Bu 'Paçi' hem komik hem de çok akıllı!
Bugün 10 Kasım... Bendeki karşılığı her geçen gün artan bir özlem... Herkes farklı şekilde anacak ya gün içinde O’nu; ben de bugünkü yazımı Mustafa Kemal Atatürk’e ithaf ediyorum. Bundan tam 81 yıl önce halkına, “Milletvekili olabilirsiniz, bakan olabilirsiniz hatta cumhurbaşkanı olabilirsiniz fakat sanatçı olamazsınız. Yaşamlarını sanata adayan çocukları sevelim“ diye seslenen canımın içi Atatürk’ümden bize emanet ettiği daha birçok şey gibi, başının tacı ettiği sanata da hak ettiği muameleyi gösteremediğimiz için özür diliyorum. Siz de benim gibi O’nu sanatla anmak isteyenlerdenseniz; Muammer Karaca Tiyatrosu’nun 0212 252 44 56 numaralı telefonunu çevirebilir ve bu akşam saat 20.30’da sahnelenecek ‘Paçi’ adlı oyuna bilet alabilirsiniz.
SICACIK BİR KARADENİZ KOMEDİSİ
Neden mi ‘Paçi’? Çünkü Burak Akyüz’ün yazdığı, Kemal Başar’ın yönettiği oyunda; bize, hem devlet hem de toplum olarak Atatürk’ün bizi görmek istediği noktadan ne kadar uzak olduğumuzu kanıtlayan her şey var: En az ikiyüzlü politikacılar, satılan topraklar, tahrip edilen doğa, akıl dışı gelenekler, kızlarına mal muamelesi yapan babalar, haksızlığa maruz kalan kadınlar... Oyunda çok sık geçen “Oy başimun yazulari” repliği sizin de dilinize dolanacak, sahnede canlandırılırken bunlar! Oyunun merkezindeki golf sopası, topu tam kalbinize nişan alacak! Finalde; yüzünüzde bir gülümseme, topun değdiği yerde ise başınızın kara yazılarını değiştirmenin formülü olacak. ‘Paçi’ kız demek. İstanbul Halk Tiyatrosu’nun kızı... Bahtiyar Engin ve Yıldıray Şahinler yönetimindeki bu tiyatroyu yakından takip edenler; ‘Paçi’nin Shakespeare’in ‘Hırçın Kız’ıyla aşık atan duruşuna hiç şaşırmayacak! Onların işi bu; sahnede fark, seyircide farkındalık yaratmak!
SÖZÜN BİTTİĞİ YER: ERKAN CAN!
Oyunda başrolleri Erkan Can ve Neslihan Yeldan paylaşıyor. Onlara Murat Taşkent, Faruk Akgören, Tuğçe Güleç, Fehmi Karaarslan ve Nazif Uğur Tan eşlik ediyor. Oyunun lokomotifi, Fırat adlı bir tiyatrocuyu canlandıran Erkan Can! Size performansını anlatmaya kalkmayacağım! Tarifi yok ki... En doğal, en samimi, doğaçlama yapıyor gibi... Geçenlerde biri Twitter’a, “Dünyaya Erkan Can’ın oyunculuğu olarak gelmek vardı” yazmıştı. “Al benden de o kadar” demekten ötesi gelmiyor elimden! Bir de “Atam bak; böyleleri de var aramızda! Belki rahatlarsın bir parça!” diye geçiriyorum içimden. Oyunun kadın karakterleri Neslihan Yeldan ve Tuğçe Güleç’in mimiklerini çok sevdim. Recep’i canlandıran Murat Taşkent’e oyunda dilinden düşürmediği cümleden hareketle ha, ha şunu diyeceğum; bayildum... Bir Karadeniz paçisi olarak, oyunun Fuat Saka imzalı müziklerine de kanım fena kaynadı! ‘Sanat halk içindir’ anlayışından yola çıkıp; yalın bir hikâyeyi, yalın bir dekor ve anlatımla seyirciyle buluşturan sıcacık bir Karadeniz komedisi Paçi! Tam turnelik bir oyun! Özellikle Anadolu’da çok ses getireceğinden, seyirciyi gülmekten kırıp geçireceğinden eminim! Oyunda, “Tiyatro bir hayaldir, peşinden gideceksin” diyordu Fırat! Bu sözlere kulak verin, tiyatroya gidin! Erkan Can’ın klasikleşen cümlesiyle bitireyim: “Tiyatrodur, iyidir!”
KÜRŞAT BAŞAR'DAN AŞK MÜZİKALİ!
Benim gibi müzikal tutkunlarına müjde! Ülkemizin aşk denince akla gelen başlıca kalemlerinden biri olan Kürşat Başar, bir aşk müzikali yazdı. Yapımcılığını Zeynep Talu Sanat Atölyesi’nin, yönetmenliğini ise Mehmet Ergen’in üstlendiği müzikal; 1970’lerde müzik ve tiyatro çevresinde yaşanan doludizgin bir aşkı anlatıyor. Buket Dereoğlu, Hale Caneroğlu ve Erhan Yazıcıoğlu gibi isimlerin yer aldığı müzikalin kadın başrolü Yeşim Salkım! Erkek başrol için ise Kutsi’yle el sıkışılmak üzere... Sezen Aksu ve Ajda Pekkan gibi isimlerin 70’li yıllardan kalma parçalarıyla süslü müzikal (adı büyük ihtimalle ‘Bizim Şarkımız’ olacakmış); ocak ayının ikinci haftasından itibaren Akatlar’daki Sakıp Sabancı Sanat Merkezi’nde sahnelenecek. İzlemek için sabırsızlanıyorum...
