Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Avusturya’nın da bir FETÖ’sü olsa, kumpas çoktan çözülmüştü. Ancak artık Ibiza-gate diye anılan ve koalisyon hükümetini tarumar eden videolu tuzağı kimin, neden kurduğu konusunda hiçbir olağan şüpheli yok. Avusturya ve Alman medyası bu iki sorunun yanıtını ararken bazı ipuçları yakalıyor ama kumpasın izleri videodakinin aksine Moskova’ya değil, hemen sınır ötesindeki Münih’e çıkıyor. Viyanalı bir avukat ile güvenlik danışmanı üzerinden Münih’teki bir güvenlik firmasına…

        24 Temmuz 2017’de, Ibiza’daki gizli buluşmada gizlice çekilen altı saatlik videoda sahnelenen Rusya bağlantısı ilk bakışta çok makul görünmüştü. Avusturya Özgürlük Partisi FPÖ Lideri Heinz-Christian Strache, bir Rus oligarkın yeğeni olduğu söylenen aracı kadına, seçim desteği karşılığı devlet ihalesi sözü veriyordu. Bu seçim desteği, etkin muhalif gazete Kronen-Zeitung’un satın alınıp hizaya getirilmesini de içeriyordu. Avrupa’daki bütün sağ popülist partiler gibi FPÖ’nün de Rusya hayranlığı bilindiğinden, Strache’nin bu yönde bir katakulli çevirdiğinden hiç şüphe yoktu.

        Ibiza videosunda Strache'nin yanında görünen kadın, kendini İgor Makarov'un yeğeni olarak tanıtmıştı.

        Fakat Strache’nin niyeti böyle olsa bile, videonun gün ışığına kavuşmasından sonra beliren bir dizi enformasyon, Rusya bağlantısını giderek zayıflattı. En azından adı verilen Rus oligark üzerinden zayıflattı.

        Skandal üzerine Strache başbakan yardımcılığı ve parti liderliğinden istifa etti. Eylül ayı için erken seçim kararı alındı, dört FPÖ’lü bakan kabineden çıkarılıp yerlerine teknokrat isimler atandı, ancak Sebastian Kurz Hükümeti’nin o tarihe kadar dayanabileceği şüpheli. Pazartesi günü güvenoylamasında hükümetin düşmesi söz konusu. Böyle bir tablo, AB’yi içeriden çökertmeye çalıştığı söylenen Putin’in işine gelir miydi? Gelirdi. Ancak şu Rus oligarkla ilgili argümanlar, hakikate pek uymuyordu.

        Bir kere İgor Makarov’un, Alyona Makarova adında bir yeğeni yoktu. Hatta hiç yeğeni yoktu, çünkü ailenin tek çocuğuydu, kardeş çocuğu da olamazdı. Makarov’un bu açıklaması, Forbes’un Rusya edisyonunda yayınlandı. Video kumpasını her kim kurduysa “sarışını yem olarak kullanmış, Strache de bunu yemişti” (medyanın ifadesi). 2.1 milyar dolarlık servetiyle Forbes’un en zengin Ruslar listesinde 48’inci sırada yer alan Makarov’un şirketi Areti, videoda kendini yeğen olarak tanıtan kadının bulunup hukuki yollara başvurulacağını da açıkladı.

        BİSİKLET YARIŞÇILIĞINDAN GAZ KRALLIĞINA

        Makarov, Rus oligarklar arasında az bilinen bir figür olduğu için mi seçilmişti? Ancak yine de buluşma öncesi küçük bir araştırma kadının Makarov’la ilgisi olmadığını ortaya çıkarabilirdi. Ibiza skandalını patlatan Der Spiegel ve Süddeutsche Zeitung’un Makarov’u “Putin’e yakın oligark” diye tanımlaması da talihsizdi. Rusya’da milyar doların üstünde serveti olan herkese yapıştırılan bu etiket Makarov bahsinde pek tutmuyordu. Ona yakın bir kaynağın Die Welt’e anlattığına göre Makarov, siyasete en uzak şahsiyetlerden biriydi. 2000 sonrası Putin’in iktidarında yükselen elitlerin tersine Makarov’un kayıpları olmuştu.

        Sovyetler döneminde bisiklet yarışçısı olan Türkmenistan doğumlu Makarov, esas en büyük serveti 1990’larda yapmıştı. 1992’de “Itera” şirketini kurup doğalgaz işine giren Makarov, o dönemdeki siyasi bağlantıları sayesinde Türkmen gazını Gazprom üzerinden Ukrayna’ya satıyordu. Böylece “İtera” dünyanın dördüncü büyük gaz şirketi olmuştu. Gazprom’un piyasanın yarısını neden eski Sovyet cumhuriyetine bıraktığı tam olarak bilinmiyor.

        İgor Makarov, Katusha Alpecin bisiklet takımının sponsoru.

        Putin’in iktidara gelmesiyle Gazprom’un yönetimi ve oyunun kuralları değişti; Makarov ihracat sözleşmelerini kaybetmeye başladı. Bir süre Rus piyasasında iş yaptıktan sonra 2013’te şirketi 1.8 milyar dolara Rosneft’e sattı. Bu meblağ da dikkate alınarak Makarov’un 2.1 milyar dolardan daha büyük bir servete sahip olduğu söyleniyor. Makarov 2015’te “İtera”nın tersten okunuşu olan “Areti” şirketini kurdu. Gaz ve enerji sektörüyle emlak ve gıda piyasasında yatırımları olan Cenevre merkezli şirketin ABD, Baltık ve BDT ülkeleriyle bağlantısı olmakla birlikte Avrupa’da faaliyet alanı bulunmuyor. Dolayısıyla Avusturya’dan ihale koparmaya çalışması en azından teorik olarak makul görünüyor.

        MÜNİH BAĞLANTISI ÇATALLANIYOR

        Şu anda Avusturya medyası tamamen farklı bir damardan ipuçlarını kovalıyor. Ibiza’da Strache’nin yanında bulunan FPÖ Meclis Başkanvekili Johann Gudenus’un “buluşmayı ayarlayan kişiler” olarak adını verdiği iki ismi araştırıyor. Bunlardan biri Ramin M. adlı Viyanalı avukat. Avusturya’ya para akıtmaya hazır Rus oligarkın yeğeni Alyona Makarova ile görüşme ayarlayacağını söyleyen ilk kişi bu avukat. Ramin M., Münih’ten yakın dostu ve güvenlik danışmanı Julian Thaler’in de Alyona’yı tanıdığını ve güvence verdiğini söylüyor.

        Ancak medyanın araştırmalarında Julian Thaler adında bir Almanın olmadığı anlaşılıyor. Julian H. adlı, yakın zamana kadar Münih’teki bir dedektiflik firmasının müdürü olup aynı kentte kendi güvenlik firmasını kuran bir Avusturyalının aracı olarak devreye girdiği, hatta Spiegel ve SZ ile video pazarlığını yapan kişi olduğu tespit ediliyor. İki yayın organı da ısrarla videoya ödeme yapmadığını söylüyor. Julian H. kayıp, şirketi de kapı duvar. Şirketin, Federal Alman İçişleri Bakanlığı ve Kriminal Polis Teşkilatı’na da hizmet verdiği belirtilen internet sitesi de kapatıldı. Bütün bu ipuçları kumpasın kim tarafından ne amaçla tezgahlandığını, paraların hangi kaynaktan ödendiğini açıklamıyor.

        Bu arada medya Strache’nin “Ibiza’da tatil rehavetinde ve alkollüydüm, dilim gevşedi” şeklindeki özür ve savunmasının da üzerine gidiyor. Uzmanlara soruluyor “kabahat alkolde mi?” diye. Bir uzman şöyle açıklıyor: “İnsanlar alkol etkisi altında risk almaya açıktır. Beynin kontrol merkezi sayesinde ayık kafayla söylemeyeceği şeyleri söyleyebilir. Ancak ‘in vino veritas’ deyişine rağmen, alkollü birinin ille de doğruları söylediğini iddia edemeyiz. Çünkü böbürlenip, palavralar da sıkabilir. Fakat davranışlarıyla, gizli düşünce ve arzularını, hatta bazen karakter özelliklerini de ele verebilir.”

        Diğer Yazılar