Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        PAZARTESİ, Alaçatı meydanda yeni açılan Hoşhaff’ta oturmuş Be Man Dergisi’ni karıştırıyorum. Kapakta Rıza Kocaoğlu, akşama ekranda ‘Çukur’ var, bir gün sonra Otizm Farkındalık Günü. Rıza Kocaoğlu’nun canlandırdığı Aliço da otizmli birey. İşte tam da bu soruda takılıp kalıyorum röportajında. Rıza, Aliço karakterine nasıl hazırlanmış merak ediyorum.

        Rıza Kocaoğlu “Otizme dair çok yüzeysel bir bilgiye sahiptim. Ancak karaktere çalışmaya başladığımda, daha derin bir bilgiye ulaştım. Sonra, aslında bunun ne kadar önemli bir durum olduğunu ve bununla ilgili bir farkındalık yaşamanın ne kadar değerli olduğunu anladığımda Tohum Otizm Vakfı’yla iletişime geçtik ve umarım çok yakında onlarla birlikte çok güzel projelere başlayacağız. Umarım, otizmle ilgili farkındalığı biraz daha artırabiliriz. Bu role hazırlanırken, otizmin belirtilerini, otizmli bireylerin hareketlerini ve psikolojik davranışlarını inceledim. Ve tiyatro sahnesinde, Zeynep Kumral’la uzun provalar yaptım. Aliço’nun bedenini ve duygusunu anlamaya çalıştığımız uzun provalar ve doğaçlamalar yaptık. Sonunda da ortaya Aliço karakteri çıktı” diyor.

        Gerçekten her dizisinde, her rolünde ayakta alkışlatıyor Rıza Kocaoğlu. Aliço’yla gerçekten farkını ortaya koydu. Pazartesi akşamı SHOW TV’nin rekortmen dizisi ‘Çukur’da bir duvar yazısında “Çukur da otizme mavi ışık yaktı” diyerek dikkat çektiler. Hepimiz mavi ışık yakıp daha bir farkında olmalıyız.

        ***********

        GÜNDEME GELMEK Mİ GELMEMEK Mİ?

        İŞTE bütün mesele bu! 90’ların ünlüleri son kozlarını mı kullanıyor yoksa ‘çevir kazı yanmasın’ ayarında ısıtıp ısıtıp aynı cümlelerle karşımıza çıkıp “Hooop biz buradayız, unutmayın bizi” hatırlatması mı yapıyorlar? Tamam hatırlatın hatırlatın da hep seksi açıklamalar yapıyorsunuz. Bakın şu ara RTÜK öpüşmeye, sevişmeye, yakınlaşmaya “cız” diyor haberiniz ola. Artık eski rahatlık yok. Biraz daha edepli açıklamalar yapın.

        Hayır mesela Zerrin Özer, Fedon ayarında saçmalamaya hazırlanan varsa aklında olsun. Önümüzdeki günlerde biraz daha ayarlı, planlı, programlı bir saçmalama hazırlayın kendinize. Sonra elinizde patlamasın açıklamalarınız.

        ***********

        ACILI BABANIN NİHAT DOĞAN İSYANI

        ÜNİVERSİTE öğrencisi Özgecan’ın babası Mehmet Aslan’ın yaşadığı acı dolu günlerdeki sakin açıklamalarını hatırlamanızı istiyorum. Eğer hatırlamıyorsanız lütfen arşivlere girip bakın. İşte o acılı baba, terbiyesizlik yapan Nihat Doğan’a bile kucak acıyor. Ama terbiyesizlik yapmaktan geri durmayan Nihat Doğan o acılı babanın bu saygısını alıp sosyal medyasında kullanıyor, bir de had bildirmeye kalkıyor. O hadsizliğiyle had bildirmeye kalkmak başka bir boyut.

        Şimdiye kadar hiç kötü açıklamalar yapmayan Özgecan’ın babası dahi Nihat Doğan için “Karaktersizliğini ortaya koydu” açıklaması yaptı. Bu sefer sineye çekemedi. Yazıktır, günahtır yeter artık, magazin malzemesi yapmayın bu tarz şeyleri, yeter! Nihat Doğan eğer Özgecan’ın babasıyla görüşüp öyle bir paylaşım yapmasaydı, gizleseydi sonsuz saygı duyabilirdim ama artık az da olan değerini tamamen yok etmiştir. Ve ne yaparsan yap Özgecan için attığın tweet’i asla unutturamayacaksın, asla.

        ***********

        UNUTMADAN

        “BODRUM’DA neler oluyor?” yazımda Türkbükü Sahne’nin bu sene açılmayacağını yazmıştım. Ancak sahipleri “Devam” dedi.

        Doğrudur, demek ki Bodrum’da karşılaştığım herkes hatta “Bodrum Sahne’yi devretmek için görüştük” diyenler ya yanlış biliyor ya da hayal gördüler.

        Neyse şahsen ben çok sevindim kapanmadığına. Müzik susmasın, hiçbir dükkân kapanmasın.

        Sonuç olarak o dükkânlarda çalışan bir sürü insan var. Ne kadar insan çalışırsa o kadar insan ekmek yer, o kadar ev geçinir. O yüzden işler güçler iyi gitsin.

        Diğer Yazılar