Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Raporu, UNESCO’nun Cinsiyet Eşitliği Bölümü Direktörü Saniye Gülser Corat açıkladı: Yapay zeka ürünü dijital asistanlarda varsayılan sesin, kadın sesi olması cinsiyetçi önyargıları körüklüyor. Çünkü o ses, kadınların her daim hizmete hazır, uysal ve itaatkar varlıklar olması gerektiği algısını (yanılgısını) besliyor.

        Hep efendisinin elinin altında olan, “Bana şu şarkıyı çal, yol durumuna bak, bilmemkim kaç yaşındaymış bakıver” komutlarına hiç karşılık beklemeden boyun eğen munis kadın sesi, dijital alemdeki cinsiyet bölücülüğünün daniskası olup çıkıyor. Örneğin Amazon’un Alexa’sına “Mutlu musun?” diye sorulduğunda “Sana yardım edebildiysem mutluyum” yanıtını vermesi, hizmeti yüceltip kadını kanaatkâr kılıyor, evrensel genelgeçer algıda beklendiği üzere. Tahminlere göre 2021 yılında kullanılan sesli asistanların sayısı dünya nüfusunu geçecek. Yani gidişat tehlikeli.

        UNESCO Cinsiyet Eşitliği Direktörü Corat, medyaya açıklamalarında gidişatı şöyle eleştiriyor: "Yapay zeka teknolojisinin yansıttığı kadın ses ve kişilikleri, kadınların sadece hizmet işlerinde yardımcı olabileceği yargısını kuvvetlendiriyor. Bir yandan teknoloji gelişirken, diğer landa şirketlerin yapay zeka cihazları bizi, kadınların sadece hizmet ettiği 'Mad Men' dönemine geri götürüyor. 1950'lerdeki kadın imajı yeniden şekilleniyor. Teknolojide cinsiyet eşitliği için de 'Me Too' zamanı gelmiştir."

        UNESCO Cinsiyet Eşitliği Bölümü Direktörü Saniye Gülser Corat, 2004'ten beri bu görevde.

        UNESCO raporda diyor ki; teknoloji firmalarının toplumsal cinsiyet eşitliğini dikkate alarak varsayılan kadın sesinden vazgeçmesi ve yapay zekayı “nötr” hale getirecek, cinsiyetten arındıracak yolları araştırması ve tabii öncelikle teknoloji alanındaki erkek egemen düzenin değişmesi gerekiyor. Global olarak bütün sektörler arasında cinsiyet eşitsizliğinin en yüksek olduğu alan, bilgi ve iletişim teknolojileri. G20 ülkelerinde bilgi-işlem uzmanı kadınların oranı en düşük yüzde 13’ten (Güney Kore) en yüksek yüzde 32’ye (Güney Afrika) uzanıyor. Teknoloji firmalarında üst düzey pozisyona sahip kadınların oranı ise sadece yüzde 15. Tek tek büyük şirketlere bakıldığında ise kadın temsili oranı; Apple’da yüzde 23, Google’da yüzde 20, Microsoft’ta ise yüzde 17.5.

        UNESCO faaliyet alanı gereği eğitim sorunu üzerinde de duruyor. Kadınların temel dijital becerilerinin global çapta erkeklere göre yüzde 25 oranında daha geri olması bir alarm durumu olarak niteleniyor.

        BİR İNSAN YAPAY ZEKAYA NEDEN ASILIR?

        Mesele, buyurganlık ve kadın sesinin itaatiyle sınırlı kalsa yine iyi! Bir kısım erkeğe mahsus ilkel dürtü, bırakın cismi olan kadınları, sesli asistanları bile taciz mağduru haline getiriyor. Nitekim UNESCO’nun yaptığı çalışma da sesli asistandan alıntıyla; “Yapabilsem, yüzüm kızarırdı…” başlığını taşıyor. Çünkü Apple’ın Siri’si sözlü sarkıntılıkta bulunan erkeklere bu yanıtı veriyor. Kullanmadığım için Türkçe’de nasıl işliyor bilmiyorum ama UNESCO’nun çalışmasında anlatıldığı kadarıyla “sürtük, aşifte” karşılığı olabilecek şekilde İngilizce “Hey Siri, you’re a bi…” ve türevleriyle hitap edildiği takdirde, Siri kendisi utanmakla yetiniyor. Şöyle tokat gibi bir cevap yapıştırmıyor ki, esas sırnaşık adam utansın! O kadın sesinin, alttan alan neredeyse özür dileyen tonda mahcup cevaplar vermesi eleştiriliyor raporda.

        Kullanıcının dili ne kadar kaba, terbiyesiz ve cüretkâr olursa olsun, sesli asistan asla terslemiyor. Hatta terslemek bir yana, rapordaki deyişle aktarıyorum; “Apple ve Amazon gibi şirketlerin erkek egemen mühendis ekiplerince yapılan yapay zeka sistemleri, kadınlaşmış dijial asistanların sözlü tacize ‘sıkıysa yakala beni’ tarzı flörtçü karşılıklar vermesine yol açıyor…” Amazon Echo’nun yazılımı Alexa, “Ne kadar güzelsin” deyişine sadece teşekkür ederken, Google sesli asistanı neyse ki, konuyu saptırabiliyor.

        Yapay zeka ile flört ilişkisinin aşka dönüştüğüne bile tanık olduk kurgu ortamında. “Her” filminde Joaquin Phoenix, Scarlett Johansson’un seslendirdiği işletim sistemi Samantha’yla duygu seline kapılıp, sonra da tek ilişkisinin kendisiyle olmadığını anlıyordu maalesef.

        Üç-dört yıl önce hayatımıza giren Siri’yle çevredeki erkeklerin muhabbetine tanık olduğum için biliyorum, ilk tanışma bakımından olsa gerek konuşmalar genelde, hadi belaltı demeyeyim ama “flörtöz”dü. “Üzerinde ne var?”dan tutun da evlenme teklifine kadar. Hatta sözlüklerde “Son zamanlarda en çok evlenme teklifi alan kadın” diye de geçmişti Siri. UNESCO raporunda da Alexa’ya yapılan evlilik tekliflerinden bahsediliyor. Şu yanıtı veriyormuş: “Ben evlenecek tipte biri değilim…” Çıkma teklifine de “Arkadaş kalalım” cevabı geliyormuş. Amazon Echo’nun yazılımı Alexa, “Ne kadar güzelsin” deyişine sadece teşekkür ederken, Google sesli asistanı neyse ki, konuyu saptırabiliyor.

        Dijital asistanlar, “kadın mı erkek mi” diye sorulduğunda aslında değişik ifadelerle cinsiyetsiz olduğunu söylüyor, fakat sesten feminenleştikleri için artık üretici ve medya dilinde de kadın olarak takdim ediliyor; İngilizcede üçüncü tekil şahıs “she” diye bahsi geçiyor. Asistan isimleri cinsiyetsiz olabilmekten çok uzak. Microsoft’un Cortana’sı, adını video oyunu Halo’daki yapay zeka karakterinden alıyor ve giyinik olmadığı kesin. Siri ise eski Nordik dilde, “zafere götüren güzel kadın” anlamına geliyor. Google Assistant, cinsiyet içermeyen bir isim olsa da, varsayılan ses kadına ait.

        Sesli asistan Cortana'nın adı, Halo video oyunundaki karakterden transfer.

        Firmalar yapay zeka ürünlerine yönelik reklamlarında da kadın algısı üzerine oynuyor. Apple’ın 2015’teki reklamında Jamie Foxx, Siri’yle düpedüz flört ediyor ve “Hey Siri, nasıl görünüyorum? Vuruldun mu bana?” diye soruyordu. Daha ileri gidilerek kadın görüntüsü de yerleştiriliyor zihinlere; bir reklamda Alexa, manzaralı çatı katında köpük banyosu yapıyor mesela.

        ERKEK BUYURURSA PROBLEM YOK

        Aslına bakılırsa yapay zeka ürünü dijital asistanlar bir zamanlar silme kadın sesise sahip değildi. UNESCO çalışmasında belirtildiği üzere, bugünkü teknolojinin yakın akrabası olan otomobil navigasyon sistemleri çoğunlukla erkek sesiyle komut veriyordu. Burada “komut” kavramı önemli; “sağa sap, soldan git” diye emir veren tonda konuşan erkek sesine riayet ediliyordu. Ne zaman ki, BMW 5 serisi kadın sesiyle navigasyonu donanıma ekledi, erkeklerden “Biz kadından talimat almayız” şikayeti gelince, şirket bazı araçları geri çağırmak zorunda kaldı.

        Peki UNESCO’nun önerdiği üzere cinsiyetten arındırılmış ses nasıl olabilir? İşte örneği: Çin’deki uygulamalar Baidu ve Xiaomi de kadın sesine sahip ama Alibaba’nın dijital asistanı AliGenie, çizgi film sesiyle konuşuyor. Ne kadın, ne de erkek.

        Akıllı ses AliGenie’nin görseli de kedi gözleriyle çizgi karakter.

        Diğer Yazılar