Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Küresel salgın hayal aleminde başladı; pandeminin birinci yıldönümünde “biz adam olmayız” noktasına gelindi.

        İlk korona günlerinde virüsün çok sinsi ve ölümcül olduğu, ancak çok da demokratik davrandığı, cinsiyet, ırk, etnik köken ve inanç ayrımı gözetmeden herkese eşit bulaştığı ileri sürüldü, virüse karşı dayanışma ruhuyla dünyayı daha paylaşımcı ve insani bir geleceğin beklediği tahminleri yürütüldü. Kısa sürede tamamı boş çıktı. Kovid-19 her kıtada cinsiyet, ırk ve sosyal sınıf temelinde dezavantajlı gruplar arasından daha fazla can aldı, yoksullar daha da yoksullaştı. Son kertede zenginler aşıları kapıştı, yoksullara aşı yolu gözlemek kaldı.

        Ancak pandemi bir noktada çok demokratik davrandı, insanlığı yolsuzlukta birleştirdi; zengin – yoksul gözetmeden her kıtaya bulaştı. Gelişmekte olan ülkelerden en gelişmiş demokrasilere, bazı eli uzun siyasilerin gıda, maske vs dağıtımları üzerinden pandemiyi zenginleşme aracı olarak kullandığı ortaya çıktı. İşte Almanya günlerdir iktidardaki birlik partilerinden iki vekilin maske ticaretinde milyon Euro’ya varan komisyon skandalıyla çalkalanıyor.

        Avrupa Birliği üyesi diğer bazı ülkelerde maske, koruyucu giysi ve hijyen malzemesi ihalelerinde kayınbirader ve kayak hocalarının da karıştığı öyle yolsuzluk olayları çıktı ki, er geç aşı alımlarında da katakulli çıkacağı beklentisi var. Dahası, AB’nin 750 milyar Euro tutarındaki yeniden yapılanma fonundan üye ülkelere dağıtım başladığı zaman kamuda bir nemalanma dalgası başlamasından endişe ediliyor.

        REKLAM

        GIDA YARDIMI PARALARI BAVULLARDAN ÇIKTI

        Yolsuzluk dalgası Avrupa’dan önce Asya ve Afrika’da patladı. Kenya’da korona fonlarından 69 milyon dolar buharlaştı, sağlıkçılar koruyucu malzemelerden yoksun çalışırken ülkenin zaten aşina olduğu yolsuzluk, pandemide ölümcül kimliğe büründü. Soruşturma sürüyor, 15 kadar üst düzey kamu görevlisi ve bir grup iş insanı yolsuzlukla suçlanıyor. Güney Afrika’da da sağlık personelinin koruyucu ekipmanı, hastane yatakları ve tekerlekli sandalyelerin tedariki için açılan ihalelerde paravan şirketler aracılığıyla 870 milyon dolarlık fonun kötüye kullanıldığı ortaya çıktı. Orada da soruşturma sürüyor.

        Endonezya’daki yolsuzluk soruşturma aşamasını geçti; Sosyal İşler Bakanı Juliari Batubara, muhtaçlara dağıtılan gıda yardımlarından 1.2 milyon dolar komisyon aldığı ortaya çıkınca geçen aralık ayında tutuklandı. Gıda tedarikini tanıdık bir şirkete veren ve her paketten pay alan Batubara’nın topladığı hasılat polis operasyonuyla bavul ve çuvallarda ele geçirildi.

        AVRUPAİ YOLSUZLUKLAR

        Avrupa’daki yolsuzluklarda deste deste banknotlar gün ışığına çıkmasa da, failler meydanda. Almanya’da önce Birlik Partileri’nden CSU milletvekili Georg Nüsslein’ın, Bundestag CDU/CSU grup başkanvekilliği nüfuzunu kullanarak maske ticaretine aracılıktan yüz binlerce Euro çıkar sağladığı deşifre oldu. Hakkında rüşvet soruşturması açılan Nüsslein grup görevini bıraktı ve eylül seçiminde aday olmayacağını açıkladı. Münih savcılık kaynaklarından sızan bilgiye göre Nüsslein, rüşveti perdelemek için Liechtenstein’daki bir tıbbi malzeme firmasıyla danışmanlık anlaşması yapmış ve sahibi olduğu Almanya’daki şirket bu firmaya 660 bin Euro tutarında naylon fatura kesmişti. Ancak ödeme maske tedarikini sağlayan başka bir şirket tarafından yapılmıştı.

        REKLAM

        Nüsslein’ın ardından Merkel’in partisi CDU milletvekili Nikolas Löbel’in de maske tedarikinden 250 bin Euro komisyon aldığı ortaya çıktı. Löbel vekillikten ve partisinden istifa etti, henüz 34 yaşında siyaseti bıraktığını açıkladı. Ancak itiraf ve istifalar meseleyi halletmedi. Muhalefet hükümetten kapsamlı açıklama istiyor; Birlik Partileri grup başkanı Brinkman, maske ve tıbbi malzeme alımından çıkar sağlayan başka vekil varsa, onlardan da açıklama bekliyor.

        Milletvekilliğinden istifa etmeyen Nüsslein’ın avukatına göre müvekkilinin aldığı komisyon tamamen özel iş yaşamına giriyor; başka siyasetçilerin de özel işlerinden koronayla bağlantılı gelir elde ettiklerini ileri sürüyor. Ancak pandemi ortamında ahbap-çavuş ekonomisiyle rüşvet ve yolsuzluk arasında çok ince bir çizgi bulunuyor, siyaset kurumuna olan güven sarsılıyor.

        Siyasetçilerin korona krizinden çıkar sağladığına dair örneklere diğer AB ülkelerinde de sıkça rastlanıyor. Pandemi patlak verdiğinde Brüksel maske, eldiven gibi koruyucu donanımla solunum cihazlarının acilen temini için milyonlarca Euro tutarındaki alımlarda bürokrasi bariyerlerini kaldırmıştı. Denetimsiz ortamda ihaleler kapanın elinde kalmıştı.

        Örneğin Slovenya’da 2015’teki göçmen akını sırasında sınıra çekilmek üzere 160 kilometrelik jiletli tel temin eden iktidar partisine yakın firma, hiçbir tecrübesi olmadığı halde tıbbi malzeme tedarikinde yetkili kılındı. Bu kadarla kalmadı, şans oyunları şirketiyle başka firmaların karıştığı ihale yolsuzlukları ortaya çıktı. Ekonomi Bakanı Zdravko Pocivalzek usulsüzlükle suçlandı. Soruşturma açılmasını önleyen içişleri bakanıyla emniyet genel müdürü istifa etti. Brüksel’e göre Slovenya’nın yargı bağımsızlığı tartışmalı.

        Romanya’da ise Başbakanlıkta görevli eski bir bürokratın sahibi olduğu firma üzerinden maske ticaretinde 1 milyon Euro gelir elde ettiği belirlendi. İtalya’nın Lombardiya Bölge Valisi Attilio Fontana, 250 bin Euro’luk koruyucu giysi siparişini karısıyla kayınbiraderinin ortak olduğu firmaya verdiği için hakkında soruşturma açıldı.

        Avusturya’da, Çin’den aldığı maskeleri menşeini gizleyerek sattığı için “Hygiene Austria” şirketi hakkında soruşturma var. Şirket, hileli satış iddiasını reddediyor. Ancak Başbakan Sebastian Kurz’un özel kaleminden bir görevlinin akrabası olan kişinin de işin içinde olduğu belirlendi.

        Macaristan’daki iddiaya göre de solunum cihazı ihaleleri şüpheli şirketlere verildi. Brüksel’in Macaristan’la birlikte hukuk devleti ilkelerini ihlalle suçladığı Polonya’da mevcut yasal engeller nedeniyle korona yolsuzlukları derinlemesine soruşturulamıyor. Oysa Sağlık Bakanı Lukasz Szumowski’nin karıştığı skandalın çapı geniş. Bakanın, kendisi de sağlık ürünleri pazarlayan kardeşinin kayak hocasından alınan FFP2 maskeleri defolu çıkmıştı. Szumowski eleştirilere hedef olmuş, sonra da görevi bırakmıştı. Ancak istifasının defolu maskelerle ilgisi olmadığını iddia ediyor.

        Şimdi daha büyük yolsuzluk dalgalarının gelmesinden endişe ediliyor. Avrupa Yolsuzlukla Mücadele Kurumu’nun (OLAF) verilerine göre 12.7 milyar Euro tutarındaki aşı programlarında birçok usulsüzlük şüphesi var. Avrupa Parlamentosu üyesi ve yolsuzluk uzmanı Daniel Freud uyarıyor; korona zararlarını tazmin için yeniden yapılanma fonu olarak belirlenen 750 milyar Euro’nun ülkelere dağıtımından sonra çok daha fazla miktarda para hükümetlerin eline geçecek ve yine pandeminin başlarında olduğu gibi denetim ihmal edilecek.

        Diğer Yazılar