Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        MURAT Başoğlu’nun aldatması sonrasında Hande Bermek’in önceki gün ilk bana yaptığı açıklamaya denk gelmişinizdir. Hande Bermek’in “Biraz zamana ihtiyacım” sözlerinden önce, “Bu olayı sevgiyle kucaklıyorum” demesini fırsat bilen Türk erkeklerimiz, maşallah bunu fırsat bilip “Allah hepimize Hande gibi eş versin. Yakalanınca ‘Sevgiyle kucaklıyorum’ dedirtsin” diyor. Çok yaratıcı bizim erkeklerimiz çok.

        HERKESİN KONUŞTUĞU TEK KONU

        ŞU ara inanın herkesin konuştuğu tek konu Murat Başoğlu ihaneti. Hangi masaya otursam, hangi ortama girsem, daha merhaba bile demeden, “Esin anlatsana, sen detayları biliyorsundur” diyorlar. Ya da “Siz yazmıyorsunuz ama” diye uzayıp giden konuşmalar var. İşin tuhaf yanı ne biliyor musunuz? Bu konuşmaları Murat Başoğlu’nun en yakın arkadaşları yapıyor. Her zaman söylerim, yazarım. En büyük kazık, hep en yakınınızdan gelir, unutmayın. Hiç tahmin etmediğin kişi, senin açığını bulduğu zaman sakız gibi ağzına dolar. Murat’ın da durumu bu. Şu ara hem de en yakın erkek arkadaşları arasında sakız oldu. Ki bence durumun diğer acı yanı da bu.

        MADONNA'NIN SOSYAL MEDYA HALLERİ

        ARTIK dünya starı da olsan, ne kadar fazla şöhretli de olsan sosyal medyadan geri durman imkânsız. Bakın Madonna’nın hallerine. Instagram’da sürekli kendi yaptıklarını koyuyor. Yemek yerken, uyurken, uyanıkken, dans ederken... Ve önceki gün de yüzüne maske yaptırırken. Reklam mı değil mi bilemem. Ama Michael Jackson da, Zeki Müren de yaşasaydı kesin sosyal medyaya kayıtsız kalamazdı, onu çok iyi biliyorum.

        BENİM BONFİLE ÇOK SİNİRLİ

        GEÇEN gün 3 şefle sohbet ediyorum. Aralarında öyle bir muhabbet döndü ki yazmadan edemedim.

        - Geçen birine bonfile gönderdim. Beni çağırmış. Gittim yanına, bana “Şef, bonfilem sinirliydi” dedi. Ne diyeceğimi şaşırdım.

        - Sen onu bırak, biri hindiba salatası sipariş etmiş. Sonra salata bana geri geldi. “Ne oldu?” dedim. Garson, “Abi müşteri kızdı. ‘Neden bunun içinde hindi yok’ dedi” demez mi? Mutfakta gülme krizine girdim.

        - Steak tartar siparişi vermiş birisi. Neyse garson geldi mutfağa. Bana, “Şefim müşteri bu çiğ diye yemedi. Bunu iptal etmemi istedi” dedi. Yani düşünebiliyor musunuz? Çiğköfteyi kızartmam gibi bir şey bu.

        - Bir de tabii sipariş ettikleri etleri yiyip bir iki lokma kalınca, “Bu benim istediğim gibi pişmemiş” diye geri gönderenler var. Bu en klasik hareket. Her gün mutlaka olmazsa olmaz.

        - O da bir şey mi, İtalyan restoranına gelip “Bu mönü hiç değişmiyor mu? Sürekli makarna var burada da” diye azarlayan var.

        EVLERE BOTOKS SERVİSİ

        MALUMUNUZ son günlerde olmazsa olmazların başında botoks geliyor. “Yaptırmıyorum” diyene de inanmayın, bal gibi yaptırıyorlar. Ama “Doğalım ben” demek için saklıyorlar. Mesela evlere servise giden doktorlar var, botoks için. Bodrum’da meşhur bir doktor var. İstanbul’a doktora gidemeyecekler için servise çıkıyor çantasıyla. Botoksu 400 TL’ye, dolguyu da 600 TL’ye yapıyormuş. Pek meşhur. Tekneden, lüks evlerden çıkmıyor.

        BODRUM'DA CEP YAKAN MASRAFLAR

        MALUMUNUZ, olmazsa olmaz ihtiyaçlar var. Ama işin içine Bodrum girince fiyatlar da otomatikman yükseliyor. Tabii hepsini yazmam imkânsız. Ancak birkaç ihtiyaç fiyatları şöyle:

        - Manikür-pedikür: 250 TL.

        - Eve günlük temizliğe gelen kadın: 200 TL.

        - Havaalanı transferi: 170 TL

        Diğer Yazılar