Erkekler Recep İvedik, Kızlar Makbule
Müjdat Gezen Tiyatrosu Kadıköy Sahnesi’ndeyiz. Sahnede yaşları 7 ile 13 arasında değişen 50 çocuk maharetlerini sergiliyorlar. Hayatımın en keyifli jüri üyeliklerinden biriydi diyebilirim. Evet, maalesef bu bir yarışma. Maalesef diyorum çünkü insanın içinden başvuran 50 çocuk da büyük ikramiyeyi kazansın istiyor ama olmuyor işte. Büyük ikramiye Müjdat Gezen’le yaz okulu. Sponsor Digiturk. Bir biri ardına çıkıyorlar. Hepsini ortak noktası gülen yüzleri, kendilerine olan güvenleri… Bazısı fıkra anlatıyor, bir diğeri taklit yapıyor, şarkı söylüyor, hazırladıkları tiyatro parçasını canlandırıyorlar. Hepsi de ‘Şimdiki çocuklar harika’ dedirtecek cinsten. Bütün erkek çocuklar Recep İvedik taklidi yapıyorlar. Bir yarışma sahnesinden. Müjdat Gezen ‘Filmde var mı bu?’ diye soruyor. Başımı sallıyorum biraz da utanarak. İzlemedim ki! Kızlar ise Avrupa Yakası’ndaki Makbule karakterini canlandırıyorlar. Hah bak ona biraz aşinalığım var. İyi da bu hareket nedir öyle? Meğer Makbule dilini ıslatıp kaşını düzelttikten sonra memesinin altından şöyle bir kaldırıyormuş. Eminim ki o yapınca komik geliyordur. 7 yaşındaki çocukların memelerini avuçlayarak kaldırmaları biraz trajik. Tutuculuk yapıyorum galiba. Tiyatro seçmelerinde değil miyiz? Müjdat Gezen büyük usta… Çocukları sohbet ederek rahatlatıyor. Karşımızda hafif çekingen gözlerle bizi süzen 12 yaşındaki kız çocuğuna neydi Yunanistan’ın başkenti diye soruyor. Maksat genel kültür testi değil, bir hikaye anlatacak onun için yardım istiyor. Ufaklık biraz düşünüyor ardından soruyor. ‘Gerekli mi?’ Bütün salon kahkahayı basıyoruz. En başta Gezen. Sahi Müjdat Gezen ne alemsin yani! Biz burada geleceğin tiyatrocularını, sahne sanatı için yanıp tutuşanı seçiyoruz Yunanistan’ın başkentinden bize ne? Hem gerekli mi diyen bence hazırcevaplılığıyla çoktan kazanmayı hak ediyor. Recep İvedik ve Makbule sunuyoruz sonra başkent diyoruz. Bu ne perhiz ne lahana turşusu? Çıkışta uzun zamandır çok özlediğim Bahariye’den Kadıköy vapur iskelesine yürüdüm. Tam önümde yarımada dereceye giren bir minik ve babaannesi yürüyordu. Babaanne bir taraftan da anlatıyordu. ‘Bak evladım bu büyük bir başarı. Yaz okulunda kendini Müjdat Gezen’e komedyen olarak kanıtlaman gerek. Sonra gelsin paralar. Cem Yılmaz gibi olursun’ Çocuk da başını ‘Anladım’ dercesine sallıyordu. Atladım vapura nefes alabilmek için. Püfür püfür bir rüzgar eşliğinde giderken unutuverdim seçmeleri, Recep İvedikleri,Makbuleleri… Biraz da unutmak istedim galiba!
'Karşı taraf sevmeyince aşk olmuyormuş.' Aylin Sarıgül yeni soyadıyla Aylin Kotil söyledi. Kim ne derse desin bence Aylin Sarıgül Mustafa Sarıgül'ü hala seviyor. Hem de çok.
