Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Kovid-19’dan insan kaybımız 86 bini geçti. Vaka ve ölümlere dair istatistikleri, aşılı-aşısız oranı, yaş grupları ve altta yatan hastalıklara göre dağılımı bilmiyoruz. Dünyada olduğu gibi bizde de pek konuşulmuyor, vaka ve ölümlerde cinsiyete göre risk faktörü de belirsiz.

        2021 yılı sağlık istatistiği verileri yayınlanmadı. Geçmişi göremiyor, geleceğe projeksiyon yapamıyoruz. Daha doğrusu demografik verilere dayalı tedavi ve risk senaryoları geliştirecek halk sağlığı, enfeksiyon ve bağışıklık uzmanlarıyla epidemiyologlar çalışmaları için gerekli bilgiden yoksun.

        Pandeminin başından bu yana dünya verileri şunu gösteriyor: Kovid-19 erkeklerde kadınlara göre daha ağır seyrediyor ve erkeklerde ölüm oranları daha fazla. Bunun nedeni, bağışıklık sistemi farkı ve kromozom etkisi gibi bir takım hipotezlerle açıklanıyordu.

        Çeşitli ülkelerde istatistik çalışmaları somut rakamları ortaya dökmeye başladı. Vaka ve ölümlerin cinsiyet ekseninde bugüne kadar hiçbir hastalıkta görülmemiş çapta ayrıştığına ilişkin veriler mevcut.

        CİNSİYET UÇURUMU

        Robert Koch Enstitüsü (RKI), yaş ve cinsiyete göre Almanya verilerini yayınladı. Kadınlarda daha fazla vakaya rağmen ölümlerin daha az olması gibi paradoksal uçurumlar hemen dikkati çekiyor. İşte net istatistikler:

        REKLAM
        • 35-59 yaş grubunda koronavirüs enfeksiyonları kadınlar arasında erkeklere göre daha fazla: 1.53 milyon erkeğe karşı 1.67 milyon kadın koronavirüse yakalanmış. Bu yaş grubunda ölen erkeklerin sayısı 4.293, kadınların sayısı ise sadece 1.808.
        • 60-79 yaş grubunda kadın ve erkeklerin vaka sayıları hemen hemen eşit; 510 bin. Ancak kayıplarda yine büyük dengesizlik var: Ölen erkek sayısı 23 bin 430, kadın sayısı 12 bin 466.
        • 80 yaşından itibaren kadınlarda vaka ve ölümler aniden tırmanışa geçiyor. Vaka sayıları 277 bin 446’ya karşılık 151 bin 127. Kovid-19’dan ölen 40 bin 189 kadına karşılık hayatını kaybeden erkeklerin sayısı 34 bin 384. Nedeni çok basit, 80 üzeri yaşayan erkek sayısı kadınların hayli gerisinde. Almanya’da 80 yaş üstü kadın nüfusu 3.6 milyon. Erkek nüfusu ise 2.3 milyon.

        Böyle uzun dönemli sayısal kesinlik taşımıyordu ama daha ilk korona dalgasında bu fark ortaya çıkmıştı. 2020 baharında Çin, Güney Kore ve diğer bazı Asya ülkelerinde ölen erkek sayısının daha fazla olduğu kayda geçmişti. ABD ve Avrupa ülkelerinden de benzer veriler geldi.

        Kayıplardaki dengesizliğin nedeni kadınların koronaya daha nadir yakalanması değildi. Hatta RKI istatistiklerinde görüldüğü gibi bazı yaş gruplarında kadınlarda vaka sayıları daha yüksekti. Araştırmacılar bunu, kadınların sağlık ve bakım sektöründe yoğun çalışmasına, doğrudan temas nedeniyle bulaş riski yüksek branşlarda iş gücüne dahil olmasına bağlıyordu.

        Peki ama neden erkekler daha çok ölüyordu?

        ABD’de yapılan bir araştırmada kadın ve erkek 300 bin Kovid hastası, altta yatan hastalıklar bakımından incelenmiş. Geçen temmuzda yayınlanan sonuçlara göre erkeklerde hipertansiyon ve diyabet ile böbrek, kalp ve karaciğer hastalıkları daha fazla. Kadınlarda ise obezite ve akciğer hastalıkları ağır basıyor. Hastaneye yatış, entübe edilme, hastanede kalma süresi ve ölümlerde oranlar her yaş grubunda hep erkeklerden yana daha yüksek. En yüksek oran ise 18-30 yaş grubu erkeklerde.

        Mesele altta yatan hastalıklarsa neden erkekler daha dezavantajlı?

        KADIN BAĞIŞIKLIĞI DAHA GÜÇLÜ

        Bu noktada kadınların daha güçlü bir bağışıklık sistemine sahip olması öne çıkıyor. Hamburg’daki viroloji enstitüsünden Marcus Altfeld, “Kadınların RNA virüslerine karşı daha hızlı bağışıklık yanıtı verdiğini pandemi öncesinde de biliyorduk ki, Sars-CoV-2 bu virüs grubundan. Koronavirüs enfeksiyonu kadın ve erkeklerde eşit seyretse sürpriz olurdu” diyor. Bebekleri doğmadan önce ve emzirme sürecinde enfeksiyonlara karşı koruyan evrimden bahsediyor.

        Kadınlar RNA virüslerine karşı daha hızlı ve uzun süreli antikor geliştiriyor. Alman uzmana göre bu durum aşı sonrası için de geçerli.

        REKLAM

        Science dergisinde yayınlanan bir araştırma bazı erkek hastalarda bağışıklık sisteminin destek yerine köstek olduğunu ortaya koymuştu. Hayati tehlikesi bulunan Kovid hastalarında, virüse karşı bağışıklık yanıtını veren Tip 1 interferon moleküllerinin yetersiz olduğu tespit edilmişti. Hatta bazı ağır hastalarda serseri antikorlar interferona karşı aktive oluyor ve bağışık sisteminin hücreye giren virüsle savaşını bloke ediyordu.

        Kadınlar hem hormonlar hem de bağışıklıkla bağlantılı genleri taşıyan kromozomlar aracılığıyla daha korunaklı durumda. Erkeklerde bir X ve bir Y kromozomu, kadınlarda ise çift X kromozomu bulunuyor; Y kromozomu X’e göre daha küçük ve X kromozomu bağışıklık sisteminde koronvirüse karşı da önemli işlevi olan genleri içeriyor. Bu genlerin bazıları Y kromozomunda mevcut değil.

        Yale Üniversitesi’nde virüslere karşı bağışıklık savunması üzerine çalışan Akiko Iwasaki‘ye göre, enfekte olan hücreleri öldüren T lenfosit hücreleri de erkeklerde koronavirüse karşı daha zayıf tepki veriyor; “30 ve 40’lı yaşlardaki erkeklerde T lenfosit hücrelerinin virüse verdiği yanıt, 90’larındaki bir kadının T hücrelerinin işlevine eş değerde” diyor Iwasaki.

        Kadının koronavirüse karşı bağışıklık cevabı neden daha etkin, bilim alemi bunu bilinen bulgulardan daha derinlemesine araştırıyor. Araştırıyor ki, mekanizma tam olarak deşifre edildiğinde hem kadın hem de erkekleri koronavirüse karşı daha korunaklı hale getirecek tıbbi birikime kavuşalım.

        Diğer Yazılar