Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, dün yaptığı açıklamada Sinan Oğan’ın aksine ikinci turda Cumhur İttifakı'nın Adayı Recep Tayyip Erdoğan'ı desteklemeyeceklerinin sinyalini verdi. En azından Sinan Oğan gibi bir açıklama yapmayacak.

        Kemal Kılıçdaroğlu’nu destekleyecekler mi? Bugünkü açıklamada bunun detaylarını anlatacak.

        Görüşmelerin devam ettiğini belirten Özdağ, Kılıçdaroğlu ile birlikte ortak bir açıklama yapmayı planladıklarını açıkladı. Zafer Partisi’nin Atatürk çizgisinde Türk milliyetçisi bir parti olduğunu, kurucu ilkelerden asla taviz vermeyeceklerini vurgulayan Özdağ, hazırladıkları protokolle hassasiyetlerini kamuoyuyla paylaşacaklarını söyledi.

        Daha önce ifade ettiğim gibi sığınmacılar meselesinde en katı tutumu Millet İttifakı takınıyor. İkinci turda da sığınmacıların ülkelerine geri gönderilmesi meselesi özellikle Kılıçdaroğlu tarafından katı şekilde savunulacak.

        İlk tur seçimden sonra CHP Genel Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısında Kılıçdaroğlu, “10 milyon sığınmacının daha ülkemize gelmesini istemiyorsanız sandığa gidin” diyerek seçmene çağrıda bulunmuştu.

        Anlaşıldığı kadarıyla Kılıçdaroğlu ile Özdağ arasındaki görüşmelerde sığınmacıların ülkelerine gönderilmesine ilişkin takvimle ilgili bir görüş ayrılığı var. Kılıçdaroğlu, ittifak ortaklarıyla vardıkları uzlaşma gereğince sığınmacıların iki yıl içinde ülkelerine gönderileceğini açıklamıştı. Özdağ ise bir yıl şartı koyuyor.

        Özdağ, dünkü açıklamasında, “Gönüllü değil, gerekirse zorla bir sene içerisinde uluslararası hukuka uygun olarak ülkelerine gönderilmeleri gerektiğini savunuyoruz” dedi.

        Sığınmacılar konusunda takvim öne çekilirse bugün Kılıçdaroğlu ile Özdağ, anlaştıklarına dair bir açıklama yapacaklar.

        Hangi adaya oy vermiş olursa olsun, toplumun çok büyük bölümü tarafından sığınmacılar meselesi kaygıyla karşılanıyor. Üstüne üstlük yurt dışında oy kullanan yabancıların videolarını izleyenlerin kaygısı daha da artmış durumda...

        Bu konuda tutarlı ve kararlı bir yaklaşım sergileyen, toplumu ikna edebilen aday, diğerinden bir adım öne çıkacaktır.

        Özdağ, sığınmacılar meselesinde bugüne kadar sürdürdüğü tutumunu şu sözleriyle bir adım ileri taşıdı:

        “Türk milletinin sağlığının, malının-mülkünün, can güvenliğinin sağlanmasıyla ilgili hassasiyetlerimiz var. Türk kadınlarının yolda yürürken taciz edilmeden yürüme hakkı olduğunu düşünüyoruz. Hiç kimse Türkiye’yi dünyanın lunaparkı olarak göremez.

        Türk kadınları, kızları başlığı altında arama yapıyorlar. Biz insanlarımızın bu şekilde dünyanın lümpen insanlarının hedefi haline getirilmesini istemiyoruz. Makam, mevki peşinde değiliz.

        Bütün adaylara oy veren partilere çağrıda bulunuyoruz. Türkiye göçmenistan olsun istemiyorsanız, babanızdan aldığınız güvenli ülkeyi torunlarınıza emanet etmek istiyorsanız sizi sandığa davet ediyoruz.”

        Ümit Özdağ, dünkü açıklamasında terörle mücadele konusundaki tutumlarını, “Zafer Partisi’nin olduğu yerde terörle mücadele ve Türkiye’nin güvenliği güven altındadır. Bundan emin olabilirsiniz” sözleriyle özetledi.

        Özdağ, Sinan Oğan’ın Cumhur İttifakı’nı desteklemesi konusunda ise, “Sinan Bey’in kendi takdiridir. Zafer Partisi’ni bağlamamaktadır. Bu noktada Sinan Bey’le farklı düşünüyoruz. Bu konuyu kamuoyunun değerlendirmesine bırakıyoruz. Üzerinde durmuyoruz. Sinan Bey’le cehennemin kapılarını kapatmak için yola çıktık. Biz hala cehennemin kapılarını kapatmaya çalışıyoruz” değerlendirmesini yaptı.

        Kılıçdaroğlu Hatay’ı ziyaretinde yaptığı açıklamada da sığınmacılar meselesine değindi ve “En geç iki yıl içinde ülkelerine geri göndereceğiz. Türkiye’yi asla ve asla sığınmacı deposu yapmayacağız” dedi.

        Ekonomik sorunlar önümüzde dağ gibi duruyor. Şüphesiz ki bu mesele de çok önemli ancak seçimin ilk turunda seçmenin, “Aç kalırım ama vatansız yaşayamam” dediğini açık ve net şekilde tecrübe ettik.

        İkinci tur seçim propagandasının ana teması, terörle mücadelenin yanı sıra sığınmacılar üzerinden ülkenin bekasının korunması olacak. Bu konuda seçmeni inandırıp ikna edebilen ipi göğüslemeye yakın duruyor.

        Anlayacağınız kilitli sandığı açacak maymuncuk sığınmacılarda…

        Yurt dışı oylar referans mı?

        Yurt dışı oylar referans mı?
        0:00 / 0:00

        Seçimin ikinci turunda, kendi seçmenini motive edip sandığa götürebilenin sandıktan galip ayrılacağını ezberledik artık. Çünkü ikinci turun motivasyonu çok farklı olacak.

        Bu turda yeni kızgın ve küskün seçmenler olabileceği gibi ilk turda yaşananlara bakarak, “Nasıl olsa sonuç değişmiyor” diyen önemli bir seçmen grubu da bulunuyor...

        Bu tespitlerden ayrı olarak ilk turda bir şekilde oy kullanmayan, geçersiz oy atan ya da iki aday dışındakilere tepki oyu kullanan 13 milyon seçmen grubu bulunuyor. Mevcudun korunduğunu varsayarsak bu seçmenin 3 milyonunu motive ederek sandığa götürüp kendi lehine tercihte bulunmasını sağlayan aday ipi göğüsleyecektir.

        14 Mayıs’ta olduğu gibi yine yurt dışı oylara bakarak, ikinci turda da katılımın yüksek olacağına dair yorumlar yapılıyor. İlk tur seçimde bir önceki seçimden farklı olarak yurt dışındaki vatandaşlarımızın yüzde 53’ü sandığa gitmişti. 2018 seçiminde katılım oranı yüzde 50 idi. Farklı olarak 14 Mayıs’ta 15 yeni ülkeye sandık kuruldu; sandık sayıları yüzde 50 oranında artırıldı. Katılım yüksekti ancak rekor katılım oldu diyemeyiz.

        İkinci turda ise oy kullanma süresi sınırlı olduğu için ilk günler sandıklarda yığılma oldu. Bazı ülkelerde sandıklar kapandı. Yoğun seçmen olan yerlerde ise iki gün daha oy kullanılabilecek. Böyle bakıldığında ilk turdakine yakın bir katılımla yurt dışı oy kullanmanın kapanacağını söyleyebiliriz. Dün itibariyle 1 milyon 600 bin seçmen oy kullandı. Seçimin ilk turunda 1 milyon 817 bin seçmen oy kullanmıştı. Süre kısa olmasına rağmen yine katılım yüksek ama tüm zamanların rekoru kırıldı gibi ifadeler gerçeği yansıtmıyor.

        Peki yurt dışındaki oy kullanma çabası ve iştahı, yurt içi seçmenin sandığa gitme motivasyonu için bir referans olur mu?

        Olabilir ancak yurt içi ve yurt dışı seçmenin dinamikleri çok farklı…

        Diğer Yazılar