Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        İfade şu: “Lisans başvurusunda bulunan bir menajerin mesleki, sosyal ve ahlaki yönden iyi anılması ve ‘KUSURSUZ BİR İTİBARA’ sahip olması gerekir.”

        Nedir bu? Türkiye Futbol Federasyonu menajerlik talimatının 4. maddesi.

        Bir menajerde olmazsa olmaz şartlardan biri, kusursuz itibar sahibi olmakmış.

        Bakalım itibarları nasılmış bizim lisanslı menajerlerin!

        Aralarında cezaevine defalarca girenler var.

        Şikeden ve dolandırıcılıktan dolayı yargılananlar var.

        Uluslararası bahis skandalından dolayı tutuklananlar var.

        FIFA tarafından menajerlik lisansı iptal edilenler var.

        Menajerlik sınav sorularını çalanlar var.

        Yeraltı dünyasından isimler var.

        Çete oluşturarak büyük kulüplerimizi söğüşleyenler var.

        Kulüplerimizi kendilerine borçlandıranlar var.

        Transfer ücretlerini şişirerek yöneticilerle paylaşanlar var.

        Ünlü beyefendilerin adını kullanarak insanları korkutanlar var.

        Vergi kaçırmak için menajerlik şirketinin merkezini Marshall Adaları ya da Dubai’de gösterenler var.

        Kadın kuaförlüğü yaparken menajerlik çetesi kuranlar var.

        Başkanlarla ahbap-çavuş ilişkisine girerek kulüpleri batıranlar var.

        Milli Takım’daki bazı futbolcularla ortaklık kuranlar var.

        Kulüp yöneticileriyle işbirliği yaparak 1 milyon liralık futbolcuyu 4 milyon liraya iteleyenler var.

        Sözleşme ücretinin 20 katı oranında komisyon alanlar var.

        Taklacı yöneticiler tarafından sırtı sıvazlanarak localara oturtulanlar var.

        Ünlü teknik adamları avuçlarının içinde oynatanlar var.

        Kulüp başkanının oğluna düğün hediyesi olarak araba alanlar var.

        Cambaz gazetecileri maaşa bağlayanlar var.

        Menajerlik lisansını kiraya verenler var.

        A Milli Takım’a futbolcu yerleştirenler var.

        Teknik adamlarla ortaklık kurarak indiragandi yapanlar var.

        Hiç oynayamayan futbolcuları bile sürekli pazarlayanlar var.

        Ankara’da toptancı halinde oturup da diğer şehirlerdeki kulüpleri kabak gibi oyanlar var.

        Masörlük yaparken “Elalemin kerizi ben miyim! Yarından itibaren ben de menajerliğe başlıyorum” diyerek çuvalla para kazananlar var.

        Berberlik yaparken “Saç-sakal traşıyla nereye kadar” diyerek dükkânını menajerlik ofisine çevirenler var.

        Bahis şirketi sahibi teknik adama tehditte bulunarak futbolcu iteleyenler var.

        Uzak Doğu turlarıyla bazı kulüp yöneticilerini kıskıvrak bağlayanlar var.

        Lisansı olmadan piyasanın anasını ağlatan binlerce menajer var.

        Tribünde amigoluk yaparken “Biz niye buradayız” diye menajerliğe başlayanlar var.

        Ünlü futbol adamları arasında gizli kapaklı menajerlik yapanlar var.

        Son olarak... Bu tür cambazları... “Kusursuz itibar sahibi” görerek... Menajerlik lisansı veren... Bir, Türkiye Futbol Federasyonu var.

        (Bu yazdıklarımla ilgili belgeler elimde bulunuyor.)

        *

        Not: Okumuş olduğunuz bu yazı, Türkiye Spor Yazarları Derneği tarafından düzenlenen yarışmada “2017’nin En İyi Köşe Yazısı” ödülüne layık bulundu. Birbirinden değerli isimlerin yer aldığı büyük jüriye sonsuz saygılarımı sunarım.

        Diğer Yazılar