Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        BEN sonradan değil, hep Atatürkçü’ydüm. Kendimi bildim bileli her sene bugün saat 9’u 5 geçe saygı duruşuna geçmeye özen gösteriyorum. Uykuya yenik düştüğüm zamanlar olmuştur ama düşmemeye çalışıyorum.

        Neden mi? Özgürlüğüm için, Cumhuriyet için. Özellikle biz kadınlar Atatürk’e çok ama çok şey borçluyuz. Her gün, her dakika, her saniye yaş aldıkça bunu daha da iyi anlıyorum. Neden daha çok sahip çıkmamız gerektiğini.

        Ne demiş Atatürk “Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz. En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır.” İşte bu sözler her şeyi açıklıyor aslında.

        Yaşanan korkunçluklar ortada. Yaşadıklarımız, geçirdiğimiz tehlikeler ortada. Her gün hoca diye ortaya çıkan kendini bilmez bir densiz, özellikle kadınlar için saç masapan açıklamalar yapıyor. Bu bile Atatürk’ü sevmek, ona sahip çıkmak için benim için bir sebep.

        Özellikle de yurtdışına gittiğim zaman bir yabancının Atatürk aşkını görünce daha bir anlıyorum ne kadar şanslı olduğumuzu.

        **************

        YAKLAŞMA BANA

        ŞİMDİ de Sibel Tüzün eski eşi Ender Balcı için uzaklaştırma kararı çıkarmış. Ancak her gün ana haberlerde izliyoruz uzaklaştırma kararı aldıran kadınların o süre geçtikten sonra nasıl şiddete maruz kaldıklarını. Ya da daha sonra hayatlarını kaybettiklerini.

        Bu çözüm de olmuyor artık sanırım bizim ülkemizde. Bir kişi telefona korkmadan, çekinmeden, hiç tereddüt etmeden ölüm ve şantaj mesajları atıyorsa, daha büyük şeyler yapabileceğini kanıtlıyor aslında. Düşünsenize çekinmeden birine ölüm mesajları atıyorsunuz. Düşüncesi bile korkunç! Mahkemede bu mesajların ardından uzaklaştırma kararı hemen çıkar ama ya sonra? İşte sonraları korkunç oluyor.

        O yüzden buna farklı bir çözüm bulunmalı artık. Çünkü insanlar durmuyor, korkmuyor. Bir an bile düşünmeden mesajlar yağdırıp karşısındakini tehdit ediyor ki bu gerçekten korkunç.

        **************

        ELİZ HARİKALAR DİYARINDA

        ÖZELLİKLE son 1 yıldır Eliz Sakuçoğlu’nun hayatında bir şeyler oldu. Öyle ki sınırları aştı. Her zaman iddialı paylaşımlar yapardı sosyal medyada ama şimdi daha da farklı. Daha cesur, daha kendinden emin, daha güvenli. Ve tabii sıfır dert, tasa, keder, üzüntü içerikli.

        Ben böyle paylaşımları seviyorum. Tabii ki sıkıldığı, üzüldüğü anlar vardır. Ama bunu yansıtmıyor. En güzeli, en şahanesi bana göre. Eliz kendi sayfasına “Eliz harikalar diyarında” yazmış. İşte aynen öyle. Yazdığı gibi yaşıyor ya da yansıtıyor. Gerçekten harikalar diyarında. Ve kaslı vücudunu sergilemekten de geri kalmıyor.

        **************

        ERKEK, KENDİNİ İSTEMEYEN KADINA

        - Beni nasıl istemez?

        - Aklına giriyorlar. O kadını öldüreceğim.

        - Ben şimdi korkutayım. Sindireyim. 3-5 kavga sonra barışırız.

        - Kesin dönecek, başka çaresi yok diyor.

        Erkek kendini öyle bir dolduruyor ki kendini istemeyen kadın için elinden geleni ardına koymuyor. İstenmediği zaman beyninde bir şimşek çakıyor ve hemen karşılığı şiddet olarak dönüyor.

        Ya da işini engellemek, işine taş koymak, her türlü kapıyı kapatmaya çalışmak gibi başka başka yönlere sapıyor.

        Sebep “O kadın neden beni istemez, o kadın kim ki beni istemez? Ben şimdi onu bitireceğim” ile başlayıp sürüyor.

        Ve sonuçlar çoğu zaman çok ama çok tehlikeli bir hal alıyor. Ne olursa olsun annelerin bunu küçük yaşta özellikle erkek çocuklarına aşılaması, öğretmesi çok ama çok önemli.

        Diğer Yazılar