Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Seçim sürecinde iki kritik viraja giriliyor. 6 Nisan’da ittifak yapan partilerin ittifaktan vazgeçmelerine ilişkin süre sona eriyor. 9 Nisan pazar gününe kadar ise siyasi partilerin, kesinleşmiş milletvekili aday listelerini Yüksek Seçim Kurulu’na sunmaları gerekiyor.

        İki tarihin de birbiriyle doğrudan ilgisi var, çünkü ittifak partileri aynı zamanda sandıkta işbirliği ya da ortak liste yapacaklarsa bu tarihlere göre karar vermeleri gerekiyor. İttifaklardan vazgeçmek için sürenin dolacağı 6 Nisan’dan sonra partilerin işbirliği için daha istekli davranmaları bekleniyor. Aynı zamanda Cumhur İttifakı ve Millet İttifakı karşılıklı olarak birbirlerinin sandıkta işbirliği konusunda atacakları adıma bakıyor.

        Çünkü 6 Nisan’dan itibaren yürürlüğe girecek yeni seçim yasası, ortak liste yapan ittifaklara kazanacakları milletvekili sayısında büyük avantaj sağlıyor. Cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turunda oluşacak Meclis aritmetiği, cumhurbaşkanı adayı açısından ikinci turda avantaj ya da dezavantaja dönüşme potansiyeli taşıyor...

        Cumhur İttifakı’nda HÜDA-PAR dışındaki dört partinin kendi listeleri ve kendi amblemleriyle seçime girmeleri yönünde karar var ancak bu durum, ittifak protokollerinin kesinleşeceği 6 Nisan’dan sonra değişebilir.

        İttifakta, partilerin temsilcileri düzenli olarak görüşmelerini sürdürüyor. Diyelim ki Millet İttifakı’ndan sandıkta işbirliği haberleri geldi ve yapılan simülasyonlarda işbirliğine ihtiyaç duyuldu; o zaman sandık işbirliğine gitmek kaçınılmaz olacak.

        REKLAM

        Yasal süre bitmek üzere; bu nedenle bütün partiler herhangi bir olumsuzluk yaşanmaması için kendi listelerini yapmış durumda ancak yeni gelişmeler olursa bu listeler değişebilir.

        Millet İttifakı’nda da partiler arasındaki sandık ittifakı görüşmeleri son ana kadar devam edecek. CHP ile İYİ Parti, 10 ilde ortak liste çıkarma konusunda uzlaşmışlardı; bunu daha önce bu köşeden duyurmuştum. Şimdi bu sayı 15 ile çıktı. İki parti 15 ilde uzlaşma sağladı. 9’una kadarki görüşmelerde sayı biraz daha artabilir.

        İki parti, büyükşehirler dışında daha önce milletvekili çıkaramadıkları ve üzerinde uzlaştıkları illerde birbirlerinin listesinden aday gösterecekler. Örneğin Amasya, Erzincan, Tokat, Bayburt, Gümüşhane, Giresin gibi illerde İYİ Parti adayları CHP’nin listesinden; Niğde, Aksaray, Nevşehir gibi illerde CHP’li adaylar, İYİ Parti listelerinden seçime girecek.

        İYİ Parti’nin temayül yoklamalarında çıkan kavgalar, kongrelerde kendisini gösteren parti içi mücadelenin bir yansıması olarak değerlendiriliyor.

        “İttifak içinde ittifak” olarak değerlendirilen DEVA-Gelecek-Saadet işbirliği konusunda ise pek ilerleme kaydedilemedi. DEVA ve Saadet partilerinin kendi isim ve logolarıyla seçime girme konusundaki ısrarı devam ediyor. DEVA, 45 ilde kendi listesiyle seçime girip, gücünü görmek istiyor. Saadet Partisi ise teşkilatına ve bugüne kadarki seçim tecrübelerine güvenerek, kendi şartlarını ortaya koyuyor.

        YENİ KANUN KİME YARAYACAK?

        AK Parti iktidarları döneminde özellikle 2010’dan bugüne kadar Anayasa ve Seçim Kanunlarında yasaların ruhuna uygun olmayan değişikliklere gidildi.

        Geçmişte ANAP’ta, rahmetli Turgut Özal’ın partinin oylarında düşüş olduğu zamanlarda bu tarz değişikliklere gidiliyordu ancak palyatif düzenlemeler hiçbir zaman lehte, kalıcı çözüm üretmedi. Bu düzenlemeler çoğu zaman dönüp hayata geçirenin aleyhine sonuçlar üretti.

        REKLAM

        Yeni Seçim Kanunu, ittifaklar zemininde ilk kez uygulanacak ve nasıl sonuçlar üreteceğini hep birlikte göreceğiz ancak şurası kesin; aday listelerinin yapım süreci müthiş bir matematik hesaplama ve siyasi öngörü gerektiriyor.

        14 Mayıs ve belki 28 Mayıs’taki ikinci tur seçimlerine önemli bazı handikaplarla gidiyoruz. Neredeyse her yazımda vurguluyorum; tarihin en tecrübesiz seçim yargısı görev başında. Büyük ihtimalle kendi alanlarında çok iyi hukukçulardır ancak hiçbir seçim tecrübeleri bulunmuyor.

        Yeni düzenleme gereği; il, ilçe seçim kurulları ve başkanları en kıdemli hâkimler arasından kura yöntemiyle belirlenecek; seçim tecrübesi olanlar görev alamayacak. Seçim işleri müdürleri, müdür yardımcıları, zabıt katiplerinin tecrübesi de şüphesiz önemli.

        Deprem, Ramazan ayı, bayram, sürenin kısıtlı olması gibi gerekçelerle partiler çok büyük mitingler yapmayı planlamıyor, farklı bir kampanya süreci yürütecekler. Ayrıca geçmişteki kalabalıkları toplayamayan parti ya da adayın seçmende hayal kırıklığı yaratma riski de var. Toplanan kalabalık açısından diğer ittifakın mitingleriyle karşılaştırmalar da şüphesiz yapılacaktır.

        9 Nisan’dan sonra milletvekili aday listeleri kesinleşeceği için salon toplantıları ve aday tanıtım toplantıları ile kampanya sürecinin hızlanması söz konusu. Araya 9 günlük ara tatil ve bayram tatili de giriyor.

        Bu nedenle salon toplantıları ve mitingler için 14’üne kadar 24-25 günlük bir süre kalıyor. Bu süreyi adayların nasıl kullanacağı önemli. Cumhurbaşkanı Erdoğan büyük ihtimalle tesis açılışları ve parti etkinlikleri ya da milli günler nedeniyle bu süreyi organizasyonlarla geçirecek.

        Temsil ettiği makam nedeniyle Cumhurbaşkanı, propaganda yasaklarının kapsamı dışında. Bu nedenle katılacağı etkinlik ve organizasyonlarda diğer adaylardan avantajlı olması kaçınılmaz…

        Cumhurbaşkanı mitingleri de Yüksek Seçim Kurulu’nun yetki alanı dışında. İstediği yerde, istediği saatte açılış gerekçesiyle miting yapabilir. Diğer adaylarla organizasyonun çakışması diye bir durum da söz konusu değil.

        YSK, daha önce olduğu gibi, “Burası şu adaya ayrılmıştı” deyip programı durduramıyor ya da erteleyemiyor.

        Ortada fiili bir durum var...

        Diğer Yazılar