Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        2001 krizi öncesinde işsizlik rakamları yüzde 10’un altında seyrediyordu. Ortalaması yüzde 8 idi. Tarım istihdamının yüksekliği ve yaklaşık 5 milyon kişinin yurtdışında gurbete çıkması işsizlik oranlarının tek hanede kalmasında etkiliydi.

        ➔ İşsizlik krizde sıçradı ve son 20 yılda nadiren tek haneli rakamlara indi. Bu da genellikle seçim öncesi dönemlere denk geldi.

        ➔ Kasım 2002 seçimleri yüzde 11 işsizlik ortamında yapılmışken, Temmuz 2007 seçimi yüzde 8.9 ile tek haneye inmiş bir işsizlik oranına sahipken gerçekleştirildi.

        ➔ Haziran 2011 seçimi de yüzde 9.2 ile tek hanede yapılan bir seçimdi.

        ➔ Kasım 2015 seçimi yüzde 11.6, Haziran 2018 seçimi yüzde 10.7 işsizlik oranıyla yapıldı.

        ➔ 2023 seçimine de çift haneli işsizlik rakamlarıyla giriyoruz. Bugün açıklanan işgücü verileri mart ayında işsizliğin 3.5 milyon kişi ve yüzde 10 oranıyla sabit seyrettiğini gösterdi.

        ➔ Yüksek büyüme ve beraberinde istihdam yaratılması seçime giden bir hükümet için vazgeçilmezdir.

        BÜYÜME Mİ İSTİHDAM MI?

        ➔ Nitekim mevcut hükümet de bu seçimler öncesinde hem büyümeyi hem istihdamı azami yapmak için Cumhuriyet tarihinin en negatif faizini uyguladı.

        Bunun sonucu insanlar TL’den kaçtı, borçlanabildiği kadar da borçlandı, üretime, yatırıma ve tüketime koştu.

        REKLAM

        ➔ Büyüme de 2021’de yüzde 11.4, 2022’de yüzde 5.6 oldu. Bu yılın ilk çeyreğinde ise yüzde 5 civarında bir büyüme sağlandığını, ikinci çeyrekte ise iç tüketimin katkısı ile oranın daha artabileceğini tahmin ediyoruz.

        Seçmen nazarında düşük enflasyon mu yoksa yüksek büyüme ve istihdam artışı mı tercihinde büyüme ve istihdam çok daha etkili. Ne kadar etkili olduğunu da pazar günü yapılacak seçimlerde göreceğiz.

        YÜKSEK BÜYÜMENİN YAN ETKİLERİ

        ➔ Ancak uygulanan büyümeci politikaların güçlü yan etkileri olarak yüksek enflasyon, yüksek cari açık ve yüksek bütçe açıkları ortaya çıktı. Yüksek enflasyon aynı zamanda toplumda gelir dağılımını bozucu etki yaptı.

        ➔ Seçmen kararında ise yüksek enflasyonun etkisi büyüme ve istihdamın arkasından geliyor.

        ➔ Zaten bu nedenledir ki mevcut iktidar seçim öncesinde enflasyonla mücadele yerine büyümenin gazına bastı.

        ➔ Ancak 2000 yılı öncesinde yaklaşık 5 milyon vatandaşımız yurtdışına gurbete giderken, artık gidemiyor. Türk müteahhitlerin ihale alma hızı kesildi, iş alsalar bile bazı yanlış uygulamalardan dolayı Türkiye’den çalışan götürmekte istekli değiller.

        GURBETÇİLİK DURDU, GÖÇMEN AKINI BAŞLADI

        ➔ Kaldı ki 2010’lu yıllarda başta Suriyeli sığınmacılar olmak üzere Türkiye 6 milyona yakın göçmeni barındırıyor. Bu göçmenler içinden de ciddi bir şekilde istihdamda yararlanılıyor.

        ➔ Çünkü göçmenler daha düşük ücretlere çalışabiliyor. Bu da işverenin işine geliyor.

        ➔ Buna karşılık Türkiye’nin işsizlik stokunun azalmasını da önlüyor. 2000 yılı öncesinde yurtdışı gurbete giden ve istihdam piyasasından çekilen 5 milyon insanımız varken, sonrasında doğal nüfus artışının yanına 5 milyondan fazla göçmen de eklendi.

        REKLAM

        ➔ Gurbetçiliğin durması ve buna karşı göçmen işçiliğin ülkemizde artışı, işsizlik sorunun çözümünü zorlaştırıyor.

        GENİŞ TANIMLI İŞSİZLİK YÜZDE 20

        ➔ Sadece dar tanımlı işsizlik oranlarına bakmak yeterli değil. Geniş tanımlı işsizlik veya atıl işgücü oranları da işgücünde madalyonunun diğer yüzünü gösteriyor.

        ➔ 2014 yılından itibaren TÜİK tarafından açıklanmaya başlanılan Atıl İşgücü Oranını bir anlamda geniş işsizlik oranı olarak alabiliriz.

        ➔ Kasım 2015 seçimlerine yüzde 16.9 Atıl İşgücü Oranıyla girdik.

        ➔ Bu oran Haziran 2018 seçimleri sırasında yüzde 16.3’e kadar düştü.

        2023 seçimlerine yüzde 21.3 oranıyla giriyoruz ki, gerçekte her beş kişiden birinin işsiz olduğunu gösterir.

        ➔ Yüksek büyümeye, üniversitede okuyanların çoğalmasına, kamunun personel alımını hızlandırmasına karşılık geniş tanımlı işsizlik azalmadı, geçmiş seçime göre arttı da.

        GENÇ İŞSİZLİĞİ YÜZDE 20’DE

        ➔ Artan bir işsizlik oranı daha var ki, genç işsizliği. 18-24 yaş arasını kapsayan genç işsizliği geçmiş seçimlerde yüzde 20’nin altındaydı.

        ➔ Mesela Temmuz 2007’de yüzde 17.4, Haziran 2011 seçiminde yüzde 17.4, Kasım 2015 seçiminde yüzde 18.0 ve Haziran 2018 seçiminde yüzde 19.3 idi.

        Basamak basamak yükselme devam eden genç işsizliği Mart 2023’te 20.1’e çıktı.

        ➔ İşsizliğin kısa vadede kolay bir çözümü yok. Seçimlerden hemen sonra acilen ele alınacak bir konu da değil.

        ➔ Ama çözümü en zor olanı. Çünkü işsizliğin çözümü rekabetçi bir ekonomi, ihracata çalışan bir sanayi ve hizmetler sektörü ve eğitimli bir iş gücü gerektiriyor.

        Diğer Yazılar