Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        BM Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin Ukrayna’daki savaş suçlarından ötürü Putin hakkında çıkardığı yakalama kararı tamamen sembolik. Bir kere Rusya, UCM’nin kuruluş anlaşması olan Roma Statüsü’ne taraf değil. Daha doğrusu anlaşmayı imzaladı, ancak sonradan geri çekti. Aynı ABD gibi; askeri güç kullanımını saklı tutmak üzere kendisini ceza yargılamasından muaf kıldı.

        Velev ki muaf değil, Lahey’deki mahkemede gıyabında yargılama olmuyor ve Rusya’da Putin’i uluslararası sahada sanık sandalyesine oturtacak büyük bir siyasi değişim görünmüyor ufukta.

        Karar sembolik ama Putin’in rotasyon arkadaşı Medvedev’in tuvalet kağıdı emojisi iliştirerek attığı tweet’teki kadar da değil. Medvedev, UCM’nin tutuklama belgesi için “Bu kağıdın nerede kullanılacağı belli” diye yazdı.

        Putin’in yargılanabilir olmasından çok, karizma çizen sembolizm önemli. Haber bizim hariciye grubuna düştüğü an “Putin, artık en fazla Belarus’a gidebilir” dedim, Nilgün “Ömer el Beşir muamelesi” diyerek Putin’in düştüğü durumun adını koydu.

        Sudanlı diktatör eskisi gibi muamele ama UCM, henüz görevdeyken emir çıkardığı El Beşir’i bile teslim alabilmiş değil. Darbeyle gelip 30 yıl sonra koltuktan indirilen El Beşir, mahkeme kayıtlarında halen “firarda” görünüyor. Darfur’da işlenen insanlığa karşı suç ve savaş suçlarının dosyası kabarık; soykırım, tehcir, işkence, tecavüz ama gıyabında yargılanamıyor.

        REKLAM

        Uluslararası Ceza Mahkemesi düne kadar hep Afrika ülkeleri liderlerinin peşine düştüğü için Afrika’dan sitem gelirdi. Gerçi Sahra Altı Afrika silahlı çatışmaların dünyanın diğer bölgelerine göre daha fazla yaşandığı bir coğrafya, ancak UCM salt Üçüncü Dünya için kurulmuş bir mahkeme izlenimi veriyordu.

        Liberya’nın eski lideri Charles Taylor, komşu ülke Sierra Leone’deki iç çatışmalarda asileri destekleyerek binlerce sivilin ölümü, tecavüze uğraması, uzuvlarının kesilmesi ve çocuk askerlerin sahaya sürülmesinden sorumlu tutularak Lahey’de Sierra Leone Özel Mahkemesi’nde yargılanmış ve 50 yıl hapse mahkum olmuştu. Duruşmalara binasını açan UCM yargılamada görevli değildi. Charles Taylor halen İngiltere’de hapis cezasını çekiyor, birkaç yıl önce de emekli aylığını ödemeyen Liberya hükümetinden şikayetçi oldu.

        Sonunda Putin, Afrika dışından ilk devlet başkanı oldu.

        (Slobodan Miloseviç ve diğer Sırp savaş suçluları, UCM kurulmadan önce Lahey’de Eski Yugoslavya Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde yargılanmıştı. Nürnberg’den bu yana soykırım ve savaş suçlarının yargılandığı ilk mahkemeydi).

        Nazi savaş suçlularının yargılandığı Nürnberg duruşmalarında müttefik güçlerin yargıçları mahkemeye başkanlık etmişti; ABD, İngiltere, Fransa ve Sovyetler Birliği’nden yargıçlar. Savaş sonrası yargıç kürsüsünde olan Rusya’nın devlet başkanı şimdi sanık sandalyesine aday. Ve BM Güvenlik Konseyi’nin daimi üyesi olarak Rusya için kara bir leke.

        ÇOCUK NAKLİ SOYKIRIM SUÇU OLABİLİR

        Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin isnat ettiği savaş suçu, Ukraynalı binlerce çocuğun hukuka aykırı biçimde Rusya’ya götürülmesini içeriyor. Putin ile birlikte Çocuk Hakları Komiseri Maria Lvovo-Belova hakkında da yakalama kararı var.

        Ukrayna’daki insan hakları ihlallerini bir yıldır soruşturan UCM Başsavcısı Kerim Han’ın tutuklama talebi sadece yetimhanelerden koparılan çocuklara yönelik ihlali kapsıyor. Cenevre Konvansiyonu’na göre işgalci gücün sivilleri deport etmesi savaş suçu.

        REKLAM

        Oysa BM İnsan Hakları Konseyi araştırma komisyonunun UCM kararından bir gün önce açıklanan raporunda Rusya’nın suçları daha geniş bir menzile yayılıyordu; sivil yerleşimlerde ateşli silahlarla saldırı, sivillerin taammüden öldürülmesi, yasadışı tutuklamalar, işkence, tecavüz ve diğer cinsel şiddet suçları. Ukrayna’nın enerji altyapısına saldırılar da milyonları karanlık ve soğukta bıraktığı için sayılan suçlar arasındaydı.

        Rapora göre Rus birliklerinin hapsettiği siviller insanlık dışı koşullarda hücrelere istifleniyordu. Bir okulun bodrum katına tıkılan ileri yaştaki on kişi hayatını kaybetmiş, çocuklar cesetlerle baş başa bırakılmıştı. Komisyon, muhtemel faillerin bazılarını da isim isim belirlemişti.

        BM savaşın başından bu yana sekiz bin sivilin öldüğünü, 13 bin kişinin de yaralandığını söylüyor. Ancak bu sayıların gerçeği tam olarak yansıtmadığı da belirtiliyor. Kremlin ise savaş suçu işlendiğini reddediyor.

        Ancak insanlığa karşı suçları da içeren rapordaki fiillerin hiçbiri yakalama emrine dahil değil. Putin’e yönelik suçlamanın “saldırı savaşı başlatma” fiilini içermemesi uluslararası hukuk uzmanları tarafından zekice bir taktik olarak değerlendiriliyor. Çünkü en önemli uluslararası suç olan saldırı savaşından dava açmak için BM Güvenlik Konseyi’nin onayı gerekiyor ki, Rusya’nın veto hakkı olduğu için bu mümkün değil.

        Çocukların yurtlarından koparılarak sınır dışına nakli ise ileride sistemli kasıt isnadıyla soykırım suçlaması için zemin teşkil edebilir. Bazı uzmanlar, üst düzey Rus yetkililerin savaş suçuna ilave olarak insanlığa karşı suç veya soykırım suçundan da yargılanması gerektiği görüşünde. BM Genel Kurulu’nun 1948 tarihli Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi’ne göre çocukların transferi soykırım suçu sayılabilir. Sözleşme soykırımı “ulusal, etnik, ırksal veya dinsel bir grubu kısmen veya tamamen ortadan kaldırmak amacıyla işlenen fiiller” olarak tarif ediyor. Bu fiiller arasında “Gruba mensup çocukları zorla bir başka gruba nakletmek” de bulunuyor. Ancak yargılama için yeterli kanıt gerekiyor.

        REKLAM

        DEMOGRAFİK ÖLÜM DALIŞI

        Aslında Ukraynalı çocukları kimliğinden arındırma işlemi gizli saklı değil. Putin işgal sonrası, Rusların Ukraynalı çocukları evlat edinmesini kolaylaştıran kararname çıkarmıştı. Doğrudan Putin’e bağlı çalışan Maria Lvovo-Belova ekibiyle birlikte, işgal altındaki Donetsk ve Luhansk yetimhanelerindeki çocukların Rus ailelere teslimatından sorumluydu.

        Koyu dindar kimliğiyle 22 çocuk annesi Lvovo-Belova geçen yıl Mariupol’da Filip adlı çocuğu bizzat evlat edindiğini basın önünde açıklamış, “Filip artık Ukrayna adetlerini bırakacak” demişti. Kadının iddiasına göre çocukların hiçbirinin ailesi yoktu. Ukrayna yetkilileri ise on binden fazla çocuğun ulusal kimliğinden arındırılmak üzere aileleri olmadan götürüldüğünü söylüyor.

        Ukraynalı çocukları Ruslaştırma niyeti kuşku götürmüyor. Rusya’da yaşanan demografik felaketle de örtüşen bir niyet. Komünizmin çöküşünden bu yana Rusya’nın nüfusu hızla eriyor; ölüm sayıları her yıl doğumları kat kat aşıyor. 1993 Yılında 148.6 milyonla zirveye çıkan nüfus, 2022 başı itibariyle 145.6 milyona düştü ve 2030’da 135 milyona kadar ineceği tahmin ediliyor. Kadın başına doğum oranı 1.5, demografik yapı artık kendini yenileyemiyor. Dünya Bankası’na göre Rusya’da ortalama ömür süresi 71 yıl, hele erkeklerde 66. Kuzey Kore, Suriye veya Bangladeş’in gerisinde. Rusya dünyanın en büyük 11’inci ekonomisi, ancak ortalama ömür süresinde 96’ncı sırada.

        Ülkede özellikle erkekler arasında ölüm oranları çok yüksek. Başlıca nedeni kalp hastalıkları, sağlık sisteminin iyi işlememesi, çevre kirliliği ve aşırı alkol tüketimiyle madde bağımlılığı. Bazı kaynaklara göre pandemi kayıpları 1.6 milyon gibi yüksek bir sayıya ulaştı. Ukrayna’da verilen kayıplar 70 bini buldu ve savaşın ne kadar süreceği belli değil. Aylık hesaba vurulduğunda Afganistan işgali sırasındaki asker ölümlerinin 35 katı. Ve savaşın başlangıcından bu yana çoğu genç ve iyi eğitimli olmak üzere yaklaşık bir milyon genç ülkeyi terk etti. Moskova’da erkek kıtlığının gözle görülür hale geldiği söyleniyor.

        REKLAM

        Putin de sık sık nüfus sorununa değiniyor; 1917 Devrimi sonrası Rusya Çarlığı sona ermese ve 1991’de Sovyetler Birliği dağılmasa bugün Rusya nüfusunun 500 milyon olacağını söylüyor. Daha fazla çocuk için doğum teşvikleri uygulanıyor, Orta Asya’dan göçmen getirme çabaları var, Ukrayna savaşı da silah zoruyla nüfusu kabartma girişimi olarak görülebilir.

        Rusya’nın Ukrayna’da işgal ettiği topraklarda düne kadar sekiz milyon insan yaşıyordu; bir kısmı öldü, kaçtı veya Rusya’ya deport edildi. Rusya’da bu kadar doğum açığı varken en az on bin Ukraynalı çocuğun Rusya’ya nakli manidar görünüyor.

        Amerikalı bazı siyasi analistler uyarıyor: Eğer Putin demografik problemi hemen yanı başındaki 40 milyonluk ülkeyi işgal ederek çözmeye çalışıyorsa, gelecekte diğer komşular açısından daha tehlikeli hale gelebilir!

        Diğer Yazılar