Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        - SAĞIM solum, önüm arkam diyet yapan insanlardan geçilmiyor.

        - “Ne yedin, ne yemedim” konuşmaları bitmiyor.

        - “Bugün kaç kalori aldın; bugün şu kadar kalori almam lazım” sözleri tükenmiyor.

        - “Acayip bir doktor var. Kadın istediğin bölgeden zayıflatıyor seni. Özel uçağı falan var düşün. Ama randevu almak çok zor. Herkes, kadına gitmek için kuyrukta. Ama tak diye zayıflatıyormuş” cümleleri son bulmuyor.

        - “Ben öyle yürüyemem, spor yapamam. Oturduğum yerden kilo vermem lazım. Ama hemen” diyenlerin sayısı çoğalıyor.

        - “Biraz ödemim var. Şu ödemi bir atayım gör sen beni” deyip kendini göremeyenlerin sayısı da yok değil tabii.

        Kısa ve net. Sosyal medya, “Hangi doktora, hangi diyetisyene, hangi güzellik merkezine gittin?” konuşmalarından geçilmiyor.

        Evet hazırız; kemerimi bağladım. Unutmayın yarın pazartesi, yani diyete başlama günü. Haydi kolay gele.

        ***********

        ALİŞAN ACABA...

        - BİRAZ röportaj diyetine mi girsen?

        - Ya da diyete falan giremiyorsan ve “İllaki röportaj yapacağım” diyorsan, hayatına giren kadınlar hakkında soru sorulduğu zaman acaba, “Bu konuda daha önce dilim yandı, konuşmak istemiyorum” mu desen?

        - Veya dilini hiç tutamıyorsan, “Bunları neden hep bana soruyorsunuz? Ben kendi ayakları üzerinde duran, kendini bilen bir kadınla evleniyorum ya da evlenmek için yola çıkıyorum. Ben onun kalbine, yüreğine âşık oldum. Bu tarz sorular ne alaka şimdi?” diye bir kez de tepki mi göstersen?

        - Yahut hiçbiri olmuyor, “Kardeşim bak” diye mevzuya girsen. Kadınlarla ilgili hafızandaki tüm detayları bir döksen, sonra biz de bir rahatlasak.

        - Ama sonra, “Ben böyle bir şey söylemedim. Beni böyle gösteriyorlar” demesen.

        Bak bir kez de böyle dene, inan çok iyi hissedeceksin kendini. 20 senedir aynı taktik, biraz değişiklik yap Alişan. Farklı bir şeyler yap da bu sefer şaşıralım.

        ***********

        TEK BİR KADINADAMLARI DEVİRDİ

        BEN öyle reytingden falan pek anlamam. Öyle her zaman reytinglere baktığım da vaki değildir. Konuşulduğu zaman açıp bakıyorum. Mesela Gülse Birsel’in her hafta “Jet Sosyete” reytinglerini Instagram hesabından paylaşıyor olmasına çok şaşırıyorum. Yani ne bileyim, “Ben Gülse Birsel olsam bunu yapmazdım mesela” diye geçiyor içimden. (Bu yüzden olamıyorum işte.)

        Kendime gelen övgü mesajlarını da yayınlamam mesela. Yayınlayanları da anlamıyorum. Tamam boş konuşuyorum; kim ne istiyorsa onu yapsın. Ve kesinlikle Jet Sosyete’nin devam etmesinden yanayım. Çünkü ekranda farklı bir şeyin olması gayet iyi geldi. Ama tabii konumuz bu değil.

        Aslında size Hande Altaylı’nın yazdığı “Kadın” dizisinden söz edecektim. Bu hafta hem “Kadınlar Günü”, hem “kadınların gücü” derken dikkatimi bir şey çekti. Hani dedim hazır kadınlardan bahsederken dikkatlerden kaçmasın diye yazıyorum.

        Uzun süredir duyuyorum, görüyorum, bir kadının, erkeklerin hâkim olduğu “Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz” dizisinin egemenliğini yıktığını. Reytinglerde artık eskisi gibi değiller. Yani “kadın isterse” yapamayacağı yok. Pazar gününü de yine kadınlarla kapatalım madem. Unutmayın, çocuk çocuktur, kadın da sadece kadın. İyi pazarlar.

        Diğer Yazılar