Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Ağustos ayının ikinci yarısında ortaya çıkan eğilimler ve yaz aylarında yaşananlar gösteriyor ki, finansal piyasalarda bu sonbahar epeyce hareketli geçmeye aday. Henüz sonbahar gelmeden yaprakların düşmekte olduğunu ve penceredeki damlaları görüyoruz.

        Finansal piyasalarda başlamakta olan sonbaharın ve yağmurların birkaç nedeni var.

        TAPERİNG ETKİSİ

        -En önemlisi ise FED’in artık varlık alımlarını azaltmaya yıl bitmeden başlayacak olmasıdır. Bu konuda hafta içinde yayımlanan FED tutanakları ile belli bir eşik geçildi. Karar verici FED üyelerinin çoğunluğu varlık alımlarının yıl sonuna doğru azaltılmaya başlanmasını kabul etti.

        -Buna göre de ilk açıklamanın 27 Ağustos’ta toplantısında yapılması, 22 Eylül FED toplantısında açıklamayla resmiyet ve kesinlik kazanması bekleniyor.

        -Böylece FED her ay hazine ve mortgage tahvilleri alarak piyasaya verdiği 120 milyar doları kademeli şekilde azaltacak. Beklenen, aylık 10 milyar dolarlık azaltmayla tapering’in bir yılda bitirilmesi.

        -Ardından da beklendiği gibi 2022 sonunda ilk faiz artırımı gelebilir.

        DOLAR YÜKSELİŞTE

        -Tahvil alımlarının azaltılması ile küresel çapta piyasaya sürülen dolar likiditesi giderek azalacak. Devamında faizler artacağından küresel paranın maliyeti yükselecek.

        REKLAM

        -Böyle bir gelişme elbette risk iştahını azaltıyor. Korku endeksi VIX tutanakların açıklanmasıyla 21.57’ye kadar sıçramasına karşılık, haftayı 18 düzeyinden bitirdi. Çarşambadan cumaya kadar süren gelişmiş piyasalardaki endişe ise hafta kapanırken kısmen yatıştı.

        -Tapering yaklaşırken doları değerli hale getiriyor, dolar karşısında diğer para birimlerini ve özellikle gelişmekte olan ülke paralarının değerini düşürüyor.

        -Nitekim geçen hafta Dolar Endeksi yüzde 1’in üzerinde artışla 93.750’ye kadar çıktı. Bu düzeye yükselmesiyle dolar son 10 ayın zirvesini gördü.

        -Gelişen ülke kurları yüzde 0.7 değer yitirdi.

        EMTİA VE PETROL DÜŞÜYOR

        -Yükselen dolarla birlikte dolar üzerinden fiyatlanan altın, gümüş gibi değerli metaller ile emtia fiyatları da düşüyor.

        -Emtia fiyatları CRB Endeksi ile ortalama yüzde 4.6 değer kaybetti. Petrolün haftalık kaybı yüzde 7.8’i, ağustos ayındaki kaybı yüzde 14.8’i buldu. Bakır fiyatlarındaki düşüş haftalık yüzde 4.9’a, ağustos ayında yüzde 8.3’e vardı.

        -Hisse senetleri borsaları ise risk iştahının düşmesiyle geriledi. MSCI Endeksiyle gelişmiş dünya borsaları haftalık bazda yüzde 1.4 değer kaybetti.

        -Gelişmekte olan borsalar ise aynı haftada yüzde 4.7 düştü. Bu borsalarda 8 Ağustos’ta başlayan düşüşün devam etmesiyle kayıplar yüzde 6.4’e yükseldi. Kısaca borsalar FED tutanaklarından dolayı darbe yedi ama asıl büyük etkilenme gelişmekte olan borsalarda görüldü.

        TÜRKİYE DAHA AZ ETKİLENİYOR

        -Türkiye piyasaları ise bu süreçten daha az etkileniyor. Dolar dünyada değerlenirken ve gelişmekte olan kurlar dolara karşı bir haftada yüzde 0.7 değer kaybederken, TL yüzde 0.4 değer kazandı.

        -Akran borsaların yüzde 4.7 değer kaybettiği haftada İstanbul Borsası aynı MSCI endeksiyle yüzde yarım prim yaptı.

        REKLAM

        -Belki bunda emtia ve petrol ithalatçısı ülke olarak fiyat düşüşlerinden pozitif etkilenmesinin de bir payı vardır.

        SONBAHARA DOĞRU DURUM NE?

        -Yaz tatilini bitirip daha hareketli geçecek bir sonbahara doğru giderken küresel piyasalar en çok tapering’ten etkileniyor. Henüz resmi bir açıklama aşamasına gelmedik. Dolasıyla ortaya çıkan etkilerin, tapering’le ilgili gelişmeler devreye girdikçe devamı gelebilir.

        -Doların değerlenmesinin önü açıldı ve bu durum sürebilir.

        -Gelişmekte olan piyasalar ile emtialar baskı altında kalmaya devam edebilir.

        -Bu anlamda piyasaların gözü kulağı FED’den, tahvil alımının azaltılmasıyla ilgili gelişmelerden, doların değerinden ayrılamayacak.

        -Son piyasa hareketlerinde sadece FED’in etkisi yok. Çin’de ekonominin yavaşlaması ile şirketlerinin temerrüde düşmesi, dünyada artmakta olan enflasyon, enflasyon karşısında yükseltilen faizler ve canlanan ekonominin yavaşlaması, salgında delta varyantının yayılması da piyasaları etkiliyor.

        2022’DEN UMUT VAR MI?

        -Bu çerçevede sonbaharla birlikte 2022 yılına ilişkin beklentiler de devreye girmeye başlayacak. Ancak gelecek yıl için, 2021 yılındaki gibi ekonominin geri dönüşü ve güçlü bir büyüme hikayesi yok.

        -Aşının bulunması ve aşılamanın yapılması, küresel salgında önemli bir dönüm noktasıydı. 2021 yılına aşılamanın getireceği katkıyla korona virüsten kurtulacağımız umuduyla girmiştik.

        -Geldiğimiz son durumda aşılamada ilerleme var ama dünya pandemiden kurtulamıyor. Çünkü gelişmekte olan ve fakir ülkelerde aşılama oranları çok düşük.

        -Ya tedavi edici ilaç bulunacak ya da fakir ülkelerin aşılanmasını zengin ülkeler finanse edecek.

        REKLAM

        -Ancak yeni ilaç konusunda kamuya sızan bir bilgi yok. Fakir ülkelerin aşılanması konusu ise tartışma düzeyinde bile gündeme gelmiş değil. Bunlar da 2022 yılında küresel salgından kurtulamayacağımız anlamına geliyor.

        HİKAYESİZ KALMAK KÖTÜ

        -Dolayısıyla 2022 yılına pandemiyi bitirme umudu olmadan yaklaşıyoruz. Dünya büyüme oranının da yeni yılda 1.1 puan geri geleceği tahmin ediliyor.

        -Hikayesiz kalmak ise çok kötü. Piyasaların yolculuğunda tutunacağı herhangi bir dal kalmaması büyük risk kaynağı.

        -Bu sonbahara ve yeni yıla korumasız ve her türlü riske açık olarak yelken açıyoruz. İnşallah bu durum geçicidir ve önümüze tutunacak bir dal çıkar.

        Diğer Yazılar