Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        YILLARIN Serdar Ortaç’ı önceki gün Beyaz Show’da, sosyal medyada takipçi sayısından söz ederken, “Ben daha 300 bine ulaşmadım” diye dert yanıyor. Konuklar arasında bulunan ve 4 milyona yakın takipçisi olan Demet Özdemir, “Beni takip eden herkes bugün Serdar Ortaç’ı takip etsin” diye emir buyuruyor sosyal medya ahalisine.

        Sonra Serdar Ortaç, “Evet ya çok ayıp. 4 milyon takipçi çok ciddi bir rakam” diyor. Gece yayınlanan programın sabahında baktım Serdar Ortaç 300 bini geçmiş, üstüne 7 bin de eklemiş. E maşallah.

        Ama izlerken 90’ların starı, beste fabrikatörü, kulisinde istedikleri yok diye yeri göğü inleten, bir dediği iki edilmeyen Serdar Ortaç’ın sosyal medyayla imtihanını gördüm.

        İşte uzun süredir, “Artık hiçbir şey eskisi gibi değil. Hayat değişti, sosyal medya çok önemli ve eski şöhretler şapkalarını önlerine koymalılar” derken bunu anlatmaya çalışıyorduk. Ve konuklar arasında sadece makyaj yaparak üne kavuşmuş bir Youtuber da vardı: Danla Biliç.

        Biliç, 2.5 milyona yaklaşan takipçisiyle oldukça meşhur. Yani bir dönem Serdar Ortaç’ın gördüğü ilgiyi görüyor düşünün. Tamam diyeceksiniz ki: “Serdar Ortaç’ın şarkıları var, Demet Özdemir’in dizileri, filmleri var geriye bırakacakları. Danla Biliç’in nesi var?”

        İşte bu da sosyal medyada üne kavuşanlara kalmış bir şey. Geriye bir şey bırakmak için onlar da kendilerini yenilemeli. Çünkü artık zaman ve şöhret kavramı o kadar hızlı akıyor ki tutabilene aşk olsun. Yarın yeni birileri çıkıp şöhret oluyor, eskisinin pabucu dama atılıyor.

        O nedenle yeni şeyler üretmezsen sosyal medya seni saniyesinde tarihin eski sayfalarına gömüyor. Şarkılardan bile anında sıkılıyor insanlar düşünün. Bir sıkılmışlık, bir çabuk tüketme durumu maalesef bu çağın hastalığı.

        *************

        ‘EN GÜVENLİ YER HASTANE’

        ARKADAŞIM doğum yapınca birkaç gün hastaneye uğradım. Duyduğum bir hikâye karşısında şoke oldum. Geçen senelerde bir kadın ikiz bebek dünyaya getirmiş. Erken dünyaya gelen bebekler prematüre olduğu için kuvöze konmuş ve uzun süre hastanede kalacağı söylenmiş. Bebekleri dünyaya getiren anne de “Hazır bebekler kuvözdeyken ben bir tatil yapıp geleyim. En güvenli yer hastane” deyip çıkıp gitmiş. Uzun bir süre de hastaneye uğramamış.

        Bu olayı dinleyince “Yok artık” deyip inanamadım ve birkaç kez tekrarlattım. Çünkü gerçekten şoke oldum. İnanmak istemedim. Fıkra gibi ama yaşanmış. Tabii hemen biz kadınlardan, “Vay be ne kadınlar var”, “Vay be ne anneler var”, “Ben asla bırakmazdım” gibi cümleler de sarf edildi.

        *************

        GECE HAYATINI KADINLAR ELE GEÇİRDİ

        DİREKT söylüyorum, evet gece hayatını kadınlar ele geçirdi. Hangi mekâna gitsem içerisi kadından geçilmiyor. Masalarda üçlü, beşli kadınlar çoğunlukta. Kadınların el attığı her mekân popüler oluyor. Gündüz altın günlerini bile mekânlarda yapan kadınlar var. Gece malum, “Bekârlığa veda partileri”, “Kına geceleri”, “Doğum günleri” çoğunlukla kadınların organizasyonuyla gerçekleşiyor. Bu iyi bir şey tabii. İstanbul gece hayatı yine eski günlerine dönüyor, canlanıyor yavaş yavaş.

        Diğer Yazılar