Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Avrupa’nın en yoğun özel jet hattı Paris-Londra arası. Greenpeace raporuna göre bu rotada günde en az dokuz sefer yapılıyor ve binlerce tonluk karbon ayak izi bırakılıyor. Oysa aynı rotada trenle şöyle temiz bir yolculuk iki saat bile sürmüyor.

        Çevre örgütü raporunda, Avrupa’daki özel jet emisyonlarının aşırı dozda artış gösterdiğini belirterek iklim krizi üzerindeki devasa etkisi nedeniyle özel uçuşların yasaklanmasını istiyor. Çünkü küresel elitlerin bu savurgan lüks düşkünlüğünün ceremesini, küresel ısınmadan en fazla etkilenen yoksullar çekiyor.

        Fakat milyarderler de Twitter üzerinden jet takibinden şikayetçi. Mesela Fransız lüks grubu LVMH’nin patronu Bernard Arnault sırf bu yüzden şirkete kayıtlı 73 milyon dolarlık Bombardier 7500 jetini sattı. Şimdi saati 11 bin dolardan uçak kiralıyor, kimse de takip edemiyor.

        Avrupa’daki özel jet uçuşları geçen yıl yüzde 64 oranında artmış; son üç yıl içinde saldıkları CO2 miktarı 5.3 milyon tonu bulmuş ki, 46 milyon nüfuslu Uganda’nın bir yılda saldığı emisyonu aşıyor. Ticari uçuşlarda yolcu başına düşen miktardan 14 kat, trenden 50 kat fazla. Oxfam’ın hesaplarına göre milyarderlerin sera gazı emisyon hacmine katkısı sıradan bireylerin bir milyon katı kadar. Bu nedenle de iklim kriziyle mücadelede ultra zenginlerin daha fazla finansal sorumluluk taşıması gerekiyor.

        REKLAM

        Özel jet sahibi Elon Musk, Bill Gates gibi ultra zenginler veya Taylor Swift, Drake (adamın tek başına Boeing 767’si var) gibi ünlüler değil, siyaset ve bürokrasi sınıfı da eleştirilere hedef olabiliyor. Mesela İngiltere Başbakanı Rishi Sunak’ın özel jetle 10 gün içinde kısa mesafeli üç uçuş yapması olay oldu. Muhalefetteki İşçi Partisi, Sunak’ı “A-list celebrity” gibi davranmakla suçladı. Leeds’e uçmak yerine trenle gitseydi iki buçuk saat sürecekti, fakat suçlamalara bakılırsa pek de havalı, fiyakalı durmayacaktı.

        Bürokrasinin seçkinlerine gelince; AB Konseyi Başkanı Charles Michel ile Komisyon Başkanı Ursula von der Leyen’in geçen yıl Mısır’daki İklim Zirvesi’ne özel uçakla gidişi de paradoksal niteliğinden ötürü epey tartışma konusu oldu.

        Charles Michel’in özel uçuşların sayısını abartması aşırı harcama gibi görülse de siyasetçiler genelde iklim krizine olumsuz katkıları nedeniyle eleştiriliyor. Para bahsi pek geçmiyor.

        ADIYAMAN UÇUŞU

        Bu bakımdan Adıyaman’daki Saadet iftarına özel uçakla giden Kılıçdaroğlu da çağın ruhuna uygun daha modern tarzda eleştirilebilirdi. Greenpeace kriterlerine göre küresel elit mensubu ultra zengin ünlü olmasa da kendi çapında iklim krizine katkıda bulunduğu kesin.

        Aslında seçim kampanyasında para harcamakta beis yok ama Adıyaman uçuşu rakip kamptan parasal eleştiri aldı. Sanayi Bakanı Mustafa Varank, seçimi kazanırsa Cumhurbaşkanlığı uçaklarını satacağını söyleyen Kılıçdaroğlu’nun saati 12 bin dolarlık uçuşla takıyyesini açık ettiğini söyledi. İktidara yakın medya ise “Minibüs tiyatrosu deşifre oldu, mutfaktaki tevazu fos çıktı” üzerinden yürüdü. Malum Kılıçdaroğlu, altılı masa toplantılarına siyah van’le gidiyordu, Adıyaman’da da Millet İttifakı liderleri iftar çadırına transferi minibüsle gerçekleşti.

        Avrupa’da savurganlık bakımından tartışılan tek kişi Konsey Başkanı Charles Michel. Le Monde, Brüksel’den Strasbourg’a, Berlin’den Paris’e kısa mesafelerde trenle yolculuk yerine havadan mekik dokuyan Michel’in bütün jet uçuşlarının çetelesini çıkardı. Liste çok kabarık, üç yıl içinde 112 görev uçuşunun sadece 18’i ticari seferle. Birkaç örnek vermek gerekirse; geçen şubatta Sahra Altı Afrika’da terörizmle mücadele toplantısı için Brüksel’den Paris’e 4 bin 379 Euro harcayarak özel jetle uçmuş. Oysa aynı mesafeyi hızlı trenle 1 saat 22 dakikada almak mümkün.

        REKLAM

        Kasım 2022’deki Pekin seferi ise 460 bin Euro’ya mal olmuş. Üstelik Çin’le ticari ve hukuki ilişkilerden sorumlu Komisyon Başkanı Ursula von der Leyen’i de yanına almamış. (Ankara ziyaretinde oturacak koltuk bulamayan Von der Leyen’in Michel yüzünden ayakta kaldığı kayda geçmişti.)

        Michel ise Belçika medyasına açıklamalarıyla israf suçlamalarına yanıt veriyor. Kovid döneminde ve Ukrayna savaşı nedeniyle AB liderlerinin dünya sahnesinde daha etkin rol talep ettiği için mecburen fazla uçtuğunu söylüyor. Örneğin “Çin’e ticari uçakla gitsem, 15 günlük karantinaya takılacaktım. Harcamalar israf sayılmaz çünkü Avrupa’nın uluslararası çıkarları için” diyor. Politico’nun haberine göre Konsey, Michel’in yol harcırahı olarak gelecek yılın bütçesinden yüzde 34’lük artışla yaklaşık 2 milyon Euro talep ediyor ama bazı AB başkentlerini kızdırdığı tahmin ediliyor.

        Greenpeace raporuna göre Avrupa’da en fazla özel uçuş Fransa, İngiltere ve Almanya’da – 750 kilometrenin altındaki rotalarda gerçekleşiyor. Tek bir seferde, benzinli araçla Paris – Roma arasında 16 gidiş gelişe eş değerde karbon üretiliyor.

        Bu veriler ışığında Fransa hem kısa mesafeli ticari uçuşlara son vermek, hem de özel jet uçuşlarını daha sıkı kurallara bağlamak üzere AB’ye öneride bulunuyor. Belçika, Hollanda, Lüksemburg ve Portekiz destek veriyor. Özel uçakların yasaklanması söz konusu değil ama sera gazı hacmiyle orantılı yüksek vergi artışları gündemde.

        Bu arada Fransa’nın girişimi sonucu, trenle 2.5 saat mesafede olan destinasyonlara ticari uçuşlara son verilmesi geçenlerde AB Komisyonu’nda kabul edildi. Uygulamaya geçilmesi zaman alacak, ancak özel uçuşlarla ilgili ilk somut adım Hollanda’dan geldi; 2025 sonu itibariyle Amsterdam’ın Schiphol Havalimanı'na özel jet trafiğinin yasaklanması kararı alındı. Ayrıca gürültü ve hava kirliliğine karşı gece ve sabah erken saatlerde ticari uçuşların kaldırılması da planlanıyor.

        Diğer Yazılar