Hande korkmalı mıyım?
GEÇEN gün şöyle bir düşündüm, en iyi arkadaşlarım arasında çoğunluk olarak Akrep burçları var. Ama sadece benim mi? Etrafımda herkes, “Çok fazla Akrep burcu arkadaşım var” diye yakınıyor.
Malum akrep öldürücü bir hayvandır. Adından mütevellit Akrep burçlarından korkmalı mıyız acaba? Türkiye’nin de burcu Akrep derler. Ben de gazetemizin güzel mi güzel astroloğu Hande Kazanova’yı görünce yapıştım ve “Anlat Hande, bu akreplerden korkmalı mıyız?” diye sordum.
İşte Hande’nin yorumu: “Esinciğim, telaşını anlıyorum ama korkacak bir şey yok. Biz Akrep enerjisiyle yoğrulmuş bir toplumuz, duygularımız çok güçlü; çünkü Türkiye’nin burcu Akrep. Akrep burcu derine gitmeyi seven, dürüst, karanlık ve mistik konulara düşkün, hayatı sorgulayan, gerçeklerin peşinden koşan bir burç. Dan diye doğruları söylediği için dokuz köyden kovulur, bu yüzden Akreplerden korkar insanlar. Aslında içinde yaşadığımız bu dünyada Akrep’in gerçekliğine ve dürüstlüğüne çok ihtiyacımız var. Bu yüzden çok şanslısın.”
Şükür gerçekten çok şanslıyım.
**************
ONLARIN CADILARI
YANİ Kardashian’lar, Gisele Bündchen’ler, Adriana Lima’lar fotoğrafta gördüğünüz şekilde böyle kostümlü hazırlanıp cadı oluyorlar. Günler öncesinden bir hazırlık. Tam da Halloween ruhuna uygun. Çünkü çocukluklarından bu yana öyle biliyorlar, öyle görmüşler.
Bizim yeni jenerasyon da ileride böyle kutlayacak. Çünkü çocukken sokaklarda görmeye başladılar. Ama ya bizim jenerasyon. Biz bilmezdik böyle cadılar kostümleri. Haberimiz bile yoktu. O yüzden bizim jenerasyon makyaj yapıp takılmaya çalışıyor işte ucundan kıyısından. Kimi “Ne saçma”, kimi de “En sevmediğim bayram” diyor. Tıpkı benim gibi.
BİZİM MEMLEKETİN CADILARI
- Halloween mantığından çok uzaktalar. Sadece “Makyaj yap, çık dışarıya” mantığıyla yol alıyorlar.
- Bir kesim günler öncesinden hazırlanıyor. Kostümler, kostümler. Ama o da bir elin parmağını geçmiyor.
- Kimi sadece üstüne pelerin geçiriveriyor.
- Kadınlar genellikle kedi maskesi takıyor. (Hayatımda bir kere benim de o kedi maskesini takmışlığım vardır.)
- “Siyah bir elbise, bir maske; işte oldu sana cadı” düşüncesi hâkim.
Diyeceğim odur ki bizim memlekete yakışmayan tek şey şu Cadılar Bayramı. Ama karşı mıyım, asla. O korkunç makyajları yapmak isteyen, sokaklarda dolaşmak isteyen, eğlenmek isteyen herkes bunu yapsın.
Ben de “Hımmm, makyaj çok iyi olmuş” dercesine inceliyorum. Sosyal medya üzerinden acayip güzel makyajlara denk geldim.
**************
BU CADININ BİR GECE...
ALIN işte size bir makyajlı cadı. Önceki gece Cadılar Bayramı diye Nişantaşı sokaklarında dolaşan çok insan gördüm. Nişantaşı Must’ta da parti vardı. Partiye giden cadılardan biri de böyle bir şey.
Ben makyaj olduğunu bildiğim halde kendisine bakamıyorum bile. Ama gerçek bir cadının, bir gece ansızın Atatürk düşmanlarına, tecavüzcülere, hayvanlara zulmeden mahluklara, kadına şiddet uygulayan pisliklere, ülkesine hainlik yapanlara, çalan çırpanlara, iftira atanlara, zulmedenlere, yalana dolana sarılanlara, başkasının ekmeğinde gözü olanlara görünmesini rica ediyorum. Şimdiden teşekkürler cadı bey.
**************
SOSYAL MEDYA CADILARI
HA bir de sosyal medya cadıları var. Onların yüzleri yok. Makyajları da yok. Çünkü cesaretleri yok. Ne kadınlar, ne adamlar; ne oldukları belli değil. O yüzden de ne mi yapıyor bu mahluklar.
- Sürekli iftira atıyorlar.
- Başka başka hesaplar açıp onunla bununla uğraşıyorlar.
- Bazen de senin adınla onlarca hesap açıp atıp tutuyorlar.
- Hiçbir senarist yazamaz onların yazdıkları hayal mahsulü iğrençlikleri. O kadar çirkinler.
- Sürekli belden aşağı vuruyorlar.
- Ve bundan da acayip zevk alıyorlar. Vicdanları yok, Allah korkuları hiç yok. Adı üstünde cadılar işte.
- Pisliklerde yaşıyorlar, kokuşmuşlar.
