Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        MALUMUNUZ son yıllarda kadınlar ya da erkekler ilişki bittikten sonra ve yeni bir aşka başladıkları zaman, geçmişindeki tüm kadınları ya da adamları yaralamak istercesine, “Ben daha önce böyle bir aşk yaşamadım”, “Bu aşksa diğerleri neydi”, “Daha önce kimseyi bu kadar çok sevmedim” gibi açıklamalar yapıyor.

        Saygısızca, seviyesizce, terbiyesizce açıklamalar da peşi sıra geliyor. O yüzden önceki gün David Letterman’ın Netflix için yaptığı “Sıradaki Konuğum”u izlerken şaşırdım ve çölde susuz kaldığımı fark ettim. Çünkü konuğu George Clooney, eşinden ve ondan önceki diğer ilişkilerinden bahsederken, “Hayatıma harika insanlar girdi. Ama eşim için canımı verebilirim” dedi.

        Düşünün, hayatına giren diğer insanlar için “harika” kelimesini kullanıyor. Allah’ım ne çok özlemişim bu kadar nazik bir cümleyi. Hasret kalmışım. Cümleyi duyar duymaz susuz kalmış bir bitki gibi hemen içime çektim. Düşünün kuraklığımı.

        ***********

        ETRAFIMDA SAHTE SEVGİLİ DOLU

        BEN naziklik, güzel ayrılık, güzel ilişkiler, güzel cümleler peşindeyim, ama millet sahte aşk peşinde. Çünkü kimse ne istediğini bilmiyor ya da bulamıyor. Mesela, yılın bana göre en sevimsiz günü olan 14 Şubat Sevgililer Günü geliyor. Ne yalan söyleyeyim, hayatım boyunca sevmedim, bu saatten sonra da seveceğimi zannetmiyorum. Yani o gün bana sahte, doğallıktan uzak, sevimsiz geliyor. Zaten son yıllarda sahtelik almış başını gidiyor. Bakın mesela şu cümleleri duyuyorum sürekli.

        - Sevgililer Günü geliyor, acilen o güne birini bulmam lazım.

        - Ben birini buldum. Sevgililer Günü takılır, sonra kendisine bay bay.

        - O gün asla evden çıkmayacağım. O sevimsiz âşıkları görmek istemiyorum.

        - Benim yine bu Sevgililer Günü sevgilim yok. Ben ne günah işledim acaba?

        - Sorun bende mi erkeklerde mi bulamıyorum.

        - Bu Sevgililer Günü’ne iki seçeneğim var. Birini seçeceğim ama yalnız girmeyeceğim kesin.

        Böyle uzayıp gidiyor sahte âşıkların dertleri.

        ***********

        RTÜK BENİ DE KAPATIR MI?

        MALUM son zamanlarda RTÜK ağız okumaya kadar vardırdı işi. Ekranlarda, kliplerde kim ne yapmış, ne demiş onun peşinde. Ben de buraya acayip şeyler yazmak istiyorum. Çünkü bu yasaklar çoğaldığından beri benim duyduklarım da bir tuhaflaştı. Eskiden bu kadar absürt olaylar duymuyordum. Hayır ben şimdi bunları burada yazsam RTÜK mü beni kapatır yoksa Genel Yayın Yönetmenimiz Selçuk Tepeli “Esin bu yazıyı nasıl koyalım buraya?” diye bile uyarmadan yazımı mı çıkarır? Arada arşive girip çok eskiden yazdıklarıma bakıyorum, vallahi masum kalıyorlar. Siz düşünün artık.

        ***********

        AŞK GÜNÜ YAKLAŞIRKEN...

        - E-postamda “Sevgililer Günü” organizasyonları durmuyor.

        - “Uyumlu aşkın sırrı” testleri bitmiyor.

        - “Sevgilin ne yemekten hoşlanır, ne renk sever?” türü lakırdılar bitmiyor.

        - “Sevgililer Günü’nde nereye gitsek, ne yesek, ne yapsak?” durumları hiç bitmiyor.

        - “Sevgililer Günü’nde evlenme teklif edeceğim” diyenler günden güne çoğalıyor.

        ***********

        ‘HAYAL BİLE EDEMEZDİK’

        HÜLYA Koçyiğit, Beyaz’a konuk oldu. Bir izleyici “Eskiden nasıldı ilişkiler, aşklar?” diye sorunca Hülya Koçyiğit, “Filmlerdeki gibiydi. Hatta daha da saygılı, seviyeli. Bir kulübe gitmek, el ele tutuşmak, hayal bile kurulamayacak şeylerdi” dedi. Tabii ki âşıklar el ele tutuşsun, kulüplere gitsin. O dönemlerdeki gibi de olmasın ama saygı, sevgi olsun ve göstermelik aşklar da olmasın. Yani tek sevimsiz yanı bu göstermelik aşklar. Bu sevimsizlikten ötürü eskiye özlem ve sorgulama var. Yoksa günümüzdeki birçok aşk gerçek yaşansa eskiyi asla sorgulamayız.

        Diğer Yazılar