Bize de acilen görgü ekibi gerek

PARİS’TE görgü ve nezaket kurallarına uymayan cezalandırılacakmış. Belediye 800 kişilik nezaket ekibi kurmuş ve sigara izmaritini yere atan, sokağa tüküren, toplumsal düzeni bozan, köpeğinin kakasını yerden almayan, sokağa çöp atanlara gereken cezayı verecekmiş. Göz yaşartıcı sprey ve cop taşıyacaklarmış yanlarında. Bizde de görgü ekibi kurulsun. Ama yanında onları koruyacak bir ekip daha kurulmalı. Çünkü bizim insanımız tam yere tükürürken ceza yerse o cezayı keseni döver. O yüzden onu koruyacak biri lazım.

Ahmet Bey, duyun sesimizi!

SAYIN Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan. Taksim Meydanı ve İstiklal Caddesi’nde kaç zamandır yürümüyorsunuz bilmiyorum ama ne olur biraz tur atın. Atın ki ne kadar pis olduğunu ne kadar kötü bir halde olduğunu görün.

Çöpler gece toplanıyor evet ama maalesef yerler o kadar pis ki insanın içi kabarıyor.

Herkes yere tükürüyor ve maalesef ellerindeki tüm çöpleri yere atıyorlar. Buna tabii ki sizin yapacağınız bir şey yok ama ne olur bir önlem alın.

Ben eski değil 1 ay önceki İstiklal Caddesi’nden eser göremiyorum. Siz görüyorsanız bana da söyler misiniz?

Yıllardır Cihangir’de oturan biri olarak sürekli yazıyorum. Yalvarıyorum size. Sokak aralarına çöp atan ahaliye ceza kesin. Ben artık bizim mahalleliyle kavga etmekten bıktım. Milletin akşam ne yediğini, içtiğini öğrenmekten gına geldi. Allah aşkına ceza kesin.

Canan Karatay mı Nebahat Çehre mi?

İLK kez başından sonuna kadar dinledim Canan Karatay’ı, Ahmet Hakan’ın programında. Şimdiye kadar hiç kitabını da okumamıştım. Ancak hemen şunu söyleyeyim ki bu ülkede değil dünyada doğru söyleyen pek sevilmez.

Canan Hoca “Şeker yemeyin”, “Ekmek yemeyin”, “Kolesterol ilaçları içmeyin. Silah kadar tehlikeli” dedikçe nefret ediliyor. E diyor da diyor. Yani ciddi bir sektörü çökertmek için ne gerekiyorsa söylüyor. İnsanoğlu için gayet sağlıklı bilgiler veriyor ama biz zararlı olanı severiz ya. O yüzden Canan Hoca’yı tiye almamız.

Mesela kadın 2 saat boyunca sayısız kez “Şeker’in ş’sini yemeyin” dedi ama benim beynimde çikolatalar, pastalar, baklavalar cirit atıyordu. Oysa ki kadın ne doğru söylüyor:

Şeker tüm hastalıkların anasıdır.

Lahmacun yiyin ama tabii gidip 10 tane yemeyin. Lahmacun hamuru ekmek değildir.

Ekmek yeme, lahmacun ye.

Lahmacun Türkiye’nin fast food’udur.

Yediğiniz yemeğe para harcayın ki ilaçlara harcamayın.

Yumurtanın, yağın, zeytinin en iyisini yiyin.

Zeytin meyvedir.

Bir tane zeytin ağacın olsun tüm mahalle doyar.

Patlıcan kebabı yiyin, kebap yiyin.

Kadının derdi manken gibi olmak değil. Sağlıklı olmak. Ama biz yine de “İkisi de aynı yaşta. O zaman Nebahat Çehre ne yapıyorsa onu yapacağız” diye ikisinin fotoğraflarını yan yana koyup onun söylediklerini dinlemek istemiyoruz ve ciddi tiye alıyoruz.

Siz uyurken

TOPHANE üzerinde bir araba dörtlülerini yakıp durmuş. İçinden acayip sesler geliyor. Çünkü içinde bulunan 4 kişi aynı anda kavga ediyordu.

TAKSİM Meydanı’nda bulunan baklavacılarda bir grup oturmuş, gecenin ilerleyen saatlerine aldırmadan baklava yiyorlardı. Sanırım bayram neşesi içindeydiler.