Pandemi ile birlikte eski alışkanlıklarımızı, yaşam biçimimizi, sosyal ilişkilerimizi, tüketimlerimizi, kısacası her şeyimizi artık gözden geçiriyoruz.

        HİÇBİR İŞ KOLU ESKİSİ GİBİ OLMAYACAK

        -Bu dönem kuşkusuz ortaya yeni bir talep modeli çıkaracaktır. Sosyal hayattan üretime ve lojistiğe kadar her şey işte bu talep modeli etrafında yeniden şekillenecektir.

        -İşte bu talep modeli net bir şekilde görülmeden geleceğe ilişkin bir öngörü yapmak maalesef çok kolay değil. Şu anda tabii birçok varsayımlar var, insanlar şehirlerden, toplu yaşamaktan ve uzun seyahatlerden kaçacak.Ama bunların her biri şu anda birer tahmin. Yaşamadan anlamak mümkün değil.

        -Neden? Çünkü böyle bir sürecin başka bir örneği yok. Bu nedenle tarihe bakarak öngörü yapmanın en zor olduğu dönemden geçiyoruz. Sanayinin geleceği de doğal olarak buna bağlı. Yani adam evden çıkmayacaksa evden çalışacaksa burada ayakkabı, takım elbise gömlek ya da kravat üretimi yerine neyi konuşabiliriz?

        -İnsanlar uzunca bir süre dışarıda yemek yememe kararı alırsa, lokantaya kafeye gitmeyeceklerse, hizmet sektörünün neye evrileceğini bugünden söylemek kolay değil. Ama şunu söylememiz mümkün. Hiçbir işkolu eskisi gibi olmayacak. Bu gerçeği kabullenerek geleceğe hazırlıklı olmalıyız.

        REKLAM

        DAHA GÜVENLİ ÜRETİM

        -Türkiye’de son 1,5 aydan beri hayat belirli ölçüde donmuş olsa dahi temel ihtiyaç malzemelerinde, sağlık malzemelerinde bir başarı hikayesi yazıyorlar. İhracatımız her şeye rağmen devam ediyor. Üretimimiz devam ediyor.

        -Böyle bir dönemde İSO olarak en büyük sorumluluğumuz sanayiye daha güvenli çalışma koşullarını oluşturmak. Bunun için pandemi başlangıcından bu yana sahada neler oluyor ve istihdamdan tedarike, üretimden tüketime kadar biz bu süreci en az hasarla nasıl yönetip atlatabiliriz diye konuşuyoruz.

        -Üyelerimizin, üreticilerimizin daha düzenli ve daha güvenli bir çalışma modeliyle nasıl çalışabileceklerine ilişkin danışmanlık ve eğitim çalışmalarımızı, Sanayi ve Sağlık Bakanlı ile işbirliği içinde geçen hafta başlattık. Yine iki bakanlığımız koordinasyonunda önümüzdeki günlerde çalışanlarımıza yönelik Covid-19 testlerini yapmaya başlıyoruz.

        SEKTÖRLERİN RONTGENİ ÇEKİLİYOR

        -Bunun yanı sıra, üretim hayatında, sanayide neler yaşandığına ilişkin bir saha çalışmasını bu hafta başlattık. Üyelerimizle tek tek değerlendirmeler yapacağız. Bütün sektörlerin nabzını tutacağız. Bütün sektörlerimizin orta vadede projeksiyonlarını tek tek görebileceğimiz bir rapor olacak. “Hangi sektörleri önümüzdeki dönem ne bekliyor?” sorusunu bu rapor ile vereceğiz. Bu konuda elde ettiğimiz verileri haziranda bir rapor olarak açıklayacağız.

        -Yeşil ekonomi çok önemli, evrilecek noktalardan biri bu. Bu dönemde dünya insanı tarımın önemini daha iyi hissetti. Gıda olmadan hiçbir şey olmuyor.

        -En çok neyi öngörüyorsunuz diye sorarsanız İstanbul’dan hatırı sayılır bir göç olacak. Şöyle düşünüyorum; olası depremin daha az hasarlı olması için Allah bize koronayı gönderdi. İstanbul’dan farklı şekillerde insanların doğduğu yerlere göçleri olabilir.

        REKLAM

        SORULAR VE YANITLARI

        -PMI verileri açıklandı. İmalatta ikinci çeyreğin başında sert düşüş oldu. Bu düşüşe yönelik tedbirler var mı? Tedarik zincirindeki kopmalar söz konusu olabilir mi?

        -PMI Avrupa’da da 30’lar bandında. Türkiye’deki grafiğin dünya ile çok farkı yok. Sektör bandına bakınca, en çok etkilenen tekstil, giyim, elektronik, otomotiv en az etkilenen ise kimya ve gıda olarak görülüyor. Ama şu anda bir reçete yazmayı çok erken buluyoruz. Talep eğrisinin nasıl gelişeceğini görmemiz lazım.

        SAĞLIK BAŞARISINI EKONOMİYE TAHVİL EDELİM

        -Sağlık alanında Türkiye yakaladığı başarıyı ekonomiye tahvil edebilir mi? Başka alanlarda yeni başarılar olabilir mi?

        -Kesinlikle bir fırsat.Türkiye’ye karşı herkeste bir hayranlık var. Bunun iyi şekilde kaymağını yemeliyiz. Sağlıkta yakaladığımız başarının karşılığı bir CDS oranı gibi ölçülseydi herhalde şu an 50- 60 düzeyindeydik.(Türkiye’nin iflas sigorta primi 600 civarında seyrediyor.)

        -Türkiye bu süreci ekonomik anlamda orta vadede sağlıklı ve doğru bir şekilde geçirirse bu işten de daha iyi çıkacağımızı göreceğiz. Tedarikçilerde Çin korkusu başladı. ABD, Avrupa’da Çine karşı nefreti görüyorsunuz. Türkiye farklı avantajlara sahip. Birikmiş potansiyeli, tecrübeli iş gücü ve lojistik konumu var. Bunun ortalamasına baktığımız zaman Türkiye, Çin’e alternatif en önemli tedarik merkezi olmaya aday.

        -İSO üyeleriniz arasından kısa çalışma ödeneği istemeyen kaç şirket oldu?

        -İSO’nun 20 bini aşkın üyesi var. Yüzde 60-65 oranında kısa dönem çalışma ödeneğine başvuru oldu.

        REKLAM

        -Önümüzde en riskli gördüğünüz şey nedir? Banka- sanayi ilişkisi için neler söylersiniz?

        -Öngörü noktasında dünyada örneği yaşanmadığı için tam olarak şöyle olur diyemiyoruz. Ne aşırı iyimser ne de aşırı kötümser olarak bakabiliriz. Yaşayarak göreceğiz. Bir de asıl önemlisi tüketici bunu nasıl görecek. Bunu bir laboratuvar olarak görüyoruz. Bu simülasyonu olmayan bir dönem. Kabul edelim ki bu dünyada da aynı.

        -Bankalara gelince, KGF kaynaklı krediler kamu bankaları eliyle firmalarımıza destek olarak sağlandı. İyi ki KGF’yi Türkiye’nin hayatına sokmuşuz. Özel bankalar da ilk başta işin dışındaydı ancak son 10 günde topa girdiklerini görüyoruz. Bankalar bizi anladığını söylüyor ama farklı bankaların bize nasıl davrandıklarını gördüğümüz zaman bu kez de onların bizi yeterince anlamadıklarını düşünüyoruz. Yine de son 10 gündür olumlu bir yaklaşım var.

        HAZİRANDA GÜÇLÜ İŞBAŞI YAPARIZ

        - Sektör değerlendirmesi yaparsak, Çin'den boşalan talebi en hızlı dolduracaklar hangileridir?

        -Çin’den Türkiye’ye geçecek tedariki uzun vadeli olarak görüyorum. Bunlar için doğru stratejiyi ve doğru zamana ihtiyacımız var. Şu anda sektör vermek istemiyorum ama bu Çin gerginliği ve antipatisi olarak tabir ettiğimiz, yani Batı toplumunun Çin alerjisi var. Çin’e alternatif arayacaklarsa bu neden Türkiye olmasın? Ama bunun uzun zamanda olacağını düşünüyorum.

        - Sanayi ne zaman iş başı yapar? İSO 500 firmaların borçluluk sorunu önümüzdeki dönemde hangi boyutta olabilir?

        -Sanayide mayıs ayı ile birlikte çalışma arzusu olduğunu duyuyoruz ama bayram çok. Ramazan Bayramı, 1 Mayıs, 19 Mayıs. O nedenle başlamak isteyenler de bayramların sekteye uğratmasından dolayı ufak ufak hazırlık yapıyorlar. Perakendenin seyri burada önemli. Haziran herhalde üretime daha güçlü başlanacağını ay olabilir.

        REKLAM

        -Borçluluk ise yılların sorunu. Şu anda faiz maliyetlerinin daha düşük olması bir avantaj. Borçluluğun eskisi kadar dert olmadığı bir dönemden geçiyoruz. Maliyetler nispeten daha düşük seyrederse ben borçluluğun bir derece daha tolere edileceğini düşünüyorum.

        TEKNOLOJİ KORUMACILIĞA ENGEL

        Türkiye’nin döviz akışı nasıl yönetilir?

        -Dünyadan Türkiye’ye akacak fazlasıyla bir kaynak var. Türkiye geçmişte hem borç ödeme sadakati hem reel ekonomisinin güçlü olması ve dinamik nüfusu ile nakit bulabilme referansları taşıyor. Ben orta vadede doğru politika ve stratejilerle kaynak çekilmesi noktasında büyük zorlukla karşılaşılacağını düşünmüyorum.

        -Önemli olan kaynağın doğru kullanımı. Türkiye’nin odaklanması gereken konu doğru ve bize katma değer yaratacak, Çin’e alternatif olacak, cari açığımızı düşürecek işlerinin olması. Biz doğru işler yaparsak o kaynaklar Türkiye’ye gelir. Şu dönemde bile Türk şirketlerine ilgi var. Görüşmeleri devam eden ve sonuca yaklaşılan bir kaç işlem var. Bu ülkeye duyulan güven için önemli.

        Pandemi sonrası yeni bir korumacılık olabilir mi?

        -Teknoloji hayatımıza o kadar güçlü girdi ki, artık geri döndürmek kolay değil. Teknoloji ile korumacılığın yıkılacağını düşünüyorum. Hayat bu dönemde durmadıysa teknolojik altyapının güçlü olmasındandır. Teknolojiyi geri döndürmek mümkün değil. İnsanların hayatında her geçen gün artan hızda olduğu müddetçe teknoloji kazanacak.”

        Diğer Yazılar