Didem, moda haftası diyetini bozdu
“YABANCI mankenler çok fazla podyumda. Ve adaletli para sistemi getirilmediği sürece Fashion Week’lere katılmayacağım” diyerek protesto eden Didem Soydan’ı önce gün Tuvana Büyükçınar’ın defilesinde izledim. Baş model Çağla Şıkel’den sonra podyumda yerini aldı. Peki birkaç sene içinde ne değişti?
Bana sorarsanız hiçbir şey! Tuvana’nın defilesinde de neredeyse üç-beş Türk mankeni dışında hepsi yabancıydı. Ve maddi açıdan bir değişiklik olmadı. Tamam Didem Soydan, tasarımcı Tuvana Büyükçınar ile koreograf Öner Evez’i çok sevdiği için kabul etmiş olabilir. Zaten söylenen o. Ama bu bana biraz, “Tekrar dönüş yapabilirim. Diğer tasarımcıları da sevebilirim” tarzında bir göz kırpma gibi geldi.
İnsan eğer bir duruş sergileyecekse sonucunu düşünerek sergilemeli ve o kararından kimi severse sevsin dönmemeli. Sonra Teoman’ın “Müziği bırakıyorum” deyip 3 sene sonra dönmesine döner durumunuz. Ki Didem de belli ki çaktırmadan sessiz sedasız dönüyor.
*********
Aman dikkat DİDEM!
EĞER dönecekse Didem’e sıkı spor yapmasını da tavsiye ederim. Çünkü Amerika gidiş gelişlerinde eski formunu kaybetmiş gibi geldi bana, ama defile sonrası fark ettim ki birçok kişiye öyle gelmiş. Herkesin dilindeydi Didem. Dikkat çekmesinin nedeni, her zaman formda ve iddialı bir isim olduğundan. Bu sorunu 1 ay içinde çözer Didem ve defile sonrası yapılan dedikoduları da unutturur. Çünkü Didem Soydan’ı en eski tanıyan biri olarak iddiasını ve azmini çok iyi bilirim.
*******
KULİSTE DEDİKODU DÖNEMİ BİTTİ
MODA haftası sebebiyle koreograf, moda editörü arkadaşlarımla biraz laflayıp “Kulis nasıl, neler oluyor? Eskiden ne çok olay olurdu. Artık şimdi çok sakin geçiyor” dedim. Onlar da “Cep telefonu çıktığından bu yana dedikodu azaldı. Ellerden cep telefonu düşmediği için dedikoduya vakit kalmıyor. Eskiden podyumda yürüyecekleri zamana kadar kapı aralığında dedikodu yapardı kızlar. Şimdi hepsi ellerinde telefonla ilgileniyor. Bir de çoğunluk yabancı kızların. Kuliste çıt çıkmıyor” yanıtını verdiler. Güzel bir işe yaradığı da oluyormuş cep telefonunun, görüyor musunuz?
*******
Bir aceminin GÜNLÜĞÜ
* UZUN süredir moda haftasına gitmeyen ve Mercedes-Benz Fashion Week Istanbul’un 3’üncü gününe ilk adımı atan acemi ben, sudan çıkmış balık gibiydim. Ve hiç kimseyi tanımıyormuş gibi öylece kaldım defile alanında. Fakat Hakan Özkul’u görünce “Kurtar beni, şu an ne yapmam gerektiğin bilmiyorum” dedim.
* Çünkü etrafımda yine tuhaf “Farklı olacağım, kendimden konuşturacağım” tarzında tuhaf giyimli, yüzlerini şimdiye kadar görmediğim insanlar vardı.
* Neyse ki sonrasında Nebahat Çehre’yle karşılaşıp Cheers’in barında lafladık. Konumuz tabii ki estetikti. Ben 3 sene önce yüzüme “örümcek ağı” yaptırdım. Nebahat Çehre de o zamanlar, “Bir türlü cesaret edemiyorum Esin. Nasıl yaptıracağım ben?” diye dert yanmıştı. Şimdi de 3 sene öncesinde olduğu gibi “Düşünüp arayacağım seni” dedi. Bence bir 3 sene daha düşünecek; çünkü kadının yüzü de güzel, fiziği de.
* Derya Baykal ve yeni nişanlanan Ferhan Sensoy geldi sonrasında. Anne-kız defileyi bekledi. İkiliyle konumuz tabii ki nişan gecesi ve spordu.
* Funda Arar da defileye gelenler arasındaydı. Funda Arar yeni kâkülleriyle hemen dikkatimi çekmedi değil. Kadınlar en az 5-6 yılda bir kâkül kestirir beyler. Nedensiz bir şekilde sonra da pişman oluruz.
* Tuvana Büyükçınar defilesinde yanımda PR’cı Esra Türker vardı. Esra, “Eve gidip çarşaflarıma kadar ışıklı yapacağım” dedi. Evet, Tuvana defilesi gerçekten bu hissi verdi, ışıl ışıldı. Bayıldık.
* Klasik Fashion Week’lerin en büyük sıkıntısı defilenin zamanında başlamaması. Tuvana’nın defilesi de tam tamına 1 saat 10 dakika gecikti. Fakat organizasyon çok güzel ve düzenliydi. Bir de şu geç başlama işini çözerlerse tamamdır.
* Fashion Week bazı konukları için özel bir servis sistemi geliştirmiş. İstediğiniz yerden Mercedes’le alınıyor, sonra istediğiniz yere bırakıyorsunuz. Yıllardır olan sistemi ilk kez kullandım. Gayet şık ve güzel bir sistemmiş. Tebrik.
