Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Finansal piyasaların beş iş gününe üç önemli veri ya da gelişme sığacak. Her durumda bu üç gelişme finansal piyasalarda önemli dalgalanmalar yaratabilir. İkisi haftanın ilk gününde, biri ise haftanın son gününde yer alıyor.

        Haftayı ABD istihdam verisiyle kapatacağız ki, dolar musluğunun kısılmasını ya öne çekecek ya da biraz geciktirecek. Ama her durumda tartışma yaratmaya aday ve haftayı giderek artan biçimde domine etmeye aday. Ya piyasaları silkeleyecek ya da geçici bir iyileşmeye yol açacak.

        YÖN VERECEK 3 ÖNEMLİ GELİŞME

        Dünya enerji krizini olanca şiddetiyle yaşıyor. Kış yaklaşırken Çin’in ve Avrupa’nın doğalgaz tedarikini sağlama telaşına girmesi doğalgaz fiyatlarını uçurdu. Bu yılın 9 aylık döneminde Avrupa doğalgaz fiyatı 5 kat arttı. Fiyat 2020 sonunda 16.75 euro iken özellikle son aylarda hızlı bir artışla geçen hafta 100 euroya kadar yükseldi.

        -Göbeğinde doğalgazın olduğu fiyat artışları bütün enerji grubunu ve bu arada petrol fiyatlarını da yükseltiyor. Ham petrol fiyatı da üç yılın ardından 80 doları gördü ve pandemi öncesi düzeyinin üzerine çıktı.

        -Yılın son çeyreğine girerken küresel piyasaları ekonominin gündemindeki sorunlar ve gelişmeler yönlendiriyor.

        REKLAM

        -Türkiye piyasalarını da dikkate aldığımızda bu hafta enflasyon, OPEC toplantısı ve ABD tarım dışı istihdam verisinin kıskacında ve yüksek oynaklığında geçmeye aday.

        ENFLASYONUN BELİRLEYİCİLİĞİ

        -Bunlardan ilki ve yerel olanı Türkiye’de bugün açıklanacak eylül ayı enflasyon verisi olacak. Verinin içinde yer alacak tüketici fiyatı da, üretici fiyatı da, çekirdek enflasyon da, gıda fiyatı da önemli.

        -TCMB’nin eylülde başladığı faiz indirimlerine devam edip etmeyeceği, ederse bunun nasıl sonuçlar doğuracağını bugünkü enflasyon oranı önemli ölçüde belirleyecek.

        -Geçen yılın eylül ayı enflasyonu yüzde 0.97 idi. Eylül'de yüzde 1’in altında çıkacak aylık enflasyon, yıllık rakamı artırmayacağından pozitif etki yaratabilir ve olumlu karşılanabilir.

        -Çünkü ekimden itibaren baz etkisi devreye giriyor. Geçen yılın ekimindeki yüzde 2.13’lük aylık enflasyon rakamının bu yıl aşılması pek beklenmiyor. Kasım 2020 enflasyonu da yüzde 2.30 ile yine yüksek düzeyde ve bu yılki enflasyonu düşürmede kolaylık sağlayabilir.

        EYLÜL ENFLASYONU NEDEN ÖNEMLİ?

        -Dolayısıyla yüzde 19.25 olan yıllık enflasyon bugün açıklanacak eylül ayı rakamı ile yükselmezse gelecek iki ay daha bu durumu sürdürmek kolaylaşacak.

        -Son olarak doğalgaz fiyatlarına sanayide zam yapılırken konutlarda yapılmaması dikkat çekici ve tüketici enflasyonunu artırmamaya yönelik yorumlanabilir.

        -Merkez Bankası bu durumda üç aylığına da olsa “tüketici fiyatı artmıyor” diyerek bir veya iki faiz indirimi denemesi yapabilir.

        -Eylül ayı enflasyon tahmini Merkez Bankası’nca derlenip açıklanan Piyasa Katılımcıları Anketinde yüzde 1.11 ile diğer anketlerde yüzde 1.35’e kadar çıkıyor. Bu tahminler gerçekleşirse yıllık enflasyon da yüzde 19.25’in üzerine çıkıyor ve yüzde 19.7’ye kadar yükselebiliyor.

        REKLAM

        PETROL İLE DOĞALGAZIN İLİŞKİSİ

        -Petrol ihracatçısı ülkelerin çatı örgütü OPEC bugün toplanacak ve ekim ayı için üretimi artırıp artırmayacağına karar verecek. Fiyatların yükselmesi elbette bu ülkelerin kazancını artırıyor. Üretim bolluğu yaratarak bu geliri herhalde düşürmek istemezler.

        -Ancak üzerlerinde baskı da var. Gerek ABD’nin, gerekse doğalgaz krizini yaşayan Avrupa’nın. Çünkü doğalgaz fiyatları bazı anlaşmalarda petrol fiyatına bağlı. Petrolün yükselişi doğalgaz fiyatlarını da tetikliyor.

        -Buna karşılık küresel ekonominin veya petrol satılacak ülkelerin ekonomik istikrarı, satıcılar için de önemli. Sonuçta içine girilen enerji krizinin daha büyüyerek küresel büyümeyi sert biçimde düşürmesi söz konusu. Büyümesi düşen veya durgunluğa giren dünya ekonomisinin ise daha az petrol kullanacağı kesin.

        OPEC YANGINA SUYLA MI KÖRÜKLE Mİ GİDECEK?

        -Bütün bu nedenlerden dolayı OPEC+ toplantısında ne kendi ayaklarına kurşun sıkmak ne de karlarını düşürmek isteyebilirler. Bu nedenle ağustos ayındaki 400 bin varillik günlük üretimi artırma kararının ardından yeni bir artışa daha gidebilirler.

        -Ama bu artış da sınırlı olabilir ve müjde boyutuna varmayabilir. Üretimde yapılacak bu ince ayarlama fiyat artışlarını törpüleyebilir, hatta hafifçe gevşetebilir de.

        -Böyle bir karar almasının daha önemli yanı ise OPEC’i enerji krizinde körük çeken aktör durumundan kurtarır ve bir ölçüde yangının üzerine su atan konumuna getirebilir. 1970’lerde yaşanan petrol krizi hala hafızalarda.

        REKLAM

        8 EKİM’İN ÖNEMİ NEREDE?

        -Piyasalar tapering’in netleşmesinin ardından FED’in ne kadar faiz artıracağı ve bunu hangi sıklıkta yapacağı fiyatlanmasına geçti.

        -Ancak bu durumun netliğe kavuştuğu 22 Eylül’deki FOMC toplantısı sonrası FED Başkanı Powell’ın harekete geçmede pek çok veri yanında son olarak çıkacak istihdam verilerine bakacaklarını belirtmesi önemli bir ayrıntıydı. Powell “Bundan sonra çok güçlü bir verinin gelmesine gerek yok. Oldukça güçlü bir veri gelmesi yeterli olacak” demişti.

        -Bu sözler 8 Ekim Cuma günü açıklanacak ABD Tarım Dışı İstihdam verisinin önemini daha artırdı. Temmuz ayında 943 bin kişi artan tarım dışı istihdam ağustos ayında beklenmedik şekilde 235 bin kişiye inmişti.

        TARTIŞMANIN SINIRI 500 BİNDE

        -Tapering kararının FED’in 3 Kasım’daki toplantısında alınması için 500 bin kişilik istihdam artışının yeterli olacağı tahmin ediliyor. Şimdilik 8 Ekim’de beklenen 460 bin kişilik eylül istihdam artışı, ağustos ayının üzerinde ama 500 bin sınırının da altında kalıyor.

        -Tam kafa karışıklığına yol açacak ve ciddi tartışmalar yaratacak sınır seviyesinde beklenen bir rakam. Rakamın düşmesi halinde tapering gecikebilir. 500 bin üzerine çıkması ise tapering’i öne çekebilir.

        GECİKME VE ERKEN OLMASININ ETKİSİ

        -Para musluğunun erken mi yoksa biraz gecikmeli mi kısılacağının önemi doların değerinde ve ABD faizlerinin artmasında ortaya çıkıyor. Doların her arttığında küresel risk iştahı düşüyor ve varlık fiyatlar baskı altına giriyor. Finansal piyasalarda dalgalanma artıyor ve gelişmekte olan ülkelerde sermaye çıkıyor.

        REKLAM

        -Nitekim eylül ayını 94.240 seviyesinden bitiren Dolar Endeksi bir ayda yüzde 1.7, dokuz ayda yüzde 4.8 yükseldi. Gelişmekte olan ülke kurları ise dolara karşı eylülde yüzde 2.6, dokuz ayda da yüzde 4.2 değer kaybına uğradı.

        -Bu yıla yüzde 0.916 faizle başlayan ABD 10 yıllık devlet tahvili eylül ayında yüzde 1.307’den yüzde 1.492’ye yükseldi.

        İYİ VERİ KÖTÜ, KÖTÜ VERİ BİR KEZ DAHA İYİ Mİ?

        -Dünya ticareti dolarla dönüyor. Zaten küresel enflasyon yükseliyor. Buna son aylarda doların değer artışının eklenmesi enflasyon artışını ivmelendiren bir etki yapabilir.

        -Bütün bu gelişmelerden dolayı FED’in aylık 120 milyar dolarlık varlık alımlarını azaltma zamanlaması önemini koruyor. Günü yaklaştıkça tarım dışı istihdamın spekülasyonu bayağı artabilir.

        -Rakam ne çıkarsa çıksın bir kez daha finansal piyasalar tarafından kötü veri iyi, iyi veri de kötü diye fiyatlanabilir.

        Diğer Yazılar