Çarşamba gece hayatı
GENELDE cuma-cumartesi İstanbul gece hayatını yazarım ama bu sefer çarşambadan başlıyorum. Çünkü hareketlilik hafta içinden yaşanmaya başlandı. Tıpkı eski günlerdeki gibi.
Maşallah diyerek söze devam ediyorum. Bir kere canlı müzik yapan mekânlar tıklım tıklım. Cuma-cumartesiyi söylememe gerek yok, zaten kalabalık. Özlenen gece hayatına yavaş yavaş ilerliyor gibiyiz. 2 yeni başlayan organizasyondan haber verip size küçük bir çarşamba turu attırayım.
1- OZAN DOĞULU ORKESTRASI
Müziğin küçük dev adamı Ozan Doğulu kurduğu orkestrayla önceki gün Karaköy Drone’da görücüye çıktı. Bundan böyle her çarşamba sahnede olacak bu orkestra iş yapar. Hem de fena derecede yapar. Çünkü artık Ozan’ın DJ’liğinden müşteri de kendisi de sıkılmaya başlamıştı. Çünkü Ozan Doğulu’nun gerçek işi budur. Önceki gün sergilediği muhteşem müzikle, 3 vokalin yer aldığı orkestrayla dans etmemenize, eğlenmemenize imkân yok.
2- DENİZ, PARTİLERE DEVAM!
Önceki gün start aldı Deniz Akkaya ve Jülide Göngür partisi. Ama bundan böyle her ay Harbiye Klein’de olacaklar. Deniz Akkaya önceki gün Semih Doğruer imzalı bir kıyafet giydi ki görülmeye değerdi. Kendi partisine özenle hazırlanan ve kendisi için gelen insanlarla hiç “Pof” demeden fotoğraf çektiren insanlara bayılıyorum. Deniz de önceki gün öyle yaptı. Hayır bazıları var ki parti yapıyor, gelenlerin yüzüne bakmıyor. İşte Deniz de Jülide de onlardan değildi. O yüzden de mekân kalabalıktı ve herkes eğleniyordu.
*************
SÜRPRİZ DOĞUM GÜNÜ
SALI gecesi Bülent Serttaş, Etiler Vitrin’de sahneye çıktı. Sahnede başkasının doğum gününü kutlayacağını sanıp tam anons ederken, eşi Selvi Serttaş’ın sürpriziyle kendisinin doğum gününü kutladı. Bülent Serttaş “Eşimden korkmaya başladım” diyerek sahnede pastasını üfledi. Uzun süredir Bülent’i dinlemiyordum. Önceki gün gerçekten iyi bir repertuvarla, güzel bir gece yaşattı kendisini dinlemeye gelenlere.
*************
ASLINDA ONLAR HEP SOKAKLARDA
BİRÇOK ünlü kendini gizleyerek herkesin arasında rahatça dolaşabiliyor. Mesela Tarkan önceki gün deniz kenarından bir fotoğraf paylaştı Instagram hesabından. Tanınması, görünmesi imkânsız. Kış aylarında olduğumuz için daha da rahat. Giy kapüşonlu bir mont, tak gözlüğü, yürü. Kimseler seni görmez, bilmez, tanımaz. Belki yanından geçen biri dedikodunu yapıyordur, belki bangır bangır şarkını dinliyordur. Gül, geç. Sanırım Tarkan önceki gün İstanbul’un güzelliği karşısında aynen böyle yaptı.
Bu arada Tarkan’ın eşi Dilek Pınar da aslında her yerde. Sizin gözünüzün önünde. Birçok popüler mekânda özellikle öğle yemeklerini yiyor ama tanıyanı, “Aaa sen Tarkan’ın eşisin” diyeni çok yok. Çünkü hava atmıyor. Gayet sıradan insanlar gibi dolaşıyor. Şener Şen’in dediği gibi ‘omuzlarını yükseltmiyor’.
Şener Şen “Ben her yerde dolaşıyorum aslında. Metrodayım, otobüsteyim, sokaklardayım. Ama omuzlarım dik dolaşmadığım için beni kimse fark etmiyor” demişti. Önemli olan görünür olmayı mı yoksa görünmez olmayı mı istediğin.
